1. Hukuk Dairesi 2016/9884 E. , 2019/5727 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : İPTAL- TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan babası ...’in ... plaka sayılı ticari taksiyi davalı oğlu ...’a, ... plaka sayılı ticari minibüsü davalı oğlu ...’e muvazaalı olarak sattığını, davalı ...’in de sözü edilen ticari münibüsü muvazaalı olarak davalı ...’a satış yolu ile devrettiğini, gerçek amacın bağışlama ve mirasçılardan mal kaçırma olup tipik bir muris muvazaası söz konusu olduğunu, araçların plaka ve işletme hakkının da devredildiğini ileri sürerek dava konusu ... ve ... plaka sayılı ticari araçların devir işlemlerinin ve işletme hat devirlerinin muris muvazaası nedeniyle iptaliyle eski hale getirilmesini, olmadığı taktirde ilerde arttırmak kaydıyla (belirsiz alacak davası olarak) 5.000 TL’lik saklı payı aşan tasarrufun faiziyle tenkisini; 12.12.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, trafik kayıtlarına göre dava konusu araçların mirasbırakan adına hiç kayıt edilmeden bedelleri mirasbırakan tarafından ödenmek suretiyle muvazaalı olarak davalı oğulları üzerine alındığını ileri sürerek muris muvazaasına dayalı satış işleminin iptalini, olmadığı taktirde tenkisini istemiş; aşamalarda, miras payına isabet eden değerin 215.625,00 TL olduğunu beyan ederek harcı ikmal etmiş; 23.06.2015 tarihli duruşmada, miras payı yönünden talepte bulunduğunu, terekeye döndürülme isteği olmadığını beyan etmiştir.
Davalılar ... ve ..., hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, dava konusu araçların ve işletme hakkının hiçbir zaman tereke malı olmayıp mirasbırakanın yaptığı bir satış işlemi de bulunmadığını; davalı ..., davacıyı ve diğer davalıları tanımadığını, akrabalık ilişkisi bulunmadığını, dava konusu ... plaka sayılı ticari minibüsü dava dışı kişiden satın aldığını, iyiniyetli ve 4. el olduğunu, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, menkul malın muvazaaya konu edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu araçların bedellerinin mirasbırakan tarafından ödenerek inançlı işlemle davalılar adına alındığı yönündeki iddia bakımından yazılı delil sunulmadığı, bu hususta davalılara yemin de teklif edilmediğinden muris muvazaasına yönelik iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 07.11.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; taşınır mallara ilişkin olarak 01.04.1974 tarih ½ Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gibi dava konusu araçların mirasbırakan tarafından devredilmediği de nazara alındığında muris muvazaası ve genel muvazaa hükümleri bakımından iddianın yerinde olmadığı, tenkis isteği yönünden ise davacının 01.10.2012 tarihli ihtarname ile tenkis sebeplerini öğrendiği halde davayı 27.03.2014 tarihinde açtığı gözetildiğinde 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği görülmekle sonucu itibariyle bu gerekçeyle davanın reddi doğru olduğuna göre davacının değinilen yönlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince;
Davalı ... Eğilmez adına kayıtlı dava konusu 35 T 6197 plaka sayılı ticari taksi için 650.000 TL, davalı ... adına kayıtlı 35 M 9175 plaka sayılı ticari minibüs için 500.000 TL olmak üzere toplam 1.150.000 TL değerden davacının 3/16 miras payına isabet eden 215.625 TL üzerinden davacı tarafça harcın tamamlandığı, buna göre dava konusu 35 T 6197 plaka sayılı araç bakımından dava değerinin 121.875 TL, 35 M 9175 plaka sayılı araç bakımından dava değerinin 93.750 Tl olduğu açıktır. Mahkemece davanın reddine karar verildiğine göre davalı ... yararına 121.875 TL dava değeri üzerinden 12.500,00 TL, davalılar Sadettin ve Adnan yararına 93.750 TL dava değeri üzerinden 10.250,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 4. fıkrasında yazılı “...12.080,00 TL...” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine "...10.250,00 TL ibaresinin yazılmasına, hükmün 5. fıkrasında yazılı “...12.650,00 TL...” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “...12.500,00 TL...” ibaresinin yazılmasına, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.