6. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5623 Karar No: 2018/2464 Karar Tarihi: 03.04.2018
Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2015/5623 Esas 2018/2464 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, bir yağma suçuyla ilgili olarak verilmiş bir mahkumiyet kararını içermektedir. Kararında, sanığın adli sicil kaydındaki mahkumiyetlerine ilişkin ilamların infaz tarihlerinin incelenmemesi ve mağdurun yaşlı olması nedeniyle TCK'nın 149/1-e maddesinin uygulama olanağının takdir edilmemesi gibi nedenlerden dolayı ilk kararın bozulduğu belirtilmektedir. Ayrıca, sanık için zorunlu savunman ücretinin Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanması gerektiği ancak bu ücretin sanıktan alındığı vurgulanmaktadır. Kararda, TCK'nın 53. maddesiyle ilgili Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği ve CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanan Yargıtay Kararlarına atıf yapılmaktadır.
6. Ceza Dairesi 2015/5623 E. , 2018/2464 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede, Hükmedilen cezanın süresine göre ve yasal süresinden sonra olan sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 318. maddesi gereğince REDDİNE, Sanığın adli sicil kaydındaki mahkumiyetlerine ilişkin ilamların infaz tarihlerini gösterir şekilde onaylı suretlerinin getirtilerek tekerrüre esas olup olmayacakları araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi; 1929 doğumlu olup suçun işlendiği tarihte 84 yaşında olan mağdurun beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olup olmadığı araştırılıp sonucuna göre TCK"nın 149/1-e maddesinin uygulama olanağının takdiri gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından ve sanık hakkında uygulama olanağı bulunmayan TCK"nın 149/1. maddesinin (d) bendi ile uygulama yapılması yasaya aykırı ise de, teşdit gerekçesi ve alt sınırdan uygulama karşısında sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğinin kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Anayasa"nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin, yeterli ödeme gücü bulunmayan sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından yargılama giderlerinin tahsiline ilişkin bölümden “zorunlu müdafii giderinin” çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.