Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6385 Esas 2019/906 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6385
Karar No: 2019/906
Karar Tarihi: 14.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6385 Esas 2019/906 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hüküm giyen bir sanığın istinaf başvurusunu esastan reddetti. Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği hüküm temyiz edildi. Dosya incelendi ve temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Dosyada delillerin yeterli olduğu belirtilirken, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı eksikliği sonuca etkili olabileceği vurgulandı. Ancak yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler yerinde görülmedi ve başvuru CMK'nın 302/1 maddesi gereğince esastan reddedildi. Hüküm ONAYLANDI. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9, 63.

16. Ceza Dairesi 2018/6385 E. , 2019/906 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1 maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 14.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.