Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21797
Karar No: 2018/9026
Karar Tarihi: 04.10.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/21797 Esas 2018/9026 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/21797 E.  ,  2018/9026 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki vekalet akdinden kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacılar, ... ili, ...’ndeki ortak hisseli taşınmazlarının satışı için akrabaları olan davalı ..."a vekalet verdiklerini, vekalete istinaden ..."un 124 ada 1-2 pafta 298 ve 299 parsel nolu fındık bahçesi niteliğindeki taşınmazların satışını 10/07/2007 tarihinde gerçekleştirdiğini, bu satış sonucunda ...’un 80.000,00 TL yolladığını, ancak ..."un söz konusu taşınmazın satışı sonucu elde ettiği maddi değerin kendilerine yollanan miktardan önemli ölçüde fazla olduğunu, toplam satış bedelinin 304.000,00 TL olduğunu, bu nedenle vermediği 224.000,00 TL"lik kısmının da satım sözleşmesi tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte kendilerine ödenmesini talep etmişlerdir.
    Davalı, vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak davalarının 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, satışın gerçekleştiği ve bedelin tahsil edildiği tarihten itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davalıların taşınmazı için 80.000,00 TL, kendi taşınmazı için de 200.000,00 TL bedel üzerinden anlaştığını, bu nedenle hesabına alıcı tarafından 320.000,00 TL havale edildiğini, bu miktarın 40.000,00 TL"sinin de satış masrafları için kullanıldığını, 80.000,00 TL"yi davacılara gönderdiğini, satış bedelinin tapu kayıtlarında fazla gösterilmiş olmasının kendisi ile bir ilgisi olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar, ... ili, Uzunisa Köyü 124 ada 1-2 pafta 298 ve 299 parsel nolu fındık bahçesi niteliğindeki taşınmazlarının satışı için davalıya vekalet verdiklerini, taşınmazın satışının 304.000,00 TL karşılığında yapılmasına rağmen satış bedelinin sadece 80.000,00 TL’lik kısmının kendilerine ödendiğini ileri sürerek bakiye alacağın tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, satışın gerçekleştiği ve bedelin tahsil edildiği tarihten itibaren alacağın muaccel hale geldiğini ve dava tarihi itibariyle zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece, taşınmazların 10/07/2007 tarihinde satılmış olmasıyla alacağın 10/07/2007 tarihinde muaccel hale geldiği, davalının satış bedeli olarak tahsil ettiğini beyan ettiği 80.000,00 TL"yi 12/07/2007 tarihinde davacılardan ..."un hesabına yatırmasıyla da hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğundan 12.07.2007 tarihinden 5 yıl geçtiği gerekçesiyle zamanaşımından davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacılar ile davalı arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayanmakta olup, vekalet sözleşmesinin en önemli unsurları arasında; vekilin talimata uygun hareket etme borcu, özen borcu ve hesap verme borcu gelmektedir. Vekalet sözleşmesinde vekilin hesap verme borcu vekalet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup, işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. BK.nun 392.maddesi hükmü gereğince vekil, talep üzerine yaptığı işin hesabını vermeye ve müvekkili nam ve hesabına edindiği herşeyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almış olduğu şeyleri saklamaya zorunludur. Bu nedenle de vekilin aldıklarını geri verme borcunda zamanaşımı vekalet sözleşmesi sürdükçe işlemez. Bir başka deyişle iade borcunda muacceliyet, vekilin hesap vermesi veya sözleşme ilişkisinin bitmesi ile başlar. Tapu kaydında belirtilen bir bedelden aşağı değerde taşınmazın satıldığı savunması ise hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. Vekilin, tümüyle hesap verme borcunu yerine getirip getirmediği hususu araştırılarak, başlangıç tarihinin belirlenmesi ve zamanaşımı süresinin de buna göre hesaplanması, öte yandan Hukuk Genel Kurulu"nun 2011 tarih ve 2011/13-161 esas ve 2011/276 karar sayılı ilamı içeriği ile birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece, taraf delilleri toplanarak gerekli görümesi halinde konusunda uzman bilirkişiden denetime elverilşi rapor alınıp, davanın esası hakkında hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi