Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8252
Karar No: 2017/990
Karar Tarihi: 09.02.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8252 Esas 2017/990 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı kooperatif, davalılardan birinin başka şirket adına müdahale ettiği ve senetlerin hileli olduğunu iddia ederek borçlu olunmadığının tespiti ve icra dosyasındaki senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, mahkemenin yeterli inceleme yapmadığını ve kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kararda T.C. Anayasası'nın 141 ve HMK'nın 297 maddelerine atıfta bulunulmuştur.
Kanun maddelerinin açıklamaları:
- T.C. Anayasası'nın 141. maddesi, \"Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasa, kanun ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler\" hükmünü içermektedir.
- HMK'nın 297. maddesi ise, \"Karar tarihinden itibaren bir hafta içinde temyiz incelemesi istenir. Temyiz dilekçesi, mahkeme veya başka bir şubesi vasıtasıyla doğrudan doğruya istinaf mahkemesine verilebildiği gibi, mahkeme veya noter aracılığıyla da Yargıtay Başsavcılığına verilebilir\" hükmünü içermektedir.
19. Hukuk Dairesi         2016/8252 E.  ,  2017/990 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş başka gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalılardan ...’in müvekkili ve diğer davalılar aleyhine .... İcra Müdürlüğü’nün 2005/602 esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, takip konusu bonolarda ... İnş….Ltd. Şti.’nin alacaklı, müvekkili kooperatifin ise borçlu olarak gösterildiğini, diğer davalıların ise bonolarda ciranta olduklarını, en son cirantanın da davalı ... olduğunu, ciro silsilesinin hileli olduğunu, müvekkili şirketin ... İnş….Ltd. Şti.’ne borçlu olmadığı gibi, senetlerdeki düzenleyen imzalarının da kime ait olduğunun bilinmediğini, senetlerin bedelsiz olduğunu iddia ederek borçlu olunmadığının tespitine ve icra dosyasındaki senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... İnş….Ltd. Şti. yetkilisi, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... İnş. Dek…Ltd. Şti. ile davalı ... davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, davacı tarafça öne sürülen ve dava konusu yapılan hususların yerinde görülmediği, kanuna karşı hile iddiasının ispat edilemediği, davacının iddialarını ispat edemediği, ispat yükünün de davacıda olduğu gerekçesiyle davanın ve davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Mahkemece senetlerin tanzim tarihinde davacı kooperatifi kimlerin temsile yetkili olduğunun ilgili ticaret sicil müdürlüğünden sorulması, bu kişilerin tümüne ait senet tanzim tarihlerinden önce ve sonra atılmış, yakın tarihli samimi imza örneklerinin toplanması, senetlerdeki imzaların davacı kooperatifi temsile yetkili kişilere ait olup olmadığının yeterli ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi veya bilirkişi heyet raporu ile belirlenmesi, akabinde taraf iddia ve savunmalarının hep birlikte değerlendirilerek karar yerinde tartışılması ile varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, mahkeme kararının T.C. Anayasası "nın 141 ve HMK."nın 297 maddesine aykırı olarak yeterli gerekçe içermemesi de usul ve yasaya aykırıdır.



    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 09/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi