MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2911 sayılı Kanun"a aykırılık, kamu görevlisine hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme (sanık ... hak.), zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama (diğer sanıklar hak.)
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan sanığın eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK"nin 125/3-a, 125/4; 265/1-3; 152/1-a ve 2911 sayılı Kanun"un 28/1. maddelerinde tanımlanan suçların ilgili kanun maddelerinde öngörülen cezalarının üst sınırları itibarıyla TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan 07/10/2007 ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından ve katılan sanık müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca katılan sanık hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Olay günü ... ... mahalles...sokakta katılan sanığın da içerisinde bulunduğu dergi satan gruba polis tarafından müdahale edilmesi esnasında çıkan arbedede polisler tarafından havaya ateş edilmesi ve daha sonra dergi satan grup ... mahallesi ... Kemal sokak ile Plevne sokak arasında ilerlerken katılan sanık ..."in vurulması şeklinde iki aşamada gelişen somut olayda; polis memuru sanıklar ..., ..., ... ve ..."nin olayın ilk aşamasında.... sokak içerisinde havaya ateş açtıklarını kabul ettikleri ancak olayın ikinci aşamasında silah kullanmadıklarını söyledikleri ve olayın ikinci aşamasında silah kullandıklarına dair bir beyanın da bulunmadığı, polis memuru sanık ..."ın ise olayın ikinci aşamasında havaya ateş ettiğini kabul ettiği, polis memuru sanıklar ... ve ..."in olayın iki aşamasında da silah kullanmadıklarını iddia ettikleri, dergi satan grup içerisinde bulunan ..."in sanıklar ... ve ..."in ateş eden grupta olduğunu beyan ettiği, katılanın ise ..."in kendisi vurulduktan sonra olay yerine gelip havaya ateş ettiğini beyan ettiği, yine dergi satan grup içerisinde yer alan ..."nun sanıklar ... ve ..."ın olay yerine ... vurulduktan sonra geldiklerini ve ellerinde silah olmadığını beyan ettiği ve kriminal inceleme neticesinde katılan sanığı yaralayan kurşunun kimin silahından çıktığının tespit edilemediğinin anlaşılması karşısında; yaralanmaya sebep olan sanığın tespiti yapılmadan olası kastla gerçekleştiği kabul edilen yaralama suçları yönünden iştirak hükümlerinin uygulanmasına olanak bulunmadığı gözetilmeden, katılanın yaralanmasından sanıkların tamamının iştirak hükümlerine göre sorumlu tutulmasına yasal imkan bulunmadığı nazara alındığında, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle yazılı şekilde uygulama yapılması,
Sanık ..."ın hükümden sonra 04/04/2014 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nin 64 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesinin TCK’nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının değerlendirilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, sanıklar ve katılan sanık müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 05/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.