10. Hukuk Dairesi 2018/7045 E. , 2020/2494 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2015/79-2016/44
Dava, şirket ortaklığı nedeniyle kurumca yapılan sosyal güvenlik destek primi tahakkukuna dair işlemin iptali ve emekli aylığından bu nedenle yapılan kesintilerin iadesi, istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne dair, karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Yasa"ya, 4447 sayılı Yasa"nın 38. maddesi ile eklenen ve 08.09.1999 tarihi itibarîyle yürürlüğe giren “Sosyal Güvenlik Destik Primi” başlığını taşıyan ek 20. madde hükmü ile, “bu yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlananlardan 24. maddenin I numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların sosyal yardım zammı dâhil tahakkuk eden aylıklarından; aylığın bağlandığı, yasadan önce yaşlılık aylığı bağlananlardan yasanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren çalışmalarının sona erdiği ay dâhil %10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir.” düzenlemesi getirilmiş; pasif sigortalıların yaşlılık aylıklarından sosyal güvenlik destik primi kesilmesi, 1479 sayılı Yasa"nın 24/I. maddesi kapsamında kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmanın varlığı koşuluna bağlanmıştır.
Anılan maddenin 1. fıkrasında 24.07.2003 kabul tarihli ve 4956 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle; “bu kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan sadece ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefiyeti devam edenlerin sosyal güvenlik destek priminden sorumlu olacakları” öngörülmüş ve anılan Yasanın 57. maddesine göre bu değişikliğin yürürlük tarihi 02.08.2003 olarak belirlenmiş; daha sonra 22.01.2004 kabul tarihli, 5073 sayılı Yasa"yla yapılan değişiklikle de, anılan 1. fıkranın 4956 sayılı Yasa’dan önce yürürlükte bulunan hükmüne benzer bir düzenleme getirilerek “bu Yasa"ya göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24. maddenin I numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dâhil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren sosyal güvenlik destek primi kesileceği” öngörülmüş olup, anılan değişikliğin yürürlük tarihi ise 28.01.2004 tarihidir.
Kural olarak kanunlar yürürlükte oldukları dönemdeki uyuşmazlıklara ve görülmekte olan davalara uygulanmakta olup; Sosyal Güvenlik Hukuku’na ilişkin düzenlemelerin kamusal niteliği itibarîyle, özellikle sigortalı ya da hak sahiplerinin sosyal sigorta yardımlarından yararlanma koşullarının ya da bu yardımların kapsamına ilişkin olarak sigortalı lehine yapılan yasal düzenleme ya da değişiklik hükümlerinin geçmişe yönelik biçimde uygulanması gereği kabul edilmişse de; anılan yasal düzenlemelerle yapılan değişikliklerin, Kurumun sosyal güvenlik destek primi alacağına ilişkin bulunması nedeniyle, anılan maddelerin yürürlüğe girdiği tarihler sonrasında hak edilmiş ya da hak edilecek yaşlılık aylıkları yönünden uygulanması gereği açıktır.
... Ticaret Ltd. Şti’nde 18.04.2006 tarihinden itibaren ortak olduğu anlaşılan davacının yaşlılık aylığına davalı Kurumca 1479 sayılı Yasanın ek 20.maddesi kapsamında sosyal güvenlik destek primi tahakkuku yapıldığı anlaşılmakta ise de, işbu dava ile davacının, ortağı olduğu şirketin vergi kaydının aslen 04.08.2008 tarihinde terkin edildiğini belirterek, 18.04.2006-04.08.2008 tarihleri arasında yasa gereği sosyal güvenlik destek primi yapılmasının mümkün olup, 04.08.2008 tarihinden sonrası bakımından tahakkukun iptali ve bu tahakkuk nedeniyle yapılan kesintilerin iadesini istediği, mahkemece davanın kabulüne dair karar verildiği anlaşılmakta ise de, Dairemiz geri çevirme kararından sonra davalı Kurumca 12.11.2018 tarihli yazı içeriğinden de anlaşıldığı üzere, 04.08.2008 tarihinden sonrası bakımından yapılan tahakkukların davacıya iade edildiği, 18.04.2006-04.08.2008 tarihleri arası bakımından doğan tahakkukun da 6552 sayılı Yasa kapsamında yapılandırıldığının belirtilmesi karşısında, Kurumca yapılan işlemlerin netleştirilmesi ile 18.04.2006-04.08.2008 tarihleri arasında kalan dönem bakımından davacı hakkında 1479 sayılı Yasanın ek 20. Maddesi hükümlerince yapılan tahakkukun yerinde olduğu dikkate alınarak, 04.08.2008 tarihinden sonraki dönem için yapılan iade işleminin varlığı ile dava konusunun devam edip etmediği hususunda yapılacak irdeleme sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.