16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2116 Karar No: 2019/903 Karar Tarihi: 14.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2116 Esas 2019/903 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişiye silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasıyla verilen mahkumiyet kararını inceledi. Temyiz talebinin reddi nedenleri olmadığı için konu esasına bakıldı. Tutanaklar ve deliller incelendi ve usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı belirlendi. Sanığın iddia ve savunmaları eksiksiz bir şekilde tartışıldı. Hüküm, kanunen kabul edilebilir bir şekilde uygulandı ve sanık müdafiinin nedenleri yerinde görülmediği için temyiz davası reddedildi ve karar onandı. Kanun Maddeleri: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62/1, 53, 58/9-son ve 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/2116 E. , 2019/903 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62/1, 53, 58/9-son, 63. maddeleri uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “15.12.2015” yerine “13.12.2015” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 14.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.