7. Hukuk Dairesi 2014/19753 E. , 2015/6495 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 01/07/2014
Numarası : 2013/536-2014/389
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2)Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde çalışırken iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece istek kısmen hüküm altına alınmış, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 12.07.2013 tarihli ilamı ile özetle ve sonuç olarak, “...Sadece Nisan – Eylül ayları arası fazla çalışma ve hafta tatili çalışması yapılması mümkün olup kış aylarına isabet eden genel tatil günlerinde de çalışma yapılması mümkün değildir. Hesaplamanın işyerinin niteliği gözetilerek bu hususlara göre yapılması gerekirken davacının arkadaşı ve kardeşi gibi yakınlığı bulunan tanık beyanlarına dayanarak tüm yılı kapsayacak şekilde fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretinin hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkeme bozma kararına uymuş, ek hesap raporu aldıktan sonra davanın yeniden kısmen kabulüne karar vermiştir.
Mahkemece ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ve hafta tatili ücretinin ıslah ile istenen kısımlarına da dava tarihinden itibaren faiz işlettiği, bu hususun bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği halde, bozma sonrası kurulan hükümde davacı yararına oluşan kazanılmış hakkın ihlali ile bu alacaklara dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalı olmuştur.
Ne varki bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükmün 3,4,5 ve 6 numaralı bentlerinin tümü ile hükümden çıkarılarak yerlerine;
“3-927,01 TL net ihbar tazminatı alacağının 06/10/2010 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-618,01 TL net yıllık izin ücreti alacağının 06/10/2010 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-4.125,66 TL net fazla mesai alacağının takdiren %30 hakkaniyet indirimi yapılarak hesap edilen 2.887,96 TL fazla mesai ücretinin 06/10/2010 dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-1.768,25 TL net hafta tatili ücreti alacağından takdiren %30 hakkaniyet indirimi yapılarak hesap edilen 1.237,77 TL hafta tatili ücretinin 06/10/2010 dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.