Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5408
Karar No: 2019/7327
Karar Tarihi: 15.10.2019

Resmi belgede sahtecilik - başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5408 Esas 2019/7327 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz talepleri incelenirken, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'ın 53. maddesinin uygulanmasıyla ilgili iptal kararı infaz aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Sanığın suçu kanıtlanmış, ceza hükümden daha azaltıcı bir sebep tayin edilmemiştir. Temyiz talebi reddedilmiştir.
Sanık ayrıca başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan da yargılanmıştır. Ancak suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle mahkumiyet kararı bozulmuştur. 5237 sayılı TCK'ın 53. maddesi Anayasa Mahkemesi'nin 2015/85 sayılı iptal kararıyla birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 268. maddesi
-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 267/1. maddesi
-1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
-5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
11. Ceza Dairesi         2019/5408 E.  ,  2019/7327 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    A)Sanığın, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere göre; sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa, uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ile derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış ve sanığın temyiz talepleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA,
    B)Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    1-TCK"nin 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması; TCK"nin 267/1. maddesinde tanımlanan “iftira” suçunun oluşması için ise, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerekir. Somut olayda; Diyarbakır Havaalanında, yapılan kontrolde sanığın ibraz ettiği nüfus cüzdanının sahte olduğundan şüphelenilmesi üzerine, sanığa nüfus cüzdanının sahte olup olmadığı sorulduğunda, sanığın sahte olduğunu söyleyerek gerçek kimlik bilgilerini beyan ettiği, tutanağın gerçek kimlik bilgilerine göre düzenlendiği ve tüm soruşturma işlemlerinin gerçek kimlik bilgilerine göre yapıldığının anlaşılması karşısında; kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemediği, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullandığı gerçek kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK"nin 268. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan beraati yerine mahkûmiyetine hükmolunması, yasaya aykırı
    2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi