15. Hukuk Dairesi 2014/4603 E. , 2015/3495 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İstanbul 39. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :17.02.2014
Numarası :2011/181-2014/31
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı davasında, inşaatını yaptıkları D.. C.. projesi kapsamında yapılacak bodrum katı perde pozitif, negatif su izolasyonları, teras ve balkon fileli pozitif izolasyonları ve benzeri imalâtların yapımı için davalı ile aralarında 28.07.2006 ve 25.01.2007 tarihli sözleşmelerin düzenlendiğini, inşaatların tamamlanıp dairelerin sahiplerine teslim edildiğini, ancak davalının yaptığı izolasyonlarda sorunların ortaya çıktığını, davalıya durumun bildirilmesine rağmen ayıpların giderilmediğini, mahkemede yaptırılan tespitte eksik ve ayıpların tespit edildiğini belirterek uğranılan zarar karşılığı 176.500,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı savunmasında, yaptıkları imalâtta ayıp bulunmadığını, şikayetlerin su yalıtımından kaynaklanmadığını, yaptıkları imalâtlara sonradan yapılan müdahaleler nedeniyle zarar gördüğünü, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporundaki görüş benimsenerek davanın kısmen kabulü ile 84.300,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının yaptığı imalâtlarda belirlenen ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğu, giderilme bedelinin tespit dosyasında da belirlendiği gibi 140.500,00 TL olduğu, davalının imalâtlarını tamamlamasından sonra başka yüklenicilerin bu imalâtların üzerinde değişik imalâtlar yaptığı, bu imalâtlar sırasında davalı imalâtlarının zarar görebileceği, davalı yüklenicinin yaptığı imalâtlara sahip çıkarak sonraki uygulamacıların imalâtlarını denetleme, zarar vermelerini engelleme yükümlülüğü bulunduğu, bu nedenle zararın giderim bedelinin %60"ı olan 84.300,00 TL"den sorumlu olduğu açıklanmıştır.
Taraflar arasındaki akdî ilişki sözleşme tarihi itibarıyla uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Yasa"sının 355. ve devam eden maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Aynı Yasa"nın 357. maddesi hükmüne göre yüklenici eseri iş sahibinin yararına ve ona hiçbir zarar vermeden yapmak zorundadır. Eserin yapılmasını tehlikeye koyacak halin varlığında, bunların giderilmesi için iş sahibini uyarmak yüklenicinin özen borcunun sonucudur. Özen borcunun yerine getirilmemesi halinde yüklenici eserde oluşacak gizli ve açık kusurlardan sorumlu olur. Yüklenici eseri meydana getirirken özen borcu gereği iş sahibini bilgilendirmekle yükümlü olduğu gibi iş sahibinin verdiği malzemenin, projenin veya gösterdiği iş yerinin kusurlu olduğunu görünce, ya da işin devamına engel bir durum ile karşılaşırsa derhal iş sahibini uyarmak ve bilgilendirmek ile yükümlüdür. Özen borcunun içerisinde eseri koruma yükümlülüğü de vardır. Bu yükümlülük ise eserin iş sahibine teslim edilmesine kadar devam eder. Somut olayda davalı yaptığı izolasyon işini davacıya teslim etmiş, davacı da başka taşeronlara inşaatın diğer imalâtlarını yaptırmıştır. Açıklanan genel kurallar dikkate alındığında mahkemenin sonraki taşeronların yaptıkları imalâtlar sırasında verdikleri zarardan davalı taşeronu sorumlu kabul etmesi yerinde değildir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda derz bölgelerinde ve döşeme birleşim yerlerinde yetersiz uygulamalardan bahsedildiğinden yapılması gereken iş bilirkişilerden alınacak ek rapor ile davalının yaptığı imalâtlardan sonraki imalâtlar sırasında zarar görmemiş kısımlarda ayıp bulunup bulunmadığını var ise bunların giderilme bedellerini belirleyip sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan bu gerekçe ile eksik inceleme ve hatalı yoruma dayalı kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararı temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.