Davacı vekili, davacının 01/02/2011 tarihinde genel müdür, insan kaynakları müdürü ve finans müdürünün birlikte bulunduğu odaya çağrılarak iş sözleşmesinin tek taraflı olarak işverence feshedildiğinin bildirildiği müvekkilinin yazılı belge talebi üzerine noter aracılığı ile yapılacağının söylendiğini ve feshe ilişkin herhangi bir bildirim yapılmadığını, müvekkilin fesih tarihine kadar hiç bir disiplin cezası almadığı gibi davalı işyerinde başarısı nedeniyle sürekli takdir edilen biri olduğunu, asıl fesih gerekçesinin müvekkilinin Hak-İş"e bağlı ...Sendikasına üye olmasından kaynaklandığını, ... Sendikası ile davacı işçiler arasında 2010 yılı Aralık ayında görüşmelere başlandığını ve 16/12/2010 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına resmi başvuruda bulunulduğunu ve bu tarihten sonra davalı işyerinde kendisi gibi sendikaya üye olan işçilere ya sendikadan istifa edersiniz yada işinize son verilir gibi uyarılarda bulunulduğu sendikadan istifa eden işçilere hiç bir şey yapılmadığını istifa etmeyip direnen işçilerin ise sırayla iş akitlerine sebepsiz olarak son verildiğini belirterek müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II. maddesi uyarınca haklı nedenle fesih edildiğini, davacının sürekli başına buyruk davranması, yapmakla ödevli olduğu işlerin kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi üzerine iş akdinin haklı nedenle fesih edildiğini, davacının sendikal nedenlerle fesih iddiasının yersiz olduğunu işyerinde yetki almış herhangi bir sendikanın bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Aralık 2010 tarihi içinde davalı işyerinde çalışan 100"den fazla işçinin Oleyis Sendikasına üye olduğu, güvenlik bölümünde çalışan işçilerin de sendikaya üye oldukları, Oleyis Sendikası tarafından yapılan yetki tespiti ile ilgili başvuru sonucunda davalı işyerince işyerindeki sendikal gelişmelerden haberdar olunması üzerine ilk etapta sendika üyelerine üyelikten istifa etmeleri konusunda tekliflerin yapıldığı ancak kabul etmemeleri üzerine işçilerin işten değişik nedenlerle çıkarıldığı, sendika üyesi 70-80 işçinin
işine son verildiği, bunlardan pek çoğunun Kayseri iş mahkemelerinde işe iade davasının bulunduğu, işten çıkarılan işçilerin tamamının sendika üyesi oldukları tespit edilmiş olup dosya kapsamından ve tanık beyanlarından fesih bildiriminde ileri sürülen gerekçelerin doğruluğuna ilişkin herhangi bir veriye rastlanılmadığından davacının iş akdinin sendikal nedenlerle fesih edildiği gerekçesiyle, feshin geçersizliğine, işe iadeye ve işe başlatmama tazminatının 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 31. maddesine göre 1 yıllık ücret seviyesinden belirlenmesine karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2821 sayılı Kanun’un "Sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı" başlıklı 31. maddesini üçüncü fıkrasına göre; "İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz;" beşinci fıkrasına göre; "İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz." Aynı maddenin altıncı fıkrasına göre ise; "Sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde ise, İş Kanununun 18, 19, 20 ve 21. madde hükümleri uygulanır. Ancak, 4857 sayılı Kanun"un 21. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödenecek tazminat işçinin bir yıllık ücret tutarından az olamaz." denilmektedir.
Somut olayda, iş sözleşmesinin feshi ile işyerindeki sendikal faaliyetler ve sendikalaşmaya ilişkin süreç yakın zamana rastlamaktadır. Feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Dosya içeriğine göre işyerinde fesih tarihi itibari ile çalışan, sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılmaya devam eden, iş sözleşmesi feshedilen, işten çıkarılanlardan sendikalı olan ve sendikalı olup da işyerinde çalışması devam eden işçiler olup olmadığı net olarak anlaşılamamaktadır. Feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya
yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre, feshin geçerli bir nedene mi dayandığı, yoksa sendikal nedenle mi gerçekleştirildiği hususunda bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.