
Esas No: 2015/15466
Karar No: 2016/5233
Karar Tarihi: 16.03.2016
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/15466 Esas 2016/5233 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Taşınmazların bulunduğu yörede yaygın olarak uygulanan münavebe sistemi İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden sorulup, değerlendirme tarihi itibariyle resmi veriler de dikkate alınarak tespit edilecek münavebe sistemine göre taşınmazların değerinin belirlenmesi gerekirken, münavebe uygulanmaksızın sadece buğday ürünü nazara alınarak hesap yapan bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Dava konusu taşınmazların konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 60 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre az bedele hükmedilmesi,
3)Davaya konu taşınmazların kamulaştırma işlemi yol yapımına ilişkin olduğundan kamulaştırılmasına karar verilen ve bedeli tespit edilen bölümlerin 4721 sayılı TMK"nın 999. maddesi gereğince yol olarak terkinine karar verilmesi gerekirken, davacı idare adına tesciline karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.