Esas No: 2018/3657
Karar No: 2022/595
Karar Tarihi: 17.02.2022
Danıştay 12. Daire 2018/3657 Esas 2022/595 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2018/3657 E. , 2022/595 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3657
Karar No : 2022/595
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sendikası (… Sen)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı Sendika tarafından, sendika üyelerinden dayanışma (sözleşme) aidatı kesilmemesi ve yapılan kesintilerin üyelerine iade edilmesi istemiyle 18/05/2015 tarihinde yapılan başvurunun "kesintilerin 15/04/2015 tarihinde yürürlüğe giren ve yetkili sendika ile yapılan ek protokolün 4. maddesi uyarınca yapıldığı" gerekçesiyle reddine ilişkin … Büyükşehir Belediye Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile üyelerinden yapılan kesintilerin idareye başvuru tarihinden geriye doğru 60 günlük süreden (19/03/2015 tarihinden) itibaren hesaplanılacak kısmının yasal faizi ile birlikte tazmini istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; dava konusu işlemin, davacı Sendikanın, davalı idarece yapılan sözleşme (dayanışma) aidatları kesintilerinin üyelerine geri ödenmesi isteminin reddine ilişkin kısmının 15/04/2015 tarihinden sonraki döneme ve Sendika üyelerinden aidat kesilmemesi isteminin reddine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede; Sosyal Denge Tazminatı Sözleşmesinin konusunun, toplu sözleşmelerde belirlenen tavanı aşmamak kaydıyla ilgili kurum ve kuruluşlarda çalışan kamu görevlilerine ödenecek sosyal denge tazminatını belirlemek olduğu; bu sözleşmelerin 4688 sayılı Kanun'un uygulanması bakımından toplu sözleşme sayılmayacağı hükmünün uyuşmazlık halinde, Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurulamayacağına ilişkin bulunduğu; Kanun'un 28. maddesinde belirtildiği şekilde sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı, aksine bir yorumun sosyal denge tazminatının adaletli bir ücret dağılımı yoluyla ekonomik ve sosyal barışı sağlama amacına ve Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu, kaldı ki Kanun'un 32.maddesinde böyle bir ayrım yapılmasına imkan sağlayan bir düzenlemenin bulunmadığı gibi sosyal denge sözleşmesinde ancak, Kamu İşvereni Heyeti Başkanı ile Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası temsilcisi arasında imzalanan Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Mali ve Sosyal Haklara Dair Toplu Sözleşmesinin 5. maddesinde tespit edilen, görev yapılan birim ve iş hacmi, görevin önem ve güçlüğü, görev yerinin özelliği, çalışma süresi, kadro veya görev unvanı ile derecesi gibi kriterlere göre bir farklılığa gidilebileceği, bunun dışında sendika üyesi olan yada sendika üyesi olmayan ile başka bir sendikaya üye olanlar arasında bir ayrıma gidilemeyeceği, bu durumda, Sosyal Denge Tazminatı Sözleşmesinde taraf olan sendikanın dışında kalan sendikaların üyesi olan ve hiçbir sendikaya üye olmayan kamu görevlilerinden dayanışma aidatı, sözleşme aidatı veya başka adlar altında farklı oranlar üzerinden ödenti (aidat) alınmasına ilişkin hükümlerin, sosyal denge tazminatının ödenmesinde aynı kadro veya pozisyonlarda bulunan kamu görevlileri arasında ayrım (eşitsizlik) yaratacağı açık olduğundan, davalı İdare ile yetkili sendika arasında imzalanan Sosyal Denge Tazminatı Sözleşmesinin ve ek protokülü uyarınca davacı Sendika üyelerinden sözleşme (dayanışma) aidatı kesilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı, dava konusu işlemin; davacı Sendikanın, davalı idarece yapılan sözleşme (dayanışma) aidatları kesintilerinin ödenmesi isteminin reddine ilişkin kısmının, 15/04/2015 tarihinden önceki kısmına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede; dava, davacının idareye başvurduğu tarihten itibaren 120 gün içinde açılmış ise, ilgiliye, davanın açıldığı tarihten geriye doğru 120 günü geçmemek üzere, başvuru tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içindeki ilk uygulama esas alınarak parasal hakların verilmesi, idareye başvuru tarihinden itibaren 120 günlük ya da idarenin cevabının tebliğ tarihinden itibaren 60 günlük süreler geçtikten sonra açılmış olan davalarda ise, ancak dava tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içinde kalan ilk uygulamadan doğan parasal hakların ödenmesinin mümkün olduğu, bu durumda, işbu uyuşmazlıkta, davacı Sendika tarafından, yapılan sözleşme (dayanışma) aidatlarının sendika üyelerine iade edilmesi istemiyle 18/05/2015 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunulduğu, bu başvurunun davalı idarenin 25/05/2015 tarihli işlemiyle reddi üzerine 24/07/2015 tarihinde bakılan davanın açıldığı ve davacı sendika üyelerinden yapılan uyuşmazlığa konu edilen kesintilerin 30/06/2014 tarihinden itibaren yapılmakta olduğunun dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, dava konusu işlemin dava açma tarihinden geriye doğru 120. gün olan 26/03/2015 tarihinden sonraki maaş ödemesinin yapıldığı ilk uygulama tarihi olan 15/04/2015 tarihinden önceki döneme ilişkin kısmının iptali isteminin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği,
Davanın, davacı Sendika üyelerinden yapılan sözleşme (dayanışma) aidatı kesintilerin idareye başvuru tarihi olan 18/05/2015 tarihinden geriye doğru 60 günlük süre olan 19/03/2015 tarihinden itibaren hesaplanılacak kısmının yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede ise; uyuşmazlıkta, davacının tazminat talebinin 15/04/2015 tarihinden önceki döneme ilişkin kısmının süre aşımı nedeniyle reddi; 15/04/2015 tarihinden sonrasına ilişkin olarak davalı idarece yapılan sözleşme (dayanışma) aidatı kesintilerinin ise dava tarihi olan 24/07/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacı Sendika üyelerine ödenmesinin hukuk devleti ilkesinin gereği olduğu sonucuna ulaşıldığı, bu sebeplerle, dava konusu işlemin, davacı Sendikanın, davalı idarece yapılan sözleşme (dayanışma) aidatları kesintilerinin ödenmesi isteminin reddine ilişkin kısmının 15/04/2015 tarihinden sonraki döneme ve sendika üyelerinden aidat kesilmemesi isteminin reddine ilişkin kısmının iptaline, dava konusu işlemin; davacı Sendikanın, davalı idarece yapılan sözleşme (dayanışma) aidatları kesintilerinin ödenmesi isteminin reddine ilişkin kısmının ve davacı Sendikanın 19/03/2015 tarihinden itibaren tazminata hükmedilmesi isteminin 15/04/2015 tarihinden önceki kısımlarının süre aşımı nedeniyle reddine, davacı Sendikanın tazminat talebinin 15/04/2015 tarihinden sonraki kısmının kabulüne, 15/04/2015 tarihinden sonrasına ilişkin olarak davalı idarece yapılan sözleşme (dayanışma) aidatı kesintilerinin ise dava tarihi olan 24/07/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacı Sendika üyelerine ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İdare ile yetkili sendika (…-SEN) arasında imzalanan sosyal denge sözleşmesinden idarede çalışan sendika üyeleri ile sendika üyesi olmayanların kanunun öngördüğü biçimde eşit bir şekilde yararlandıkları, sözleşme tarafı sendika (…-SEN) üyeleri ile sendika üyesi olmayanlar arasında bir fark olmadığı, sosyal denge tazminatının ödenmesinde aynı kadro veya pozisyonda bulunan kamu görevlileri arasında ayrımcılık ve eşitsizlik oluşturulmadığı, eşit bir şekilde yararlanamadıkları iddiasının asılsız ve iptali istenilen sözleşme maddesinin hukuka uygun olduğu, ek protokol ile değiştirilen sosyal denge sözleşmesinde taraf sendika üyelerine sözleşme aidatı ödeme, taraf sendikaya üye olmayan/sendikasız çalışanlara ise dayanışma aidatı ödeme şartıyla sosyal denge tazminatı alma hakkı tanındığından, sosyal denge tazminatı sözleşmesiyle idarece ölçülülük ilkesine ve hakkaniyete uygun işlem yapılmış olduğu, Mahkeme kararıyla davacı Sendika üyelerinden aidat kesilmemesi yönünde karar alındığında taraf sendika üyelerinden ek protokol gereğince aidat alınmaya devam edileceğinden eşitliğe ve hakkaniyete aykırı uygulamanın asıl Mahkeme kararı ile birlikte ortaya çıkacağı belirtilerek, Mahkeme kararının bozulması için gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 4688 sayılı Kanun'un 37/a maddesinde kamu görevlisi tanımının yapıldığı, davacının da bu tanım kapsamında yer aldığı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 15. maddesinde de , belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebileceğinin düzenlendiği, 4688 sayılı Kanun bir bütün olarak incelendiğinde, kamu görevlilerinin sözleşme hükümlerinden faydalandırılması hususunda bir ayrıma gidilemeyeceği ve eşit olarak faydalandırılmaları gerektiğinin hüküm altına alındığı, üyelerine bu kanuni düzenleme kapsamında olağanüstü gayret ve çalışmaları sonucunda emsallerine göre başarılı görev yapmaları halinde ikramiye ödemesi yapılmasının, sosyal denge tazminatı ödemesinden faydalandırılmasına engel oluşturmayacağı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin, davacı Sendikanın, davalı idarece yapılan sözleşme (dayanışma) aidatları kesintilerinin ödenmesi isteminin reddine ilişkin kısmının 15/04/2015 tarihinden sonraki döneme ve sendika üyelerinden aidat kesilmemesi isteminin reddine ilişkin kısmının iptali, dava konusu işlemin; davacı Sendikanın, davalı idarece yapılan sözleşme (dayanışma) aidatları kesintilerinin ödenmesi isteminin reddine ilişkin kısmının ve davacı Sendikanın 19/03/2015 tarihinden itibaren tazminata hükmedilmesi isteminin 15/04/2015 tarihinden önceki kısımlarının süre aşımı nedeniyle reddi, davacı Sendikanın tazminat talebinin 15/04/2015 tarihinden sonraki kısmının kabulü, 15/04/2015 tarihinden sonrasına ilişkin olarak davalı idarece yapılan sözleşme (dayanışma) aidatı kesintilerinin ise dava tarihi olan 24/07/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacı Sendika üyelerine ödenmesi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.