19. Hukuk Dairesi 2016/12662 E. , 2017/974 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vek. Av. ... ve davalı vek. Av. ..."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı giriştiği icra takibi sonucu toplam 82.579 TL üzerinden borç ödemeden aciz belgesi düzenlenmek suretiyle takibin neticelendiğini, daha sonra yenilenen takipte İİK"nun 143/3 maddesine aykırı olarak aciz vesikasındaki alacağa faiz hesaplanıp eklenerek borç miktarının büyütüldüğünü, bu borcu müvekkilinin ödeyememesi üzerine taşınmazının cebri icra yolu ile satışa çıkarıldığını ve ihalenin davalı üzerinde kaldığını, ihalenin feshi talebi ile açtıkları davanın reddine ilişkin kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, diğer taraftan Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/920 E. sayılı dosyasında, icra takibi sırasında faizin yanlış ve çok hesaplandığı, İİK"nın 143/3. maddesi uyarınca aciz vesikasına bağlanmış olan borca artık faiz hesaplanmaması gerekirken faiz hesaplanıp, eklenerek borcu yükseltildiğinden bahisle aciz vesikasının tanzim tarihinden taşınmazın icradaki satış tarihine kadar işlemiş faiz namı altında belirlenen 85.364 TL yönünden borçlu bulunmadıklarının tespitinin talep edildiğini, derdest davada alınan bilirkişi raporunda haklılıklarının saptandığını, icra dairesinde yapılan gereksiz ve yanlış faiz hesabı ile mağdur olduklarını iddia ederek, davacının dava dayanağı icra dosyasındaki borçtan 96.414,91 TL"yi icra dosyasına ödemesi suretiyle icra takibinin ve taşınmazın satış işleminin iptalini, taşınmaz üzerindeki haczin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili , davacının dava konusu borç ile ilgili icra takip dosyasının iptaline yönelik olarak açtığı menfi tespit davasının reddedilerek Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, davacı aleyhine devam eden icra takibinin kesin aciz belgesine bağlandığını, müvekkilinin açtığı tasarrufun iptali davasının kabul edilip, Yargıtay"ca onanıp kesinleşmesi üzerine 3. şahıs Ali Paşa Şahin aleyhine takibin devam ettirildiğini, muvazalı olarak davacı tarafından adı geçen 3. şahsa satılan taşınmaz üzerine haciz konulup, tüm icra takiplerinin 3. şahıs aleyhine devam ettirildiğini, borç ödenmeden aciz belgesinin işleme konulmadığını, davacının haczin fekki ve takibin iptalini istemeye yasal hakkı bulunmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacının talebinin icraca yapılan ihalenin feshi için açılan ve reddedilen davalardaki kesinleşen kararların işlevlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik olduğu, talepler hakkında daha önceki tarihlerde verilen ve kesinleşmiş mahkeme kararları bulunduğundan HMK"nın 114/1-i maddesi gereğince kesin hükmün dava şartı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.480,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.