Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12646 Esas 2017/973 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12646
Karar No: 2017/973
Karar Tarihi: 09.02.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12646 Esas 2017/973 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı tarafın altın alacağına karşılık düzenlenen senedin borç ödenmesine rağmen kötüniyetle icra takibine konulduğunu iddia eden davacılar, borçlu olmadıklarının tespiti ve davalının tazminata mahkum edilmesi için menfi tespit davası açmışlardır. Mahkeme, dava konusu senedin teminat senedi olduğunu iddia eden davacıların bu iddiasını ispat edememesi ve ihtiyati tedbir kararı ile davalının alacağına kavuşmasının geciktirildiğinden tazminat talebinin kabul edilmemesi sonucu, davayı reddetmiştir. Ancak dava tarihi itibariyle borçluluk durumunun saptanması gerektiği, senedin tanzim tarihinden sonra yapılan ödemenin senet bedeline karşılık yapıldığı hususunda karine bulunması gerektiği ve hükmün gerekçesinde tazminata karar verilmesi gereken durumda tazminatın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda HUMK'un 297. maddesi belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/12646 E.  ,  2017/973 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde, davacılardan ... gelmiş, başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı asil ..."in sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacılar vekili, davalının altın alacağına karşılık teminat olarak düzenlenen dava konusu senedin, borç ödenmesine rağmen kötüniyetle icra takibine konulduğunu iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevabında, müvekkilinin bonoya dayalı alacağı olup, tahsili için icra takibi yapıldığını, davacıların kötüniyetli olduklarını savunarak, davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre takip ve dava konusu senedin ihdas nedeninin senet metninde malen kaydı ile gösterildiği, senedin teminat senedi olduğunu iddia eden davacı tarafın bu iddiasını ispata yarar yazılı delil sunmadığı, hatırlatılan yemin teklif hakkının da kullanılmadığı, ihtiyati tedbir kararı ile davalının alacağına kavuşmasının geciktirildiğinden tazminat talebinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın ve şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Menfi tespit davalarında dava tarihi itibariyle borçluluk durumunun saptanması gerekir.
    Somut olayda dava konusu senedin tanzim tarihi 30/12/2011 olup, davacı borçlu tarafından 28/11/2011 tarihinde davalıya ... vasıtası ile 25.000 lira miktarında ödeme yapıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Aksi kanıtlanmadıkça senedin tanzim tarihinden sonra yapılan bu ödemenin senet bedeline karşılık yapıldığı hususunda karine bulunduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi hükmün gerekçesinde ihtiyati tedbir sebebi ile alacağına kavuşması geciktirilen davalı lehine tazminata karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasında tazminatın reddine karar verilmesi de HUMK"un 297. maddesi hükümüne aykırı olup, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.