5. Hukuk Dairesi 2021/2844 E. , 2021/11286 K.
"İçtihat Metni"MAKMEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine İlişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki Mersin İli, Erdemli İlçesi, ... Köyü, 101 ada 3224, 3217, 3232 ve 3216 parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davalıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu itibarla; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
1-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
2-Anayasa Mahkemesi"nin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas - 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu"nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a)10 numaralı bendinin çıkartılmasına, yerine (Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı idareden alınarak davalıya verilmesine,) cümlesinin yazılmasına,
b)Faize ilişkin 4 numaralı bendinin çıkartılmasına, yerine (Belirlenen kamulaştırma bedelinin; ilk kararda hüküm altına alınan 209.638,00 TL’sine 09/04/2016 tarihinden ilk karar tarihi olan 22/12/2016 gününe kadar; ikinci karar ile oluşan 56.265,18 TL fark bedele 09/04/2016 tarihinden Yargıtay 5.Hukuk Dairesi"nin ilam tarihi olan 13/10/2021 karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına, tespit edilen kamulaştırma bedelinin derhal davalıya ödenmesine, tapu kaydındaki takyidatların hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına,
c)3 numaralı bendinde yer alan (ödendiği anlaşılmakla) kelimelerinden sonra gelen kısmın hükümden çıkartılmasına, yerine (fark kamulaştırma bedelinin üçer aylık vadeli hesapta işlemiş nemaları ile birlikte derhal ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya derhal müzekkere yazılmasına) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.