... adına ... ile 1-... adına Vasisi ... 2-.... aralarındaki dava hakkında ....tarafından verilen 15.09.2010 günlü ve...sayılı hükmün, temyizen incelenmesi davacı Kurum vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Gıyabi hüküm, davalı ... adına vasisi olduğundan bahisle ...’a tebliğ edilmiş ise de; anılan şahsın vasi olarak atandığına dair dava dosyası içerisinde Vasilik kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, ....23.10.2009 günlü yazısına göre de, davalı ...’a ...’ın vasi atanması amacıyla talepte bulunulduğu, ancak henüz bu yönde bir kararın gelmediği ifade edilmektedir.
Bu durumda, yukarıda belirtilen Ceza İnfaz Kurumundan öncelikle, davalı ...’a, ...’ın vasi olarak atanıp atanmadığı, atanmış ise buna ilişkin vasilik kararı celbedilerek başkaca bir işlem yapılmaksızın dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi;
Celbedilecek Vasilik kararından, ... dışında farklı bir şahsın vasi olarak atandığı anlaşılır ise; aleyhe gıyabi hükmün ilgili vasiye yöntemince tebliğ edilip, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.