Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2983
Karar No: 2022/489
Karar Tarihi: 17.02.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2983 Esas 2022/489 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2983 E.  ,  2022/489 K.

    "İçtihat Metni"



    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/2983
    Karar No : 2022/489

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) :... Üniversitesi Rektörlüğü
    VEKİLİ : Av. ....
    KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1-... Bakanlığı
    VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri Av. ....
    Hukuk Müşaviri Av. ...
    2-...
    VEKİLİ : Av. ...
    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 29/04/2021 tarih ve E:2020/1900, K:2021/2194 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem:30/08/2014 tarih ve 29104 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in 1. maddesiyle değiştirilen Sağlık Uygulama Tebliği'nin 1.9.3. numaralı maddesinin 1. fıkrasında yer alan "vakıf üniversiteleri hariç" ibaresinin iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 29/04/2021 tarih ve E:2020/1900, K:2021/2194 sayılı kararıyla;
    Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 05/02/2016 tarih ve E:2014/8481, K:2016/608 sayılı kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 03/12/2018 tarih ve E:2016/4487, K:2018/5352 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak;

    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "Sağlık hizmetlerinin ödenecek bedellerinin belirlenmesi" başlıklı 72. maddesinin 1. fıkrası ile "Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi" başlıklı 73. maddesine yer verilmiş,
    5510 sayılı Kanun'un 72. maddesine göre, davalı Sosyal Güvenlik Kurumunun finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca ödenecek bedellerini, Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamış olduğu sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması, kanıta dayalı tıp uygulamaları, maliyet-etkililik ölçütleri ve genel sağlık sigortası bütçesi dikkate alınmak suretiyle sınıflandırma, gruplandırma yetkisi bulunduğunun anlaşıldığı; anılan Kanun'un 73. maddesinde ise, vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına, kamu idaresi sağlık hizmeti sunucularına tanınmayan bir hak tanınarak, bunların genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden ilave ücret alabilmelerine imkân tanındığı, Sağlık Uygulama Tebliği'nde buna paralel düzenlemelere yer verildiği;
    Hem vakıf üniversite hastanelerine tanınıp Devlet üniversiteleri hastanelerine tanınmayan ilave ücret talep edebilme imkânı, hem Devlet üniversiteleri hastaneleri ile vakıf üniversiteleri hastanelerinde sunulan hizmetin maliyeti, yapılan sübvansiyonlar, Kamu İhale Kanunu'na tabi olup olmama noktasında farklılıklar olması göz önüne alındığında, bu iki grup sağlık hizmeti sunucusunun sunduğu sağlık hizmetlerinin Kuruma faturalandırılması noktasında birbirlerinden farklı şekilde düzenleme yapılabileceği sonucuna varıldığından, ilave ücret alınamayacak sağlık hizmetlerine ilişkin getirilen istisna kapsamına vakıf üniversite hastanelerinin dahil edilmemesine yönelik dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
    davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu Tebliğ hükmü ile ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetlerinin sayıldığı, 5510 sayılı Kanun'un 73. maddesinde vakıf üniversitelerinin ilave ücret almadan hariç tutulacağı yönünde bir düzenleme olmamasına karşın Tebliğ ile böyle bir sınırlama getirilmesinin normlar hiyerarşisine aykırı olduğu; kanun ile ayrı bir düzenleme yapılmadan vakıf üniversiteleri ile diğer üniversite hastanelerinde görevli öğretim üyelerinin statüleri ve verdikleri sağlık hizmetlerinde farklılık olmamasına karşın Sağlık Uygulama Tebliği'nin davaya konu maddesinde vakıf üniversitelerinin kapsam dışı bırakılmasının eşitlik ilkesini zedeleyeceği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." hükmüne yer verilmiş; 50. maddesinin 4. fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
    Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 03/12/2018 tarih ve E:2016/4487, K:2018/5352 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davacının temyiz isteminin reddine,
    2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 29/04/2021 tarih ve E:2020/1900, K:2021/2194 sayılı kararının ONANMASINA,
    3.Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi