Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2017/1562
Karar No: 2022/817
Karar Tarihi: 17.02.2022

Danıştay 10. Daire 2017/1562 Esas 2022/817 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2017/1562 E.  ,  2022/817 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2017/1562
    Karar No : 2022/817

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : .... Bakanlığı
    VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...

    KARŞI TARAF (DAVACILAR) : Kendi adlarına asaleten, müşterek çocukları ... adına velayeten ... ve ....
    VEKİLİ : Av. ...
    İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacılardan ... ve ...'un müşterek çocuğu olan ...'un, ...Lisesine bağlı pansiyonunun bahçe kapısının önünde durduğu sırada kapının üzerine düşmesi sonucu yaralandığından bahisle (miktar artırım dilekçesi ile) ... için 163.430,80 TL maddi, 40.000,00 TL manevi, anne ve babadan her biri için 5.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın 15/12/2007 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; pansiyondan sorumlu müdür yardımcısı hakkında açılan ceza davasında, .... Asliye Ceza Mahkemesi'nce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, "mağdur ...'un kusuru bulunmadığı, ancak denetim ve gözetim görevini yerine getirmeyen sanığın kusurunun bulunduğu"nun belirtildiği, bilirkişi raporuna istinaden ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile taksirle yaralama suçu işlediğinden sanık müdür yardımcısının mahkumiyetine karar verildiği, bu itibarla olayın meydana gelmesinde kusurlu olduğu Mahkeme kararı ile sabit olan davalı idarenin, davacıların olay nedeniyle uğradığı zararı karşılamakla yükümlü olduğu, kaza nedeniyle %22 oranında engelli hale gelen ...'un efor kaybı zararının hesap bilirkişisince 163.430,80 TL olarak hesaplandığı ve raporun hükme esas alınabilecek nitelikte görüldüğü gerekçesiyle maddi tazminat istemi ile davacıların duyduğu elem ve üzüntü karşılığı olayın oluş şekli, davalı idarenin kusur derecesi de dikkate alınarak 10.000,00 TL manevi tazminat isteminin kabulüne, hükmedilen tazminat tutarlarının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, meydana gelen zararda idarelerinin kusurunun bulunmadığı, bu nedenle maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, tazminat taleplerinin kabulü yönünde verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    MADDİ OLAY :
    Dava dosyasının incelenmesinden; davacı ...'un, 15/12/2007 tarihinde 11 yaşında ve ... İlköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi iken ... Lisesine bağlı pansiyonun bahçe kapısının önünde bahçede oyun oynayan çocukları izlediği sırada kapının üzerine düşmesi sonucu hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı, yaralanmaya bağlı beyin travması geçirdiği, kafatasında çökme meydana geldiği, kulak kemiklerinin kırıldığı, kulak ve beyin ameliyatı geçirdiği, yapılan tedaviler sonucunda sağ ve sol kulaklarda işitme kaybı oluştuğu ve %22 oranında kalıcı sakatlığa maruz kaldığı, davacılar tarafından, maddi ve manevi tazminat ödenmesi istemiyle davalı idareye 01/12/2008 tarihinde yapılan başvurunun ... tarih ve ... sayılı ön karar ile reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kuralı yer almıştır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Taleple bağlılık ilkesi" başlıklı 26. maddesinin 1. fıkrasında, "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." kuralı yer almıştır.

    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Taleple bağlılık ilkesi" başlıklı 26. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen usul hukuku kuralı olan taleple bağlılık ilkesi uyarınca Mahkemelerce davacının istem sonucu hakkında karar verilmesi gerekmektedir. Söz konusu ilke gereği hakimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, yalnızca hukukilik denetimine bağlı olarak talep sonucundan daha azına karar verebileceği açıktır. Ayrıca söz konusu Kanun hükmü, emredici hüküm olduğundan Mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
    Taleple bağlılık ilkesi, medenî usul hukukunda yer alan ve yargılamaya hâkim olan ilkelerden bir tanesi olup hâkimin, tarafların talepleriyle bağlı olduğunu, talepten fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremeyeceğini; ancak duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebileceğini ifade eder.
    Her ne kadar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu'nda "taleple bağlılık" ilkesine açıkça veya 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na atıfta bulunulmak suretiyle yer verilmemiş ise de; Danıştay dairelerinin ittifakla kabul ettiği yerleşik içtihatlarla, taleple bağlılık ilkesi idari yargılama hukukunda da uygulanmaktadır. Bu bağlamda, idari yargı mercilerinde açılan davalarda, idare mahkemelerinin davacının istemi ile bağlı olduğu, bu istemi genişletecek biçimde bir karar veremeyeceği açıktır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Davacılardan ...'un üzerine Trabzon Atatürk Lisesi pansiyonun bahçe kapısının düşmesi sonucu yaralandığı olay nedeniyle başlatılan ceza soruşturması akabinde açılan ceza davasında .... Sulh Ceza Hakimliğince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine tanzim edilen raporda yer alan, ...'un kapıya asılarak sallanmadığı için olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, okul müdürünün denetim ve gözetim görevini yerine getirmediği, pansiyondan sorumlu müdür yardımcısının daha önce de benzer olayların yaşanmasına rağmen kapının yenilenmesi veya daha işlevsel hale getirilmesi hususlarında hareketsiz kaldığı, pansiyonda güvenlik görevlisinin bulunmadığı, uyarıcı levha konulmadığı gibi tespitler dikkate alındığında, davacıların uğramış oldukları zararın idarenin kusurlu sorumluluğuna (hizmet kusuru) göre tazmin edilmesi gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, İdare Mahkemesinin, davacıların uğradıkları maddi zararların, hizmet kusuru ilkesine göre tazmini gerektiğine yönelik gerekçesinde hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
    Öte yandan; dava dilekçesinin incelenmesinden, davacılar tarafından maddi tazminat olarak "yoksun kalınan ve yapılan masraflar"ın ödenmesi talebinde bulunulduğu görülmekte, ancak bu talepten davacıların hangi maddi zarar kalemlerinin tazminini talep ettiği net olarak anlaşılamamaktadır.
    İdare Mahkemesi kararına esas alınan 03/06/2016 tarihli raporda, davacı küçüğün uğramış olduğu maddi zarara karşılık efor kaybı tazminatı hesaplaması yapıldığı görülmektedir.
    Tazminat hukukunda, çağın gereklerine uygun olarak geliştirilen içtihatlarla, kişinin uğramış olduğu kalıcı bedensel sakatlığının sebep olduğu çalışma gücü kaybının mevcut işini yürütmesine engel olmamasına bağlı olarak gelirinde ve mal varlığında bir eksilme olmamış olsa dahi "güç (efor) kaybı tazminatı" olarak adlandırılan tazminatın ödenmesi gerektiği kabul edilmiştir. Çalışma gücü kaybına uğrayan kişinin günlük yaşamını sürdürebilmesi ve mevcut işini yapabilmesi için zarardan önceki durumuna ve diğer kişilere göre daha fazla bir güç (efor) sarf ettiği gerçeğinden hareket edilerek zararı, bir anlamda, bu "fazladan sarf edilen gücün" oluşturduğu esası benimsenmiştir. Bu doğrultuda, idari faaliyetlerin neden ve etkisiyle kamu görevlilerinin veya diğer kişilerin güç (efor) kaybına dayanan maddi zararının idare hukukunun ilke ve kuralları uyarınca idarece tazmin edilmesi gerektiği hususunda bir duraksama bulunmamaktadır.
    Bununla beraber, yargılama hukukunun temel ilkelerinden olan taleple bağlılık ilkesi uyarınca davacının istemini genişletecek biçimde yargı kararı verilemeyeceği de açıktır.
    Buna göre, dava dilekçesinde, efor kaybı tazminatı yahut bu anlama gelebilecek çalışma gücü kaybı zararı gibi bir ifade kullanılmadığından, davacının efor kaybı tazminatına ilişkin herhangi bir talebinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
    İşbu bozma kararı üzerine, İdare Mahkemesince öncelikli olarak verilecek ara kararı ile davacı küçük için talep edilen maddi tazminat kalemlerinin net bir şekilde ortaya konulmasından sonra, gerekmesi halinde yaptırılacak olan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenecek rapor ile taleple bağlılık ilkesi dikkate alınmak suretiyle tazminat istemleri hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Ayrıca, davacıların manevi tazminat istemleri, ... için 40.000,00 TL, anne ve baba için 5.000,00'er TL olarak ayrı ayrı belirtilmiş olmasına rağmen, İdare Mahkemesince her bir davacı özelinde değerlendirme yapılmaksızın toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın davacılara ödenmesine hükmedilmiş, hangi davacı için ne kadar manevi tazminata hükmedildiği açıklanmamıştır. Yeniden verilecek olan kararda, hükmün icrasının sağlıklı olarak yapılabilmesini de teminen her bir davacı için aleyhe hüküm verme yasağı da dikkate alınarak belirlenen manevi tazminat miktarlarının ayrı ayrı belirtilmesi suretiyle manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekmektedir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
    2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

    4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi