Esas No: 2021/1294
Karar No: 2022/494
Karar Tarihi: 17.02.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1294 Esas 2022/494 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/1294 E. , 2022/494 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1294
Karar No:2022/494
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Denizcilik ve Ticaret AŞ.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : 1-(DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : …
2-(DAVALI YANINDA MÜDAHİL) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 09/09/2020 tarih ve E:2017/1167, K:2020/2858 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 18/01/2017 tarih ve 29952 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ''Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği'' kapsamında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünün, bu protokol ile … 'ye devredilen yetkinin ve "Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği"nin 1 numaralı ekinin ''(A) Genel Gerekler'' başlıklı bölümünün 3. maddesi ile ''(B) Özel Gerekler'' başlıklı bölümünün 5. maddesi ve Yönetmeliğin tamamının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 09/09/2020 tarih ve E:2017/1167, K:2020/2858 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule yönelik itirazları yerinde görülmemiş,
Dava konusu Yönetmeliğin yayım tarihi itibarıyla yürürlükte olan haliyle 26/09/2011 tarih ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin "Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü" başlıklı 9. maddesinin 1. fıkrasının (h) ve (i) bendi; "Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü" başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi ile "Düzenleme yetkisi" başlıklı 34. maddesine yer verilerek,
655 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine dayanılarak hazırlanan ve 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği'nin dava konusu işlem tarihi itibarıyla yürürlükte olan haliyle; "Amaç" başlıklı 1. maddesinde; Yönetmeliğin amacının; ulusal ve uluslararası sularda denizde can ve mal emniyetinin sağlanması ile deniz kirliliğinin önlenmesine yönelik
olarak, ulusal mevzuat ve Ülkemizce taraf olunan/kabul edilen sözleşme, karar, kural, kod,
sirküler ve diğer metinler gereğince, Türk bayraklı gemilerin yapım, onarım, tadilat ve kullanım aşamalarında tabi olacakları asgari emniyet ve yeterlik gereklerinin gözetim ve denetimi kapsamında, test, sörvey, onay ve belgelendirme hizmetlerini, bu hizmetlerin serbestçe yürütülmesi esasına dayanarak Bakanlık adına yürütecek kuruluşların seçimi, yetkilendirilmeleri, denetlenmeleri ve yetkilerin iptaline ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğunun belirtildiği;
Yönetmeliğin "Yetkilendirilme talebi" başlıklı 5. maddesi, "Değerlendirme" başlıklı 6. maddesi, "Karar komisyonu" başlıklı 7. maddesi, "Yetkilendirme protokolü" başlıklı 8. maddesi, "Yetkinin iptali" başlıklı 27. maddesine yer verilerek;
"Yetkisi iptal edilmiş kuruluşlar" başlıklı Geçici 2. maddesinde, bu Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan 1/10/2003 tarih ve 25246 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesine Dair Yönetmelik kapsamında yetkisi iptal edilen Yetkilendirilmiş Kuruluşların (YK), bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde başvuru yapmaları halinde bu Yönetmelik kapsamında yetkilendirilebileceğinin düzenlendiği;
Yönetmeliğin Ek-1 "Bakanlık Adına Sörvey Yapma ve Sertifika Düzenleme Yetkisi Verilecek Kuruluşlar İçin Asgari Kriterler" bölümünde "A. Genel Gerekler" başlıklı bölümünün 3. maddesinde; "500 grostonun üzerinde en az 100 adet gemiden müteşekkil ve en az toplam 500 bin grostonluk bir filoyu klası altında tutuyor olmalıdır." şartı, "B. Özel Gerekler" başlıklı bölümünün 5. maddesinde; "Türkiye’de faaliyet gösteren YK’lerin merkez veya bölge ofisleri TS EN ISO/IEC 17020 “Çeşitli Tipteki Muayene Kuruluşlarının Çalıştırılmaları İçin Genel Kriterler” (A Tipi Muayene Kuruluşu) standardına uygun olacak ve en geç faaliyete başladıktan sonra bir yıl içerisinde TÜRKAK-Türk Akreditasyon Kurumu tarafından akredite olacaktır." şartının yer aldığı;
''Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği" yönünden;
Ulusal ve uluslararası sularda denizde can ve mal emniyetinin sağlanması ile deniz kirliliğinin önlenmesine yönelik olarak, ulusal mevzuat ve Ülkemizce taraf olunan/kabul edilen sözleşme, karar, kural, kod, sirküler ve diğer metinler gereğince, Türk bayraklı gemilerin yapım, onarım, tadilat ve kullanım aşamalarında tabi olacakları asgari emniyet ve yeterlik gereklerinin gözetim ve denetimi kapsamında, test, sörvey, onay ve belgelendirme hizmetlerini, bu hizmetlerin serbestçe yürütülmesi esasına dayanarak Bakanlık adına yürütecek kuruluşların seçimi, yetkilendirilmeleri, denetlenmeleri ve yetkilerin iptaline ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılan dava konusu Yönetmeliğin, 655 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ilgili hükümleri ile davalı idareye açıkça tanınmış olan yetki ve görevler kapsamında yürürlüğe konulduğu görüldüğünden, dava konusu Yönetmelik'te kamu yararına, hukuka ve üst normlara aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı;
Öte yandan, davacı tarafından Yönetmeliğin"Yetkisi iptal edilmiş kuruluşlar" başlıklı geçici 2. maddesinin bir af düzenlemesi niteliğinde olduğu ileri sürülmekte ise de, dava konusu Yönetmelik'ten önce yürürlükte olan 01/10/2003 tarih ve 25246 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesine Dair Yönetmelik kapsamında davalı idare tarafından yetkisi iptal edilen kuruluşların yeniden yetkilendirilme talebiyle başvuru yapamayacakları yönünde mevzuatta herhangi bir düzenleme bulunmadığı görüldüğünden, geçici 2. madde ile bu kuruluşların yeni Yönetmelik kapsamında ve Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde başvuru yapabilecekleri yönünde getirilen düzenlemede de hukuka aykırılık görülmediği;
Davacı tarafından, Yönetmeliğin Ek-1 "Bakanlık Adına Sörvey Yapma Ve Sertifika Düzenleme Yetkisi Verilecek Kuruluşlar İçin Asgari Kriterler" bölümünde genel kriterler arasında sayılan gemi sayısı ve tonaj şartının Avrupa Konsey Yönergelerine göre basitleştirilmiş olduğu ileri sürülmekte ise de, dava konusu Yönetmeliğin 28/05/2009 tarihli Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nde yayımlanan 2009/15/EC AB Direktifi ve 391/2009 sayılı Yönetmeliği esas alınarak hazırlandığı ve asgari kriterler arasında bu yönde bir kriter olmadığının görüldüğü;
Özel Gerekler arasında yer alan "en geç faaliyete başladıktan sonra bir yıl içerisinde TÜRKAK-Türk Akreditasyon Kurumu tarafından akredite olacaktır" şartına ilişkin olarak ise Türk Akreditasyon Kurumunun 29/11/2016 tarih ve 4925 sayılı Yönetmeliğe ilişkin görüş bildirme yazısında, söz konusu düzenlemenin akreditasyon açısından yeterli olacağının mütalaa edildiğinin bildirildiği görüldüğünden, Yönetmeliğin ekinde yer alan bu kısımlar yönünden de hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı;
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolü ve bu protokol ile … 'ye devredilen yetki yönünden;
Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği'nde yetkilendirilme talebinde bulunma, bu talep hakkında yapılacak değerlendirme ve denetim usulü ile yetkilendirme protokolü hususlarının düzenlendiği; Yönetmeliğin Geçici 2. maddesinde ise yürürlükten kaldırılan 01/10/2003 tarih ve 25246 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesine Dair Yönetmelik kapsamında yetkisi iptal edilen yetkilendirilmiş kuruluşların bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde başvuru yapmaları halinde bu Yönetmelik kapsamında yetkilendirilebilecekleri hususlarının düzenlendiği;
Dava dosyasının ve aynı istemlerle açılan ve birlikte görüşülen Dairelerinin E:2017/1615 sayılı dosyasındaki bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden; Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği hükümlerine göre yetkilendirilme talebinde bulunan … kuruluşunun başvurusunun, Yönetmeliğin 6. maddesi gereği karar komisyonu tarafından incelendiği, kuruluşun Yönetmelik ekinde belirtilen "Bakanlık Adına Sörvey Yapma Ve Sertifika Düzenleme Yetkisi Verilecek
Kuruluşlar İçin Asgari Kriterler" gereklerini sağladığı ve İnceleme Tespit ve Denetim Komisyonu tarafından sunulan denetim raporuna istinaden yetkilendirilmeye ilişkin Yönetmeliğin diğer şartlarını karşıladığı sonucuna varılarak söz konusu kuruluşa sörvey yapma ve sertifika düzenleme yetkisi verilmesinin uygun olacağı yönünde 07/03/2017 tarihli Karar Komisyonu tutanağının düzenlendiği ve davalı Bakanlık ile … arasında dava konusu 10/03/2017 tarihli Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Tanınmış Kuruluşlar İçin Yetkilendirme Protokolü'nün imzalandığının görüldüğü;
Dairelerinin E:2017/1615 sayılı dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Türkay Denizcilik Şirketi tarafından 1994 yılında … adlı geminin finansal kiralama yoluyla satın alındığı, bu satın alma sürecinde geminin survey yapılmak üzere Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü tarafından … tarih ve … sayılı yazı ile Fransa'da kurulu bulunan … Şirketinin yetkilendirildiği, bunun neticesinde adı geçen şirketin 14-16/06/1994 tarihleri arasında Lizbon'da yaptığı surveyler sonucunda gemiyi 27/10/1997 tarihine kadar yüksek klas olarak sertifikalandırdığı; ancak daha sonra ortaya çıkan belgelere göre geminin gerçekte çok kötü durumda olduğu, yüksek klas sertifikası alacak durumda bulunmadığı, %75/80 dolaylarında sac incelmelerinin bulunduğunun belirtildiğinin ortaya çıkması üzerine gemi için yüksek klas sertifikası veren … Şirketine karşı adli yargı merciinde tazminat davası açıldığı, … Denizcilik İhtisas Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla … şirketi hakkında, satış anında geminin gerçek durumunu gizlemesi nedeniyle tazminata hükmedildiği, anılan karara karşı yapılan temyiz başvurusu neticesinde … Hukuk Dairesinin … tarih ve E:… , K: … sayılı kararıyla Mahkeme kararının bozulduğu, bozma kararı sonrası … Denizcilik İhtisas Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla direnme kararı verildiği, … Hukuk Genel Kurulunun … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla kararın bozulduğu, ayrıca Bureau Veritas şirketinin temyiz itirazlarının incelenmesi için kararın direnme mahiyetinde olmayan kısımlarının temyizen incelenmesi için dosyanın … Hukuk Dairesine gönderildiği, … Hukuk Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla yerel mahkeme kararının zarar hesabına yönelik olarak tekrar bozulduğu, bozma kararı sonrası (Denizcilik İhtisas Mahkemesinin Ticaret Mahkemesine dönüştürülmesi nedeniyle) … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bu kararın da … Hukuk Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile tekrar bozulduğunun görüldüğü;
Ayrıca, dava konusu yetkilendirme protokolünden önce … ile 13/01/2005 tarihinde yetki devrine ilişkin protokol imzalandığı, daha sonra idare tarafından
bu protokolün 08/08/2015 tarihi itibaryla sonlandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile bu işlemin İngilizce tercümesi olarak … tarih ve … sayılı işlemin tesis edildiği, bu işlemlerin iptalleri istemiyle … Hizmetleri Ltd. Şti. ve … tarafından dava açıldığı; … İdare Mahkemesince … tarih ve E:… , K:… sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği, kararın Danıştay Onuncu Dairesinin 15/06/2016 tarih ve E:2015/4182, K:2016/3370 sayılı kararı ile onandığı, ancak davacılar tarafından davadan feragat edilmesi nedeniyle anılan onama kararı davacıların karar düzeltme istemlerinin kabulü ile kaldırılarak, davacıların feragatinin karara bağlanmasını teminen mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği ve mahkeme tarafından … tarih ve E:… K:… sayılı karar ile feragat nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verildiğinin görüldüğü; söz konusu davada idare tarafından verilen … tarih ve … sayılı savunmada, yetki devri protokolünün mülga Yönetmeliğin 29. maddesinin 2. fıkrasında bulunan "Bu yönetmelik kapsamında imzalanan Yetki Devri Protokolleri, idare tarafından görülen lüzum üzerine, herhangi bir sebep göstermeden ve bir yıl önceden yazılı olarak bildirmek kaydıyla iptal edilebilir." hükmüne dayanılarak iptal edildiği, … Denizcilik AŞ. tarafından Bakanlığa yapılan başvuruda, satın alınıp Türk bayrağı çekilecek olan … -… adlı geminin sertifikalarının … tarafından düzenlendiği ancak kuruluşun yetkisini kötüye kullanarak ve kasten gerçek durumu yansıtmayan sertifika düzenlendiği, bu nedenle zarara uğradığı yönünde bildirimde bulunduğu, idarece yapılan tetkik neticesinde geminin sac kalınlığına ilişkin yanıltıcı sertifika düzenlendiğine ilişkin hususun kesinleştiğinin görüldüğü, ayrıca … kuruluşunun Türkiye temsilciliğine ilişkin değişikliğin idareye bildirilmediği ve denetim sırasında ortaya çıktığı, dolayısıyla bu hususların güven zedeleyici bir durum olarak değerlendirildiğinin savunulduğu görülmüş olup ikinci cevap dilekçesinde de güven prensibine ve dürüstlük ilkesine aykırı hareket edilmesinden bahsedildiğinin görüldüğü;
Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği'nin Ek-1 "Bakanlık Adına Sörvey Yapma Ve Sertifika Düzenleme Yetkisi Verilecek Kuruluşlar İçin Asgari Kriterler" bölümünde "Özel Gerekler" arasında "Etik prensiplerine sahip olmalıdır" şartı yer aldığından yukarıda belirtilen hukuki süreçte idare tarafından güven prensibine ve dürüstlük ilkesine aykırı hareket ettiği savunması yapılmasına rağmen dava konusu protokol ile … şirketinin yetkilendirilmesinde Yönetmeliğin "Etik prensiplerine sahip olmalıdır" şartına yönelik olarak idare tarafından inceleme ve değerlendirmenin nasıl yapıldığının ve kuruluşun etik prensiplerine sahip olduğu kanaatine ne şekilde ulaşıldığının bildirilmesinin E: … sayılı dosyada 11/04/2018 tarihli ara kararı ile davalı idareden istendiği;
Davalı idarece ara kararına verilen cevapta; Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğünden alınan … tarih ve … sayılı yazıda, "21/02/2017 tarihli İnceleme,
Tespit ve Denetim Komisyonu raporunun 1. bölümünde de belirtildiği üzere kuruluşun Ek-2'de gönderilen "Code of Ethics" (Ahlak Prensipleri) dökümanı görülmüştür. Bu etik prensipleri dokümanında kuruluşun "tarafsızlık, bağımsızlık, hizmetlerde dürüstlük, tüm bireylere saygı, sosyal ve çevresel sorumluluk, ırk, dil, din, cinsiyet, politik görüş ayrımı olmaksızın herkese eşit mesafede durma vb." temel değerleri yer almaktadır. Aynı zamanda bu dokümana göre bulundukları ülkenin kanun ve düzenlemelerine uyma, şeffaflık, dürüstlük, rüşvetle mücadele, çıkar çatışmaları hususunda belirlenen kurallara yönelik içerik bulunmaktadır. Denetimde ayrıca kanıt olarak kuruluşun üst yönetiminden … , bölge ofisi üst yönetiminden … 'ın ve çalışanlardan sörveyör … 'in tarafsızlık beyanları örnek olarak alınmış olup Ek-3'te gönderilmektedir. Kuruluş, bağımsızlığı ile ilgili döküman Ek-4'te gönderilmektedir. Kuruluşun bir Avrupa Birliği Tanınmış Kuruluşu olması göz önünde bulundurularak, tadil edilmiş şekliyle 391/2009 sayılı Yönetmelik (AT) çerçevesinde öngörülen gereklilikleri taşıdığı ve dolayısıyla "gemi inşacı, gemi sahibi veya gemilerin üretimi, donatımı, onarımı ve operasyonu hususlarında ticari bağı bulunan diğerleri tarafından kontrol edilmediği" ve "kuruluşun gelirinin önemli ölçüde tek bir ticari şirkete bağlı olmadığı" anlaşılmış olup bağımsızlık ilkesine de uygun olduğu sonucuna varılmıştır." şeklinde verilen cevabın sunulduğu;
Bu durumda, dava konusu Yönetmeliğin Ek-1 "Bakanlık Adına Sörvey Yapma Ve Sertifika Düzenleme Yetkisi Verilecek Kuruluşlar İçin Asgari Kriterler" bölümünde "Özel Gerekler" arasında "Etik prensiplerine sahip olmalıdır" şartı yer aldığından, dava konusu Yönetmelik kapsamında yetkilendirilme talebinde bulunan … kuruluşunun bu şartı sağlayıp sağlamadığı hususunun irdelenmesinin gerektiği;
Türkiye temsilciliğine ilişkin değişikliğin idareye bildirilmemesi hususu;
01/10/2003 tarih ve 25246 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesine Dair Yönetmeliğin 11. maddesinde, yetkilendirilmiş kuruluşların genel bildirim yükümlülüğünün düzenlendiği, 28. maddesinde ise; yetkilendirilmiş kuruluşun Yönetmelik kapsamında belirtilen görev ve yükümlülüklerini zamanında ve tam olarak yerine getirmemesi halinde idare tarafından yazılı olarak uyarılarak 1 ay içinde gerekli düzeltmeyi yapması gerektiğinin düzenlendiği;
Davalı idare tarafından, 10/12/2013-11/12/2013 tarihlerinde yapılan denetimlerde "Tespit Edilen ve Düzeltilmesi Gereken Hususlar" arasında şirket değişikliğinin idareye bildirilmediği hususunun yer aldığı, 31/12/2013 tarihinde gerekli bildirimin Bakanlığa yapılarak bu bildirim eksikliğinin giderildiğinin denetim elemanları tarafından tespit edildiği;
… kuruluşunun satın alınan geminin sac kalınlığına ilişkin yanıltıcı sertifika düzenlemesi hususu;
Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü tarafından … tarih ve … sayılı yazı ile bir şirket tarafından satın alınıp Türk bayrağı çekilecek olan
… adlı geminin satın alım süreci için … 'nın yetkilendirildiği ancak kuruluşun geminin sac kalınlığına ilişkin yanıltıcı sertifika düzenlemesi nedeniyle adli yargıda tazminat davası açıldığı ve aktarıldığı üzere davanın halen devam ettiği ve geminin sac kalınlığına ilişkin yanıltıcı sertifika verilmesi hususunun "gizli ayıp" olarak ve "borcun kötü ifası" şeklinde nitelendirildiğinin görüldüğü;
Dava konusu Yönetmelik'te "yetkilendirilmiş kuruluş tarafından kasıt ile tamamen yanlış veya gerçeğe aykırı belge düzenlenmesi veya bilgi saklandığının tespit edilmesi" durumunun yetki iptal sebebi olarak sayıldığı ancak yetkisi iptal edilen kuruluşların, iptalin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde yetki talebinde bulunamayacağı şeklinde bir yaptırım öngörüldüğü;
Görüldüğü üzere, Yönetmelik ile kasıt ile tamamen yanlış veya gerçeğe aykırı belge düzenlenmesi halinde bile yeniden yetkilendirilme talebinde bulunulamayacak sürenin 2 yıl olarak belirlendiği, yetkisi iptal edilen kuruluşun yeniden yetkilendirilemeyeceği yönünde bir düzenlemenin bulunmadığı, ayrıca söz konusu yanıltıcı sertifika verilmesi hususunun, yetkilendirilmiş kuruluşun kusurlu bir davranışı olmakla birlikte, olay üzerinden makul süreyi aşacak bir sürenin geçtiği ve bu süreç boyunca yetkilendirilen kuruluşun benzer şekilde hatalı, yanıltıcı veya gerçeğe aykırı sertifika vermesi gibi kusurlu bir davranışın tekrar yaşandığına dair bilgi ve belge de bulunmadığı, yetkilendirilme talebinde bulunan kuruluşlara idare koordinesinde denetim yapmak üzere oluşturulan İnceleme, Tespit ve Denetim Komisyonu tarafından şirketin başvurusunun değerlendirildiği ve karar komisyonunca rapor doğrultusunda başvurunun uygun bulunduğunun anlaşıldığı;
Bu durumda, geminin sac kalınlığına ilişkin yanıltıcı sertifika verilmesi hususunun bir zarara neden olduğu görülmekle birlikte adli yargı mercii tarafından verilecek hüküm üzerine bu zararın tazmin edilmesi gerektiği, yetkisi iptal edilen kuruluşların yeniden yetkilendirilme talebiyle başvurmasını engelleyen bir düzenlemenin olmadığı, yetkilendirilmiş kuruluşun "borcun kötü ifası" olarak değerlendirilen bir eksiklik nedeniyle Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliğinde aranan "Etik prensiplerine sahip olmalıdır" şartını sağlamadığından bahsedilemeyeceği;
Ayrıca dava konusu Yönetmelik'te yetkilendirilmiş kuruluşun veya yetkilendirilmiş kuruluş adına hareket edenlerin, personelinin, acentelerinin veya diğerlerinin fiillerinden kaynaklanan sorumluluk hallerinde, sorumluluğu doğuran fiillerin mahkeme kararı ile kesinleşmiş olması kaydıyla, sorumluluğun idareye yüklendiği hallerde, idarenin tüm zararı yetkilendirilmiş kuruluşa rücu edeceğine yönelik mali sorumlulukla ilgili düzenlemelere yer verildiği ve Yönetmelik gereği idare tarafından yetkilendirilmiş kuruluşun faaliyetlerinin Yönetmelik ve Yetkilendirme Protokolüne uygun olarak yürütülüp yürütülmediğine yönelik, yetkilendirilmiş kuruluşun bölge ofisinin iki yılda en az bir defa, merkez ofisinin ise beş yılda en az bir defa denetleneceği, denetimler sonucunda ise yetkisinin askıya alınması ve iptali yaptırımlarının söz konusu olabileceğinin görüldüğü;
Öte yandan, Yönetmeliğin 10. maddesinde Türk bayraklı gemilerin yetkilendirilmiş kuruluşlar arasında geçişlerine yönelik düzenlemeye yer verildiği, yetkilendirilmiş kuruluş olarak faaliyet göstermek üzere birden çok şirketin Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş olduğu, bu durumda dava konusu protokolle yetkilendirilen müdahil şirket dışındaki yetkilendirilmiş kuruluşlardan hizmet alınmasının önünde bir engel olmadığının da görüldüğü gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yetkilendirilmiş kuruluşların, devletimizin memurlarına tanınan hak ve sorumluluklara sahip olmakla bu kuruluşların yetkilerinin İdare tarafından iptal edilmesinin, devlet memurluğundan çıkarma mahiyetinde olduğundan ve 657 sayılı Kanun'un 125/E maddesine göre birdaha atanmaları mümkün olmadığından, Daire kararının, yetkisi iptal edilen kuruluşların yeniden yetkilendirme talebi ile başvuru yapamayacakları yönünde mevzuatta herhangi bir düzenleme bulunmadığı yolundaki gerekçesinde hukuka uyarlık bulunmadığı; Yönetmeliğin geçici 2. maddesinin ancak giderilebilen teknik eksikler için geçerli olabileceği; Dairenin hatalı tespitinin aksine kusur yönünden kesinleşen mahkeme kararında ; …, Türkiye Cumhuriyeti devleti adına ve garantörlüğünde yaptığı işlemde, gizli rapor hazırlayarak, tespit ettiklerini saklayarak, gerçeğe aykırı belge düzenlediği, satıcının yararına hareket ettiği, Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından ithal edilmesine izin verilmeyecek bir gemiyi Türkiye Devletine ithal ettirdiği, denizde can ve mal güvenliği bulunmayan gemiye sağlam belge düzenlediği, Devlet adına sertifikalandırma yetkisinde güveni kötüye kullandığının açıkça belirtildiği; … Gözetim Hiz. Ltd Şti'nin denizcilik kapsamında tüm personelinin 01/04/2012 tarihinde çıkartıldığını bildirmediği, denetimden çıkardığı personelle geçerek idareyi sahtecilikle yanılttığı, bu durumun, açıkça kötü niyetle yapılmış telafi edilemez bir etik ihlali olduğu; ara karara cevapta gönderilen personele ait taahhütlerin, yetki iptali kararından ve bu karara karşı açılan davada davalı idare tarafından yapılan savunmalardan çok önceki tarihler olduğu; Daire tarafından, davalı idareden "Etik Prensiplere sahip olma" şartı ile ilgili olarak ne tür bir inceleme ve değerlendirme yapıldığının sorulmasına rağmen davalı idare beyanlarında da açıkça belirtiği üzere eski tarihli ve yetkisi iptal edilen firmanın yetkililerinin tek taraflı beyanlarına itibar ederek bir değerlendirmede bulunulduğu; davalı idarenin de Danıştay Onuncu Dairesinin E:2015/4182 sayılı dosyasına sunduğu 18/02/2016 dilekçesinde bu durumu, gemideki can ve mal emniyetini etkileyeceği için gemi sacındaki incelmenin kasıtlı olarak bildirilmemesinin, güveni kötüye kullanma niteliği taşıdığı gibi Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adma Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesine Dair Yönetmeliğin EK 2.2 maddesi uyarınca “Yetkilendirilecek kuruluşlar ahlak prensibine (Code of Ethics) sahip olmalıdır” kuralına da aykırı hareket edildiğinin belirtildiği; öte yandan, davacının yetkisi iptal edilmiş olan BV yerine bir başka yetkilendirilmiş kuruluşa üye olup ondan hizmet alabilmesinin önünün açık olmasının, … kusurunu ortadan kaldıramayacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idare ile davalı yanında müdahil tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'UN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, temyize konu kararın dava konusu Yönetmeliğin Geçici 2. maddesi dışında kalan kısımları yönünden davanın reddine ilişkin kısmının onanması; önceki düzenlemelere bağlı kazanılmış hakların korunması veya düzenleme ile getirilen yeni koşullara ilişkin geçiş kurallarını düzenleme amacı ile geçici madde düzenlenebileceği dikkate alındığında, eski Yönetmelik ile kazanılmış herhangi bir hakkın korunmasına yönelik olmayan ve aksine Yönetmelik hükmü ile öngörülen yaptırım süresini bertaraf ederek bu sürenin uygulanmaması sonucunu doğuran dava konusu Yönetmeliğin Geçici 2. maddesinde ve bu hükümden yararlanmak suretiyle yapılan başvuru sonucunda, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünde ve bu protokol ile … ye devredilen yetkide de hukuka uyarlık bulunmadığından, Yönetmeliğin Geçici 2. maddesi ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolü ve bu protokol ile … ye devredilen yetkiye yönelik davanın reddine ilişkin kısmının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, gereği görüşüldü:
Üye Ali Ürker'in, "davacının, dava konusu edilen yetki devri protokolünün iptalini istemekte hukuken korunması gereken bir menfaatinin bulunmadığı, Yönetmelik yönünden ise, yetki devri protokolünün, davacı yönünden bir uygulama işlemi olarak kabulü mümkün olmadığından, Yönetmeliğin Resmi Gazete'de yayımlanma tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresinden sonra açılan davada süre aşımı bulunduğu" yolundaki oyuna karşılık, davacının ehliyetinin bulunduğuna ve davanın süresinde olduğuna oyçokluğu ile karar verilerek, işin esasına geçildi:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT :
Dava konusu Yönetmeliğin yayım tarihi itibarıyla yürürlükte olan haliyle 26/09/2011 tarih ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin "Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü"
başlıklı 9. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde; "Deniz ve içsular taşımacılığı alanında kullanılan her çeşit gemi ve benzeri deniz ve içsu araçlarına ilgili emniyet belgelerini vermek veya verebilecekleri yetkilendirmek ve denetlemek." hükmü, (i) bendine; " Deniz ve içsular taşımacılık faaliyetlerinde kullanılan her türlü gemi ve benzeri deniz ve içsu aracının dönemsel teknik muayenesini yapacaklar ile denize ve yola elverişlilik izin belgelerini vereceklerin asgari niteliklerini belirlemek ve bunları yetkilendirmek ve denetlemek.", anılan Genel Müdürlüğün görevleri arasında sayılmış,
"Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü" başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde; "Ulusal ve yabancı klas kuruluşlarıyla işbirliği yapmak, gerektiğinde bunları yetkilendirmek ve denetlemek.", Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmıştır.
"Düzenleme yetkisi" başlıklı 34. maddesinde ise; "Bakanlık; görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve kanunla belirlenmiş konularda idari düzenlemeler yapabilir." hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine dayanılarak hazırlanan ve 18/01/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği'nin dava konusu işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan haliyle; "Amaç" başlıklı 1. maddesinde; "Bu Yönetmeliğin amacı; ulusal ve uluslararası sularda denizde can ve mal emniyetinin sağlanması ile deniz kirliliğinin önlenmesine yönelik olarak, ulusal mevzuat ve Ülkemizce taraf olunan/kabul edilen sözleşme, karar, kural, kod, sirküler ve diğer metinler gereğince, Türk bayraklı gemilerin yapım, onarım, tadilat ve kullanım aşamalarında tabi olacakları asgari emniyet ve yeterlik gereklerinin gözetim ve denetimi kapsamında, test, sörvey, onay ve belgelendirme hizmetlerini, bu hizmetlerin serbestçe yürütülmesi esasına dayanarak Bakanlık adına yürütecek kuruluşların seçimi, yetkilendirilmeleri, denetlenmeleri ve yetkilerin iptaline ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.",
"Yetkilendirilme talebi" başlıklı 5. maddesinde; "(1) Yetkilendirilmek üzere talepte bulunacak kuruluşlar, bu Yönetmelikte düzenlenen yetkilendirme için gerekli şartlara uygunluklarını gösterir bilgi, belge ve dokümanlarla İdareye başvurur. (2) Sınırlı yetkili kuruluş olmak için talepte bulunan kuruluşlar, bu Yönetmeliğin ilgili maddeleri ve Bakanlık Tebliği ile belirlenecek kriterlere uygunluklarını gösterir bilgi, belge ve dokümanlarla İdareye başvurur.",
"Değerlendirme" başlıklı 6. maddesinde; "(1) İdare tarafından yapılacak ilk inceleme neticesinde, gerekli görülmesi halinde talep edilecek ilave bilgi ve belgelerin, talepte bulunan kuruluşlar tarafından İdareye verilmesi zorunludur. (2) Talepte bulunan kuruluşa İdare koordinesinde İnceleme, Tespit ve Denetim Komisyonu (İTDK) tarafından denetim yapılır. Denetim, öncelikle dosya muhteviyatı üzerinden, daha sonra merkez ve/veya bölge ofisi yeterliliğine esas olacak şekilde yapılır. İTDK, İdarenin ilgili Daire Başkanı başkanlığında, en az bir üyesi Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğünden
olmak üzere en az üç kişiden oluşur. İTDK’nin Yönetmelik gereklerinin sağlandığını belirten raporu İdare tarafından karar komisyonuna sunulur.",
"Karar komisyonu" başlıklı 7. maddesinde; "(1) Karar komisyonu, Müsteşar başkanlığında, Müsteşar Yardımcısı, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürü, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü, 1. Hukuk Müşaviri olmak üzere en az beş kişiden oluşur. Komisyon başkanı gerek gördüğünde komisyona ilave üye davet edebilir. (2) Karar komisyonunun sekretarya hizmetleri, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğünce yerine getirilir.",
"Yetkilendirme protokolü" başlıklı 8. maddesinde; "(1) Bu Yönetmelikte bulunan şartları sağladığı tespit edilen ve talebi uygun değerlendirilen YK ile Bakanlık arasında yetkilendirme protokolü YK’nin temsilcisi ve Müsteşar tarafından karşılıklı imzalanır. Yetkilendirme protokolünün süresi en fazla on yıldır. (2) Yetkilendirme protokolü, IMO Deniz Emniyeti Komitesi ve Deniz Çevresini Koruma Komitesi MSC/Circ. 710 ve MEPC/Circ. 307 numaralı Denizcilik İdareleri Adına Hareket Edecek Tanınmış Kuruluşların Yetkilendirilmesi İçin Model Anlaşma hükümlerine ve TK Kod gerekliliklerine uygun olmak kaydıyla, Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanır.",
"Yetkinin iptali" başlıklı 27. maddesinde; "(1) YK’lerin yetkileri aşağıdaki durumlarda iptal edilir:
a) 26 ncı maddenin üçüncü fıkrasındaki yetkilerinin askıya alınması veya kısıtlanması süresi içerisinde/sonunda YK’nin talebi üzerine yapılan denetimde uyarılmayı gerektiren sebeplerin devam ettiğinin tespit edilmesi halinde,
b) 26 ncı maddenin üçüncü fıkrasına göre iki yıl içerisinde iki defa kısıtlama veya askıya alma durumunda,
c) Merkez ofisine veya bölge ofisine yapılacak denetimlerin önlenmesi veya engel çıkarılması ve YK’nin yazılı gerekçesinin uygun bulunmaması halinde,
ç) YK tarafından kasıt ile tamamen yanlış veya gerçeğe aykırı belge düzenlenmesi veya bilgi saklandığının tespit edilmesi ve YK’nin yazılı gerekçesinin uygun bulunmaması halinde,
d) Geçici 1 inci maddenin üçüncü fıkrasının yerine getirilmemesi halinde.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında imzalanan yetkilendirme protokolleri, İdare tarafından görülen lüzum üzerine, bir yıl önceden yazılı olarak bildirilmek kaydıyla iptal edilebilir.
(3) Yetkisi iptal edilen YK, iptalin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde yetki talebinde bulunamaz.",
"Yetkisi iptal edilmiş kuruluşlar" başlıklı Geçici 2. maddesinde ise; "(1) Bu Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan 1/10/2003 tarihli ve 25246 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesine Dair Yönetmelik kapsamında yetkisi iptal edilen YK’ler bu
Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde başvuru yapmaları halinde bu Yönetmelik kapsamında yetkilendirilebilir." düzenlemeleri yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Onuncu Dairesi kararının, dava konusu Yönetmeliğin Geçici 2. maddesi dışında kalan kısımları yönünden davanın reddine ilişkin kısmı, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Daire kararının, dava konusu Yönetmeliğin Geçici 2. maddesi ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolü ve bu protokol ile … ye devredilen yetkiye yönelik davanın reddine ilişkin kısmına gelince;
Hukuk sistemlerinde, düzenlemeler yapılırken, eski hükümlerin yürürlükten kaldırılıp yeni hükümlerin yürürlüğe girmesi aşamasında, sistemde aksaklık oluşmasına engel olunabilmesi, uyumlu bir geçiş dönemi sağlanabilmesi, geçiş sürecinde hukuki boşlukların önüne geçilebilmesi ve kişilerin kazanılmış haklarının ve mevcut statülerinin korunabilmesi amacıyla "geçici madde" kurumuna yer verilmiştir.
Geçici madde kavramı, yeni bir düzenleme yapılması durumunda, eski sistemle yeni getirilen sistem arasındaki uyumun sağlanması amacıyla düzenlemelere eklenen ve uygulanması belli sürelerle sınırlanan maddeler olarak açıklanabilir. Geçici maddeler bu açıdan değerlendirildiğinde, bu hükümlerin amacının kişilerin kazanılmış haklarını korumak olduğu görülmektedir. Önceki düzenlemeler ile belirli haklara sahip olan kişilerin bu haklarını; ortadan kaldıran, kapsamını daraltan veya değişikliğe uğratan yeni düzenleme sonrasında da devam ettirip ettiremeyecekleri hususunda kazanılmış haklar gündeme geldiğinden,
"Geçici madde" kurumu kazanılmış haklarla yakın ilişki içindedir. Bu yönüyle de, düzenlemelerde yapılan değişiklikler sonucu, muhtemel hak kayıplarının engellenebilmesi amaçlanmaktadır.
İkinci olarak da uyumlu bir geçiş dönemi sağlanabilmesi amacıyla genellikle "geçiş dönemlerine ilişkin işlemlerin uygulama yöntemini ve kapsamını gösteren istisna hükümler" olarak da tanımlanabilen geçici maddelere başvurulmaktadır.
Nitekim 17/02/2006 tarih ve 26083 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde "Geçici madde" taslakların geçiş hükümlerini düzenleyen maddeler olarak tanımlanmıştır.
Bu açıklamalar doğrultusunda; dava konusu Yönetmeliğin Geçici 2. maddesine bakıldığında, yürürlükten kaldırılan Yönetmelik kapsamında yetkisi iptal edilen Yetkilendirilmiş Kuruluşların, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde başvuru yapmaları halinde bu Yönetmelik kapsamında yetkilendirilebileceğine ilişkin düzenlemenin, önceki Yönetmelik ile sahip olunan herhangi bir hakkın korunmasına ilişkin olmadığı gibi geçiş dönemine ilişkin işlemlerin uygulama yöntemini ve kapsamını gösteren bir düzenleme olarak da kabulü mümkün değildir.
Öte yandan, Geçici 2. maddenin, Yönetmeliğin "Yetkinin iptali" başlıklı 27. maddesinin 3. fıkrasındaki, "Yetkisi iptal edilen YK, iptalin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde yetki talebinde bulunamaz." yolundaki hükmünü de bertaraf ettiği ve öngörülen 2 yıllık yaptırım süresinin uygulanmaması sonucunu doğurduğu anlaşıldığından, düzenlemede bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, önceki düzenlemelere bağlı kazanılmış hakların korunması veya düzenleme ile getirilen yeni koşullara ilişkin geçiş kurallarını düzenleme amacı ile geçici madde düzenlenebileceği dikkate alındığında, eski Yönetmelik ile kazanılmış herhangi bir hakkın korunmasına yönelik olmayan ve aksine Yönetmelik hükmü ile öngörülen yaptırım süresini bertaraf ederek bu sürenin uygulanmaması sonucunu doğuran dava konusu Yönetmeliğin Geçici 2. maddesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, hukuka aykırılığı saptanan Geçici 2. madde hükmünden yararlanmak suretiyle yapılan başvuru sonucunda, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünde ve bu protokol ile … 'ye devredilen yetkide de hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2.Davanın reddine yönelik Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 09/09/2020 tarih ve E:2017/1167, K:2020/2858 sayılı kararının dava konusu Yönetmeliğin Geçici 2. maddesi dışında kalan kısımları yönünden oybirliği ile ONANMASINA,
3.Anılan kararın dava konusu Yönetmeliğin Geçici 2. maddesi ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolü ve bu protokol ile … 'ye devredilen yetkiye yönelik kısmının esasta ve gerekçede oyçokluğu ile BOZULMASINA,
4.Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5.Kesin olarak, 17/02/2022 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
X-Ulusal ve uluslararası sularda denizde can ve mal emniyetinin sağlanması ile deniz kirliliğinin önlenmesine yönelik olarak, ulusal mevzuat ve Ülkemizce taraf olunan/kabul edilen sözleşme, karar, kural, kod, sirküler ve diğer metinler gereğince, Türk bayraklı gemilerin yapım, onarım, tadilat ve kullanım aşamalarında tabi olacakları asgari emniyet ve yeterlik gereklerinin gözetim ve denetimi kapsamında, test, sörvey, onay ve belgelendirme hizmetlerini, bu hizmetlerin serbestçe yürütülmesi esasına dayanarak Bakanlık adına yürütecek kuruluşların seçimi, yetkilendirilmeleri, denetlenmeleri ve yetkilerin iptaline ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla, 655 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ilgili hükümleri ile davalı idareye açıkça tanınmış olan yetki ve görevler kapsamında yürürlüğe konulduğu anlaşılan dava konusu Yönetmeliğin, "Yetkisi iptal edilmiş kuruluşlar" başlıklı Geçici 2. maddesinde; "Bu Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan 1/10/2003 tarihli ve 25246 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesine Dair Yönetmelik kapsamında yetkisi iptal edilen YK’ler bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde başvuru yapmaları halinde bu Yönetmelik kapsamında yetkilendirilebilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Düzenleyici işlemlerin bir hükmünün, anılan hükümle normlar hiyerarşisinde aynı düzeyde yer alan düzenleyici işlemin geçiş hükümleri dahil diğer hükümleri ile farklı hükümler içermesini engelleyen herhangi bir kural bulunmamakta olup, davalı idarenin, geçici madde ile geçiş dönemlerinde eski dönem ile yeni dönem arasında uyum sağlama amacıyla düzenleme yapabileceğinin kabulü gerektiğinden, idarenin, kendisine tanınmış olan yetki ve görevler kapsamında getirilen ve eski Yönetmelik uyarınca yetkisi iptal edilen yetkilendirilmiş kuruluşların, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde başvuru yapmaları halinde yetkilendirilebileceği yolundaki kuralın, idarenin takdir yetkisi kapsamında bulunduğu ve hukuka aykırı olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Her ne kadar çoğunluk kararında, geçici 2. maddenin, Yönetmeliğin "Yetkinin iptali" başlıklı 27. maddesinin 3. fıkrasındaki, "Yetkisi iptal edilen YK, iptalin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde yetki talebinde bulunamaz." yolundaki hükmünü de bertaraf ettiği değerlendirmesinde bulunulmuşsa da, bu duruma idarenin takdir yetkisi kapsamında istisna getirilebilmesi mümkün olmakla birlikte, bir Yönetmelik hükmünün hukuki denetiminin aralarında herhangi bir altnorm/üst norm ilişkisi bulunmayan Yönetmeliğin diğer bir hükmü ile yapılmasının da hukuken mümkün olmadığı açıktır.
Öte yandan, davalı idare ile … arasında söz konusu düzenleme uyarınca 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünün imzalandığı, adı geçen şirketin durumu göz önüne alındığında Yönetmeliğin geçici 2. maddesi kapsamında yer aldığı, davalı idarenin şirketin durumunu inceleyerek takdir yetkisi kapsamında yetki devri protokolünü imzaladığı hususları birlikte değerlendirildiğinde söz konusu yetki devri protokolünde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Daire kararının, dava konusu Yönetmeliğin geçici 2. maddesi ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolü ve bu protokol ile … 'ye devredilen yetkiye yönelik davanın reddine ilişkin kısmının da onanması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyoruz.
GEREKÇEDE KARŞI OY
XX-Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, Yönetmelik kapsamında yetkisi iptal edilen başka bir şirketin bulunmadığı, dolayısıyla geçici madde düzenlemesiyle kişiye özel düzenleme yapılarak, davalı idare yanında müdahil olan şirkete ayrıcalık tanındığı ileri sürülmekte, davalı idarenin ise bunun aksine bir açıklamada bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Düzenlemelerin, ilke olarak genel ve nesnel nitelikte olmaları gerekir. Düzenlemelerin genelliği olarak adlandırılan bu ilke, hukuk devleti ve kanun önünde eşitlik ilkelerinin bir sonucu olarak kabul edilmektedir. Düzenlemenin genelliği, onun belli bir kişiyi hedef almayan, özel, aktüel, geçici bir durumu gözetmeyen fakat önceden saptanmış ve soyut şekilde uygulanabileceği bütün kişilere hitap eden hükümler içermesi demektir. Diğer bir anlatımla, düzenleme genel kurallar koymalı, kişiye özel hükümler içermemelidir.
Her düzenleyici işlemin sonuç itibarıyla belli bir grup ya da kişiye haklar ya da yükümlülükler getirmesi kaçınılmaz ise de, burada aslolanın, yapılan bu geçici düzenlemenin kişilere özel bir yarar sağlayıp sağlamadığıdır.
Bu bağlamda, iptali istenen Geçici 2. madde düzenlemesinin, Yönetmelik kapsamında yetkileri iptal edilen tek bir şirket için yapıldığının anlaşılmış olması, yani kişiye özel düzenleme niteliğini taşıması nedeniyle de hukuka aykırı bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, çoğunluk kararındaki bozma gerekçesine katılmakla birlikte, yukarıda belirtilen gerekçenin de eklenmesi suretiyle Daire kararının bozulması gerektiği düşüncesindeyim.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1294
Karar No:2022/494
MÜDAHALE İSTEMİ HAKKINDA KARAR
… Denizcilik ve Ticaret AŞ. tarafından, 18/01/2017 tarih ve 29952 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ''Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği'' kapsamında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile … ) arasında imzalanan 10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünün, bu protokol ile … 'ye devredilen yetkinin ve "Gemiler İçin Yetkilendirilmiş Kuruluşlar Yönetmeliği"nin tamamının, bu olmadığı taktirde Yönetmeliğin 1 numaralı ekinin ''(A) Genel Gerekler'' başlıklı bölümünün 3. maddesi ile ''(B) Özel Gerekler'' başlıklı bölümünün 5. maddesinin iptali istemiyle Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına karşı açılan davada, Danıştay Onuncu Dairesince verilen davanın reddine yönelik 09/09/2020 tarih ve E:2017/1167, K:2020/2858 sayılı karara karşı davacı tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun E:2021/1294 sayılı esasına kayıtlı temyiz dosyasına, … tarafından, davaya davalı idare yanında müdahil olarak katılmalarına karar verilmesi istemiyle verilen dilekçe incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesiyle göndermede bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yerine yürürlüğe konulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Fer'i müdahale" başlıklı 66. maddesinde, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukukî yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği; 67. maddesinde ise, müdahale talebinde bulunan üçüncü kişinin, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebini ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkemeye başvuracağı ve müdahale dilekçesinin, davanın taraflarına tebliğ edileceği, mahkemenin, gerekirse taraflarla birlikte üçüncü kişiyi de dinlemek üzere davet edeceği ve gelmeseler dahi müdahale talebi hakkında bir karar vereceği kuralı yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu10/03/2017 tarihli yetki devri protokolünün, davalı Bakanlık ile müdahale isteminde bulunan şirket arasında imzalandığı anlaşıldığından, dava konusu işlemle müdahale isteminde bulunan şirketin doğrudan ilgisi bulunduğu ve davanın sonucundan menfaatinin etkileneceği açıktır.
Bu durumda, … 'nin temyizen incelenen davaya, davalı idare yanında katılmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından, istemin kabulüne, 17/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.