Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/159 Esas 2020/681 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/159
Karar No: 2020/681
Karar Tarihi: 04.02.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/159 Esas 2020/681 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/159 E.  ,  2020/681 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi




    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı şirket vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ...."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 01.08.2008 tarihli sözleşme uyarınca müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin hiçbir zaman geçerlilik kazanmadığını, bu sözleşmenin şarta bağlı yapıldığını ve şartın gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı borçlunun önceden temerrüde düşürülmemesi sebebiyle hüküm kurmaya elverişli 30.05.2014 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda takibe konu asıl alacak yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Davalı taraf, 20.11.2006 tarihli sözleşmenin davacı ile yapmış oldukları 01.08.2008 tarihli sözleşmenin geçerlilik şartı olduğunu ileri sürmüş ise de; davalı şirketin kabulünde bulunan 01.08.2008 tarihli sözleşme ile 3837 ile 3839 parsellerdeki yapı adası ve devamı sit alanlarının imar uygulama çalışma işlemlerinin davacı tarafından yerine getirileceği hususu kararlaştırılmış olup sözleşmenin geçerliliğine ilişkin herhangi bir ön koşul konulmamıştır.
    Bu durumda davacı tarafın 01.08.2008 tarihli sözleşme hükümleri doğrultusunda yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmediği hususunun tespiti ile sonuca gidilmesi gerekir.
    Mahkemece muhasebeci bilirkişiden rapor alınmış, bu bilirkişinin teknik konularda rapor ibraz etmesinin mümkün olmadığı beyanı dikkate alınmadan, bu husustaki eksiklik de giderilmeden hüküm kurulmuştur. Bu durumda mahkemece dava konusu alacağın dayanağı olan 01.08.2008 tarihli sözleşme uyarınca davacının üstlendiği edimlerin yerine getirilip getirilmediğinin tesbiti açısından konusunda uzman teknik bilirkişi veya bilirkişi kurulundan rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.