4. Ceza Dairesi 2019/8521 E. , 2020/4824 K.
"İçtihat Metni"
Hakaret ve tehdit suçlarından şüpheliler ..., ... ve ... haklarında...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen, 01/10/2018 tarihli ve 2017/138586 soruşturma, 2018/118224 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin, mercii...8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09/04/2019 tarihli ve 2018/5446 değişik iş sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 12/11/2019 gün ve 94660652-105-34-14278-2019-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/11/2019 gün ve 2019/113609 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daire"ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müşteki vekilinin Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikâyet dilekçesinde, şüphelilerin müvekkiline ait şantiye alanına girerek iş makinelerini taşladıklarını, şüphelilerden Kamile’nin “Piç müteahhit, üç daire vermezsen sana nah bu binayı yaptırırım, burayı kan gölüne çeviririm.” şeklinde müvekkiline hakaret ettiğini; şüphelilerden ...’ın Sabiha Gökçen Havalimanında polis memuru olarak görev yaptığını, olay günü inşaat sahasına gelerek ve belindeki silahı müvekkiline göstererek “Terk edin ulan burayı, benim canımı sıkmayın.” diyerek tehdit ettiğini ve müvekkilini itip düşürmek suretiyle yaraladığını, buna ilişkin tanıkları ve kamera kaydı olduğunu beyan etmesi karşısında, bildirilen tanıklar dinlenilmeden ve ibraz edilen CD incelenilmeden eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği gözetilmeden itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Hakaret ve tehdit suçlarından şüpheliler ..., ... ve ... haklarında...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen, 01/10/2018 tarihli ve 2017/138586 soruşturma, 2018/118224 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin, mercii ... 8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09/04/2019 tarihli ve 2018/5446 değişik iş sayılı kararının, müşteki vekilinin Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikâyet dilekçesinde, şüphelilerin müvekkiline ait şantiye alanına girerek iş makinelerini taşladıklarını, şüphelilerden Kamile’nin “Piç müteahhit, üç daire vermezsen sana nah bu binayı yaptırırım, burayı kan gölüne çeviririm.” şeklinde müvekkiline hakaret ettiğini; şüphelilerden ...’ın Sabiha Gökçen Havalimanında polis memuru olarak görev yaptığını, olay günü inşaat sahasına gelerek ve belindeki silahı müvekkiline göstererek “Terk edin ulan burayı, benim canımı sıkmayın.” diyerek tehdit ettiğini ve müvekkilini itip düşürmek suretiyle yaraladığını, buna ilişkin tanıkları ve kamera kaydı olduğunu beyan etmesi karşısında, bildirilen tanıklar dinlenilmeden ve ibraz edilen CD incelenilmeden eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği gözetilmeden itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Hakaret ve tehdit suçlarından şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda,...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/10/2018 tarihli ve 2017/138586 soruşturma, 2018/118224 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin, mercii...8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09/04/2019 tarihli ve 2019/1253 değişik iş sayılı kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
CMK"nın 173. maddesi "(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
./..
.3.
(5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu Madde hükmü uygulanmaz.
(6) (Değişik fıkra: 2/1/2017 - 680 S.K.H.K./11. md) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır." biçimindedir.
Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli hakimliğin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya dosyada yer alan delillerin itirazla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi için yeterli olmadığı durumlarda soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK’nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
İncelenen dosyada; şikayetçi Şerafettin Gürbüz vekili, 24.08.2017 tarihli dilekçesi ve ekleriyle birlikte...Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmuş olup, dilekçesinde özetle; müvekkilinin Yunus Elit İnşaat firmasıyla uzun yıllardır hizmet verdiğini, Kurtköy Mah. Ceyhan Sok. 9146 ada 17 parselde bulunan taşınmaz için hissedarlarla anlaştığını, gerekli izinleri aldığını, inşaatın yapılacağı arsanın yanındaki eski binada oturan şüphelilerle anlaşamadığını, gerekli izinlerden sonra inşaat yıkım işlemlerine başlanıldığı gün ekte sunulan video görüntüleri ve resimlerden görüleceği üzere saldırıya uğradıklarını, şüphelilerin şantiye alanına girip iş makinelerini taşladıklarını, şantiye alanını savaş alanına çevirdiklerini, ağıza alınmayacak küfürler ettiklerini, şüphelilerden Kamile"nin "p.. müteahhit, 3 daire vermezsen sana nah bu binayı yaptırırım, burayı kan gölüne çeviririm..." dediğini, bu olaya müvekkilinin kardeşi ... ve şantiye şefi..."ın bizzat tanık olduğunu, şüpheli ..."ın 04.08.2017 tarihinde şantiye alanına gelerek, üzerindeki silahıyla müvekkili "terk edin ulan burayı benim canımı sıkmayın" diyerek belindeki silahı adeta kendisine gösterip tehdit ettiğini, iterek yaralanmasına neden olduğunu, ekteki rapordan da anlaşılacağı üzere müvekkilinin... Devlet Hastanesi"nde tedavi olduğunu, buna da arsa sahibi ...ve kalfa ..."in tanık olduğunu belirterek şüpheliler hakkında şikayetçi olmuştur. Şikayetçi vekilinin şikeyet dilekçesi ekleri incelendiğinde, olay tarihinde yaşandığı iddia edilen eylemlere ilişkin bir adet CD ile... Devlet Hastanesi Acil Servis biriminde 04.08.2017 tarihinde saat 16:21"de düzenlenmiş olan, bir adet hasta triaj ve gözlem formunun yer aldığı, şikayetçi adına ve sağ eli için düzenlendiği, yine şüpheli ..."a ait olduğu iddia edilen ve adı geçenin ilgili şantiye alanında iken belinde silahı olduğu belirtilen fotoğrafın yer aldığı, şüphelilerin alınan ifadelerinde suçlamayı kabul etmedikleri anlaşılmıştır.
Şikayetçi vekilinin 24.08.2017 tarihli dilekçesi üzerine, şüphelilerin alınan ifadelerinin ardından başkaca bir işlem yapılmayan soruşturma neticesinde, "...müştekinin soyut beyanı dışında, şüphelilerin atılı suçu işlediklerine ilişkin, hakkında iddianame tanzimine yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmadığı..." şeklindeki gerekçeyle,...Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 01/10/2018 tarihli ve 2017/138586 soruşturma, 2018/118224 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, şikayetçi vekilinin anılan karara süresinde itiraz ettiği, itirazı değerlendiren...8. Sulh Ceza Hâkimliği"nin 09/04/2019 tarihli ve 2018/5446 değişik iş sayılı kesin nitelikteki kararıyla, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda usule, yasaya ve oluşa aykırı bir durum bulunmadığı, gerekçenin ve değerlendirmenin yerinde olduğu gerekçesiyle, itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli hakimliğin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu çerçevede, Cumhuriyet savcısı, kendisine yapılan suç duyurusu ya da şikayet başvurusu üzerine, işin gerçeğini derhal araştırmaya başlamalı, maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurarak şüpheli lehine ve aleyhine bütün delilleri toplamalıdır. Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik ise, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya dosyada yer alan delillerin itirazla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi için yeterli olmadığı durumlarda soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
Bu açıklamalar karşısında;
Şikayetçi vekilinin, savcılık makamına sunmuş olduğu şikayet dilekçesinde, olaya şahit olduklarını iddia ettiği kişilerin isimlerini vermesi ve olayın gerçekleştiği iddia olunan şantiye alanındaki kamera görüntülerini içeren Cd ibraz etmiş olması karşısında, dilekçede isimleri bulunan şahısların tanık sıfatıyla ifadelerinin alınması, yine, soruşturma dosyasına sunulan Cd"nin çözümünün yapılmasından sonra, sonucuna göre şüpheliler hakkında kamu davası açılıp açılmayacağı yönünde bir karar verilmesi gerektiği gözetilmemiş olup, bu eksiklikler giderildikten sonra itirazın kabulü veya reddi yönünde bir karar tesisi gerekirken, bu süreç işletilmeden kurulan itirazın reddine ilişkin, mercii...8. Sulh Ceza Hâkimliği"nin 09/04/2019 tarihli ve 2018/5446 değişik iş sayılı kararında isabet bulunmadığı anlaşılmıştır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, mercii...8. Sulh Ceza Hâkimliği"nin 09/04/2019 tarihli ve 2018/5446 değişik iş sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 05/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.