13. Hukuk Dairesi 2016/19760 E. , 2018/8994 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 10/10/2010 tarihinde davalı şirket ile 10 gün kullanım süreli devre mülk sözleşmesi imzaladığını, 2.500,00-TL"yi peşin bakiyesini taksitle olmak üzere, toplam 12.700,00-TL ödediğini, şirketin bu devre mülkü süresinde teslim etmediğini belirterek, 2013, 2014, 2015 yıllarında tarafına ödenmeyen 10 günlük kullanım bedelinin (ortalama günlük 100,00-TL) ve teslim gerçekleşmediğinden ... olduğu 12.700,00-TL"nin günümüze kadar olan yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının sözleşmenin iptaline yönelik talebinin kabulüne, 10/10/2010 tarihli 3477 sözleşmeli nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, Sözleşme nedeni ile ödenen 12.700,00-TL sının dava tarihi olan 29/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kullanamamaktan kaynaklı tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-HMK 31.madde uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi olup, bu doğrultuda hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir.
Eldeki davada, davacı devre mülkün sözleşmede belirtilen tarihte teslim edilmemesi nedeniyle ödediği bedelin iadesini ve kullanamadığı 2013, 2014, 2015 dönemine ilişkin bedel talebinde bulunmuştur. Ancak kullanılamayan döneme ilişkin alacağını netleştirmemiştir.
Mahkemece, davacının dava dilekçesindeki talepleri netleştirilmeden hüküm tesis edilmesi hukuka aykırı olup, HMK 31.maddesindeki hâkimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda, taleplerin açıklanmasına ilişkin ihtarlı kesin süre verilerek hüküm tesis edilmelidir. Hal böyle olunca, mahkemece, aydınlatma yükümlülüğü yerine getirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu görev yerine getirilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalının itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.