Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11019 Esas 2019/4310 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11019
Karar No: 2019/4310
Karar Tarihi: 09.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11019 Esas 2019/4310 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu savunarak trafik kazasından dolayı maddi ve manevi tazminat istemiştir. Mahkeme, manevi tazminat istemini kısmen kabul etmiş, maddi tazminat istemini reddetmiş ve geçici iş göremezlik nedeniyle açılan maddi tazminat davasını kısmen kabul etmiştir. Davacı vekili, hükümlere karşı temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yargıtay, sair temyiz itirazlarını reddederken, davacının manevi tazminatına hükmedilen miktarın düşük olduğuna karar vermiş ve kararı bozmuştur. Kararda, manevi tazminatın hakkaniyete uygun olarak belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi (6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) ve Medeni Kanun'un 4. maddesi ilgili sayılmıştır.
17. Hukuk Dairesi         2016/11019 E.  ,  2019/4310 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, 31/07/2010 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın mobilyacı ustası olarak çalışan davacı yayaya çarpması sonucu davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, davacının kazadan sonra sağ el bileğine platin takıldığını, sol elin dirsek arkasına bacaktan parça alınarak eklendiğini ve estetik operasyon da geçirdiğini, yüzünde sabit iz kalma olasılığının yüksek olduğunu, davacının tedavi sürecinin devam ettiğini, tedavi süresince çalışamadığını uzunca bir süre de sağlıklı performansla çalışamayacağını beyanla 10.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının çalışamadığı süre zarfında yoksun kalacağı kazancına karşılık olarak 5.000,00 TL ve 1.422,36 TL tedavi giderinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı Seza İnşaat San. ve Tic. Ltd.Şti vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın olay (31/07/2010) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi


    ile birlikte davalı ... ve ... İnş. Şti."den alınarak davacıya verilmesine, davacının davalı ...."ye karşı açılan manevi tazminat davasının reddine, davacının tedavi gideri yönünden maddi tazminat davasının reddine, davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 1.294,56 TL"nin olay (31/07/2010) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 818 sayılı BK"nun 47. maddesindeki (6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı ... için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 09/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.