12. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/7701 Karar No: 2014/9583 Karar Tarihi: 02.04.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/7701 Esas 2014/9583 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2014/7701 E. , 2014/9583 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/12/2013 NUMARASI : 2012/1233-2013/1450
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takibe dayanak senedin sahte olduğunu, senet altında bulunan imza ve senette bulunan yazıların kendisine ait olmadığını belirterek, imzaya, borca ve faize itiraz ile takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, adli tıp kurumu tarafından düzenlenen rapora istinaden takibe dayanak senedin iki farklı belge birleştirilmek suretiyle oluşturulduğu, bu nedenle TTK."nun 776/g maddesinde belirtilen düzenlemenin imzası olmadan yazılan belgenin bir başka belgedeki imza alınmak suretiyle tamamlandığı, bu nedenle TTK"nun 777/1 maddesinin 1. fıkrasında, 776. maddede belirtilen unsurlardan birinin içerilmemesi nedeniyle bono sayılamayacağı, bu haliyle takibe konu senedin kambiyo senedi vasfı taşımadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiştir. İcra mahkemeleri şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir. Bu mahkemeler, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları çözme görevini yerine getirirken kural olarak tanık dinleyemeyeceklerinden dar (sınırlı) yetkili olup, sahtelik iddiasını inceleme yetkileri de genel mahkemeye göre daha kısıtlıdır. Genel mahkemeler, senetteki sahtelik iddiasını Hukuk Muhakemeleri Kanununun verdiği yetkiyle daha detaylı bir biçimde inceleme olanağına sahiptir. Somut olayda, takip konusu senetteki imzanın borçlu eli ürünü olduğu kesindir. Bu senede ilişkin sahtelik iddiası ise yargılamayı gerektirdiğinden, dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesi mümkün değildir. Bu nedenle takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, borçlunun borca ve faize itirazı konusunda herhangi bir inceleme yapılmadığından borçlunun bu yöndeki itiraz nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı gerekçeyle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.