(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/6010 E. , 2012/1687 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesine işverence haklı ve geçerli neden olmadan son verildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesi, buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı, iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma ikale sözleşmesi ile sona erdirildiğini, davacıya ihbar ve kıdem tazminatı ile birlikte aralarındaki anlaşma uyarınca dört aylık ücret tutarı ve hedeflenen performans priminin tamamı tutarında ek ödeme yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacının ikale sözleşmesi yapmakta makul bir yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
İş sözleşmesinin ikale ile sona erip ermediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 18 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan iş güvencesi hükümleri işçiyi işverenin feshine karşı koruma amacını taşımaktadır. Sözleşmenin işverenin feshi dışındaki bir nedenle sona ermesi halinde iş güvencesi hükümleri uygulanamaz. Bu bağlamda sözleşme ikale (bozma sözleşmesi) ile sona ermişse işçi iş güvencesi hükümlerine dayanarak feshin geçersizliğine karar verilmesini talep edemeyecektir.
İkale, sözleşmenin tarafların ortak iradeleriyle sona erdirilmesidir. Niteliği itibariyle bir sözleşme olması nedeniyle ikale tarafların serbest iradelerine dayanmalıdır. Ayrıca ikale icabı işverenden gelmişse yasal tazminatlarına ilaveten işçiye ek bir menfaatın sağlanması (makul yarar) gerekir. Aksi halde iş sözleşmesinin ikale ile sona erdirildiğinden söz edilemez.
Somut olayda, davalı şirketin genel müdürlük bünyesinde yeniden yapılanmaya gittiği,bu kapsamda davacının çalıştığı departmanın da küçültülmesine karar verildiği, buna göre kalabalık kadroyla çalıştıkları tespit edilen birimlerde 50 kişilik bir gruba ,bölge ofislerinde görev yapan sorumlu ve destek sorumlusu unvanlarındaki çalışanlardan 20 kişilik gruba yasal haklarının yanı sıra 4 maaş ve hedeflenen performans priminin tamamı tutarındaki bir ek ödeme sunularak anlaşmalı olarak işten ayrılma teklif edilmesine dair bir yönetim kurulu kararı alındığı anlaşılmaktadır. Davacıya da bu Yönetim Kurulu Kararı uyarınca ikale teklif edilmiş,davacı ikale sözleşmesini ihtirazi kayıtsız olarak imzalamıştır.
Taraflar arasında imzalanan ikale sözleşmesi gereğince davacıya kıdem ihbar tazminatlarının yanında 4 maaş tutarında ek ödeme ve şirket kuralları gereğince hak kazanmadığı halde “bonus” olarak adlandırılan o yılın hedeflenen performans priminin ödenmesi kararlaştırılmıştır. Davacı eğitimli ve kariyerli bir çalışan olup, nereye imza attığını bilecek kapasitededir ve iradesinin fesada uğratıldığını kanıtlayamamıştır. Bu durumda iş sözleşmesinin taraflar arasında yapılan bozma sözleşmesiyle sona erdirildiği açık olduğundan davanın reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 280,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 13/02/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.