Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2022/31
Karar No: 2022/519
Karar Tarihi: 17.02.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/31 Esas 2022/519 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/31 E.  ,  2022/519 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2022/31
    Karar No : 2022/519

    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- ...
    2- ...
    3- ...
    4- ...
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 11/10/2021 tarih ve E:2016/2158, K:2021/11142 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 16/11/2015 tarih ve 18783 sayılı Olur'u ile onaylanan 1/100.000 ölçekli İzmir-Manisa Bölgesi Çevre Düzeni Planının İzmir ili, Narlıdere ilçesi, … Mahallesi, … ada, …, …, …, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 11/10/2021 tarih ve E:2016/2158, K:2021/11142 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6. maddesinin 5. fıkrasında; "Dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olması halinde, otuz gün içinde posta ücretinin tamamlanması daire başkanı veya görevlendireceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından ilgiliye tebliğ olunur. Tebligata rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirim aynı şekilde bir daha tekrarlanır. Posta ücreti süresi içinde tamamlanmazsa dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Bu kararın tebliği tarihinden başlayarak üç ay içinde, noksanı tamamlanmak suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve davacıya tebliğ olunur." hükmünün yer aldığı,
    Dosyanın incelenmesinden; 03/01/2020 tarihli yazı ile 2577 sayılı Kanun'un 6. maddesinin 5. fıkrası uyarınca; 200,00-TL posta ücretinin 30 gün içinde gönderilmesi hususunun 15/01/2020 tarihinde davacılar vekiline tebliğ edildiği, süresi içinde posta ücreti yatırılmadığından 27/02/2020 tarihli yazı ile posta ücretinin yatırılması, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği hususunun 01/04/2020 tarihinde davacılar vekiline ikinci kez tebliğ edildiği, ancak posta ücretinin yatırılmaması üzerine Dairelerinin 13/10/2020 tarihli ve E:2016/2158 sayılı kararıyla dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu kararın 07/01/2021 tarihinde davacılar vekiline tebliğ edilmesinden itibaren 3 ay içinde davacılar vekili tarafından eksik posta gideri tamamlanarak dosyanın yeniden işleme konulmasının istenilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davacılar vekili tarafından, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle müvekkillerinin davaya ilişkin posta giderini yatırmak istemediği, ancak gelinen noktada söz konusu eksikliğin giderildiği iddialarıyla Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, Dairece verilen süre içerisinde davacı tarafından posta gideri eksikliğinin tamamlanmadığı, bu itibarla Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
    2.Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 11/10/2021 tarih ve E:2016/2158, K:2021/11142 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 17/02/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.


    KARŞI OY
    X- Dava; Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 16/11/2015 tarih ve 18783 sayılı Olur'u ile onaylanan 1/100.000 ölçekli İzmir-Manisa Bölgesi Çevre Düzeni Planının İzmir ili, Narlıdere ilçesi, … Mahallesi, … ada, …, …, …, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "tarafların vekilleri" konusunda atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Vekâletnamenin ibrazı" başlıklı 76. maddesinde, "(1) Avukat, açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekâletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava yahut takip dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorundadır..." hükmüne, "Vekâletnamesiz dava açılması ve işlem yapılması" başlıklı 77. maddesinde; "(1) Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır." hükmüne yer verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden, Av. … tarafından davacı vekili sıfatıyla ..., ..., ..., ..., … ve … adına bakılan davanın açıldığı, ancak davacılardan … ve … adına düzenlenen vekaletnamenin dava konusu edilmeyen taşınmazlara ilişkin olduğunun anlaşılması üzerine Dairece 10/04/2019 tarihli ara kararla, adı geçen davacılar adına düzenlenmiş usulüne uygun ve dava konusu taşınmazları içeren vekaletnamenin bir örneğinin istenilmesine karar verildiği ve söz konusu kararın Av. ...'a 10/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, anılan ara kararına istinaden dava dosyasına vekaletnamenin sunulmaması üzerine Dairece 24/10/2019 tarihli ara kararla, Av. ... ve davacılardan ... ve ...'dan, adı geçen davacılar adına düzenlenmiş usulüne uygun ve dava konusu taşınmazları içeren vekaletnamenin 15 gün içerisinde dosyaya sunulmasının istenilmesine, anılan süre içerisinde vekaletname sunulmaz ise, asil tarafından yapılan işlemlerin kabul edildiğine ilişkin bildirimde bulunulmasına, aksi takdirde 6100 sayılı Kanun'un 77. maddesi uyarınca işlem yapılacağına karar verildiği, ancak anılan ara kararına istinaden dava dosyasına vekaletname sunulmadığı ve davacılardan ... ve ... tarafından Av. ...'ın yaptığı işlemlerin kabul edildiğine ilişkin beyanda bulunulmadığı, devam eden süreçte, dosyada tebligat yapılmasını engelleyecek şekilde posta gideri azaldığından 03/01/2020 tarihli yazı ile 2577 sayılı Kanun'un 6. maddesinin 5. fıkrası uyarınca 200,00-TL posta ücretinin 30 gün içinde yatırılması gerektiği hususunun 15/01/2020 tarihinde davacılar vekili olarak Av. ...'a tebliğ edildiği, süresi içinde posta ücreti yatırılmadığından 27/02/2020 tarihli yazı ile posta ücretinin yatırılması, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği hususunun 01/04/2020 tarihinde davacılar vekili olarak Av. ...'a ikinci kez tebliğ edildiği, ancak posta ücretinin yatırılmaması üzerine Dairelerinin 13/10/2020 tarih ve E:2016/2158 sayılı kararıyla dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, akabinde bu kararın 07/01/2021 tarihinde davacılar vekili olarak Av. ...'a tebliğ edilmesinden itibaren 3 ay içinde eksik posta gideri tamamlanmak suretiyle dosyanın yeniden işleme konulmasının istenilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bunun üzerine davacılar vekili sıfatıyla Av. ... tarafından anılan kararın temyiz edildiği, ancak dosyaya sunulan 11/01/2022 kayıt tarihli dilekçeyle, davacılardan ... ve ... adına davaya devam edilmeyeceğinin bildirildiği görülmektedir.
    Yukarıda yer verilen 6100 sayılı Kanun hükümlerinin incelenmesinden, vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukatın dava açamayacağı ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamayacağı, bununla birlikte gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkemenin vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebileceği, bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise davanın açılmamış veya gerçekleştirilen işlemlerin yapılmamış sayılmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır.
    Öte yandan, Anayasa'nın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesi ile Anayasal güvenceye bağlanan hak arama hürriyeti, temel hak kategorisinde yer almasının yanında, diğer temel hak ve hürriyetlerin korunması ve kullanılmasında üstlendiği görev nedeniyle de hukukun temel ilkelerinden birini teşkil etmektedir. Bu yönüyle, hak arama hürriyeti, niteliği itibarıyla bünyesinde birden fazla ilkeyi barındıran bir hukuki müessese görünümü arz etmektedir. Bu ilkelerden biri de adil yargılanma hakkının da en önemli unsurlarından birini teşkil eden mahkemeye erişim hakkıdır. Hak arama hürriyetinin tam olarak hayata geçirilebilmesi için mahkemeye erişim hakkının tanınması yeterli olmamakta, ayrıca tarafların bu hakkın etkin kullanımını sağlayan vasıtalarla donatılması zorunluluk arz etmekte, bu vasıtaların başında ise bilgilendirilme hakkı gelmektedir. Davanın tarafları, ancak yargılamanın aşamalarından bilgi sahibi olmaları halinde etkin bir şekilde mahkemeye erişme ve haklarını savunma olanağına sahip olabilecektir.
    Uyuşmazlıkta, Av. ... tarafından, diğer dört davacı ile birlikte tarafına genel veya dava konusu taşınmazlarla ilgili vekaletname vermeyen ... ve ... adına bakılan davanın açıldığı, Dairece yapılan ara kararlarına istinaden usulüne uygun düzenlenmiş vekaletname örneğinin dava dosyasına sunulmadığı görüldüğünden, Av. ...'ın ... ve ...'yı vekil sıfatıyla temsil etme yetkisinin bulunmadığı, bu itibarla adı geçen davacılar adına temyiz yoluna başvurma hakkı ve davayı takipten vazgeçme yetkisinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Buna göre, posta giderinin tebligat yapılmasını engelleyecek şekilde azalması üzerine, 2577 sayılı Kanun'un 6. maddesinin 5. fıkrası uyarınca 200,00-TL posta ücretinin 30 gün içinde ödenmesi gerektiği hususunu içeren 03/01/2020 tarihli yazı ile posta ücretinin yatırılması, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği hususunu içeren 27/02/2020 tarihli yazının davacılardan ... ve ...'ya da tebliğ edilerek eksikliğin giderilmesinin sağlanması ve bu suretle mahkemeye erişim hakkının engellenmemesi gerekirken, tebligatların yalnızca davacılar vekili sıfatıyla Av. ...'a yapılmasında ve eksikliğin giderilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle, temyize konu Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi