23. Hukuk Dairesi 2015/1212 E. , 2017/277 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, asıl davada davalı ..."nün diğer arsa sahipleri ile birlikte kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile maliki oldukları taşınmazı dava dışı yükleniciye verdiklerini, bu şirketin üzerine aldığı işi 12.04.1999 tarihli protokol ile ...-... ortaklığına devrettiğini, ortaklık tarafından inşaatın tamamlanarak hak sahiplerine teslim edildiğini, inşaatın tamamlanmasından sonra arsa sahiplerinin ödemesi gereken vergiler, trafo katılım payı ve benzeri giderlerin önce ortaklık tarafından ödendiğini, davalıya düşen daireler için ödemelerinde ortaklık tarafından yapıldığını ve sonra kendisinden makbuz karşılığı tahsil edildiğini, ancak davalının bu makbuzları dayanak göstererek müvekkili hakkında icra takibi başlatıp usulsüz bir tebliğ işlemi yaptırarak makbuz bedellerini icra zoruyla tahsil ettiğini, bu paraların davalının payına düşen ve onun tarafından ödenmesi gereken bedeller olduğunu belirterek icra dosyasına ödediği toplam 13.600,00 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birleşen davada adi ortaklıktaki diğer ortağın payına düşen kısmın bu davalıdan payı oranında tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı, icra dosyasından tahsil edilen paranın ... tarafından ödenmesi gereken bir bedel olduğunu, ortaklığın sorumlu olmadığı bir paranın davacı tarafından ödendiğini, bu nedenle müvekkiline rücu edilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, arsa sahibi olan davalı ..."nün paydaşı olduğu taşınmazlarda davacı ... ile birleşen dosyanın davacısı ... arasında oluşturulan adi ortaklık tarafından yürütülen ve tamamlanıp teslim edilen inşaattan payına düşen daireler için ödemesi gereken harç ve trafo katılım bedelini makbuz karşılığı ortaklığa ödediği, ancak bu bedelleri icra takibi yaparak davacıdan faizi ve masrafları ile birlikte tahsil ettiği, sözleşmede trafo katılım bedeli ve tahsil edilen davaya konu harçlardan yüklenicinin sorumlu olacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, sözleşmenin 5. sayfasında gösterilen harçların davanın konusunu oluşturan harçları
kapsamadığı, kaldı ki trafo katılım bedelinin 20.10.2005 tarihli protokol ile açıkça arsa sahiplerinin üzerine bırakıldığı, makbuzda belirtilen şartın gerçekleşmediği, davacı ..."ın icra takibine süresi içinde itiraz etmediği, hakkındaki takibin böylelikle kesinleştiği, sorumluluğunda olmayan bir parayı ödemek zorunda kaldığı, bundan dolayı adi ortaklığa dahil diğer ortağı olan ..."e rücu edemeyeceği gerekçeleriyle, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı asıl dava davalı vekili temyiz etmiştir.
Yüklenici ile arsa malikleri arasında 20.10.2005 tarihli protokol imzalandığı görülmektedir. Bu protokol uyarınca asıl davada davalı ... adına kesilen 12.04.2006 tarihli tahsil makbuzuna “trafo katılım payı ... ve ...’dan alınmaz ise alınan bu bedel ...’ye iade edilecektir.” şeklinde bir kayıt düşülmüştür. Dosya kapsamından ...’nün bir takım ödemelerde bulunduğu görülmekte ise de ...’nün ödemesinin görülmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece ... ve ...’ın yapmış olduğu katılım bedeli ödemeleri var ise bunlar tespit edilerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.