10. Hukuk Dairesi 2011/657 E. , 2012/6099 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu yaşamını yitiren sigortalının hak sahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın, 506 sayılı Kanunun 10 ve 26’ncı maddeleri gereğince davalılardan teselsül hükümlerine göre rücuan alınması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılardan ... vekilinin tüm, davacı Kurum vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı, sigortalı veya hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (dış tavan) miktarı ile sınırlı iken, anılan maddede yer alan “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” ibareleri, 21.03.2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 23.11.2006 gün ve .... sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiştir. Anayasa’nın 153’üncü maddesine göre, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi ve giderek elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanmasının zorunlu olması, iptal kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76’ncı ve 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33’üncü maddesi gereğince, yürürlükteki kanunları uygulamakla yükümlü bulunan mahkemelerin ve Yargıtay’ın yürürlükten kalkan bir yasa maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkilerinin bulunmadığının kabulünün doğal bulunması, 26’ncı maddedeki anılan ibarelerin iptali ile Kurumun rücu hakkının,
kanundan doğan, kendine özgü, sigortalı veya hak sahiplerinin hakkından bağımsız, basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, ilk peşin sermaye değerli gelirlerin, tazmin sorumlularının kusuruna karşılık gelen tutarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerekmektedir.
İnceleme konusu davada, anılan iptal kararı ile ortaya çıkan bu maddi ve hukuki olgular ile uygulama koşulları gerçekleşen 506 sayılı Kanunun 10’uncu maddesi hükmü karşısında, sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm gelirleri yönünden dava konusu yapılan istemin, başlangıç tarihindeki ilk peşin sermaye değerleri toplamının davalıların toplam %80 kusur ve %90 sorumluluk oranına karşılık gelen tutarını aşmadığı belirgin bulunmakla, talebin aynen hüküm altına alınması gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, eksik rücu alacağının karara bağlanması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Kanunun geçici 3"üncü maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Kanunun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hükmün; birinci paragrafında yer alan “KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,” sözcüklerinin çıkartılarak, yerine, “kabulüne,” sözcüğünün yazılmasına, üçüncü paragrafında yer alan “20.128,24” rakamlarının çıkartılarak yerine ”25.420,23” rakamlarının yazılmasına, dördüncü paragrafında yer alan “3.890,77” rakamlarının çıkartılarak, yerine, “4.205,12” rakamlarının ve “1.195,61” rakamlarının çıkartılarak, yerine, “1.509,96” rakamlarının yazılmasına, altıncı paragrafında yer alan “6.940,10” rakamlarının çıkartılarak, yerine, “7.363,45” rakamlarının ve “1.749,07” rakamlarının çıkartılarak, yerine, “2.172,42” rakamlarının yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan ..."dan alınmasına, 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.