Esas No: 2021/2142
Karar No: 2022/512
Karar Tarihi: 17.02.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2142 Esas 2022/512 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/2142 E. , 2022/512 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2142
Karar No : 2022/512
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 04/02/2021 tarih ve E:2017/5191, K:2021/124 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptaline, bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 04/02/2021 tarih ve E:2017/5191, K:2021/124 sayılı kararıyla;
Davacının, 6749 sayılı Kanunun 3. maddesi ile ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmediğinden işin esasına geçilerek; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgüt içerisinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, üniversiteye hazırlık döneminde örgüte müzahir dershaneye gittiğine ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Öte yandan, dava dosyasına sunulan … ID numaralı ByLock kullanıcısına ait ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağında yer alan davacının örgüt içerisinde yer aldığı ve örgütle irtibatlı olduğunu gösterir nitelikteki ByLock yazışma içeriklerinin de davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olarak değerlendirildiği,
YARSAV üyeliği yönünden, davacının YARSAV üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında ifade veren ve yargılamada kendisiyle yüzleştirme yapılmayan tanıkların, kendilerini suçtan ve cezadan kurtarmaya yönelik gerçek dışı ve soyut beyanlarına itibar edilemeyeceği; A.A. ile ya da bir başkası ile Aksaray'da bu yapının sohbetlerine katılmadığı, aksi kanaat oluşur ise 17/25 Aralık 2013 öncesinde legal olan bu yapının evinde, yurdunda kalmak, para ve kurban bağışlamak, bankasına para yatırmak, herhangi bir faaliyetinde bulunmanın ya da sohbetlerine gitmenin suç olmadığı, tanığın bir başka hâkim hakkında da aynı yönde ifade vermesine rağmen bu hâkimin yargılandığı davada beraat kararı verildiği; M.G. ve C.U.’nun beyanlarının tamamının 2012-2013 yılları ve öncesine ilişkin olduğu herhangi bir suç unsurunun bulunmadığı; kendisini tanımayan A.D.’nin gerçekliği ve temeli olmayan şahsi düşüncelerinin delil olamayacağı, başka hâkim ve savcılar için verdiği ifadelerinin ilgili mahkemeler tarafından gerçek dışı bulunduğu ve bu davalarda hâkimlerin beraat ettiği; meslekten çıkarılmasına yasal dayanak yapılan KHK hükümlerinin geçmişe yürütülmesinin ve OHAL süresini aşacak şekilde sürekli olarak uygulanmasının hukuka aykırı olduğu; kararda yer alan ByLock yazışmalarının tarafı olmadığı gibi adının da bu yazışmalarda geçmediği, yazışmada belirtilen dört kişiden kimin kastedildiğine yönelik araştırma yapılmadan zan ve tahminle karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, kararda, bu hususta beyanda bulunmadığı belirtilmişse de bu yöndeki iddiadan ilk kez temyize konu karar gerekçesinde yer almasıyla haberdar olduğu; 2010 yılında mesleki gelişimine katkı sağlamak amacıyla YARSAV’a üye olmasının delil olarak gösterilmesinin kabul edilemez olduğu, YARSAV'a üye olup halen görevlerinin başında bulunan yargı mensupların var olduğu; FETÖ/PDY ile ya da başka bir yapıyla, oluşumla üyeliği, mensubiyeti, irtibatı ya da iltisakının olmadığı; dava konusu işlemin tesisinden önce hakkında açılmış bir disiplin soruşturmasının bulunmadığı, savunması alınmadan isnat edilen fiillere yönelik delil ortaya konulmadan işlemin tesisinin hukuka aykırı olduğu; FETÖ ile irtibat ve iltisakının bulunduğuna, bu ilişkinin süregelen yani dava konusu işlem tarihi itibarıyla halen devam ettiğine dair hukuken kabul edilebilir kesin ve inandırıcı delil gösterilmeden verilen kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 04/02/2021 tarih ve E:2017/5191, K:2021/124 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 17/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.