Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9891
Karar No: 2020/6311
Karar Tarihi: 24.12.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/9891 Esas 2020/6311 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2020/9891 E.  ,  2020/6311 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Kadastro sonucu, ... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 1 parsel sayılı 1.925.672,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, orman vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 2.810,32 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ... adına bahçe vasfıyla tapuya tesciline, kalan kısmın ise orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve dahili davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre yapılmış olup, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda eski tarihli resmi belgeler üzerinde yeterli inceleme yapılmamıştır. 6831 sayılı Kanunun 1. maddesinin ikinci fıkrasının (J) bendi gereğince, eğimi % 12"nin üzerinde olan fundalık, makilik ve çalılık niteliğindeki yerler orman sayılan yerler olarak kabul edilmiştir. Orman bilirkişi kurulu çekişmeli taşınmazın 1950 ve 1955 tarihli hava fotoğraflarında çalılık alanda kaldığını, klizimetre ile ölçülen eğiminin bazı yerlerde %5, bazı yerlerde de %10-20 arasında olduğunu tespit etmiş olup yukarda anılan kanun hükmü gereğince taşınmazın niteliği tartışılmamıştır. Davacı zilyetlik iddiasına dayandığı halde tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları incelenmemiş, davacı ve murisi adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılmamış, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler çekişmeli taşınmazın davacıya babasından kaldığını, babasının ölümünden sonra davacının kullandığını beyan ettikleri halde, taksim konusunda herhangi bir beyanda bulunmamışlar Mahkemece de bu husus kendilerinden sorularak açıklığa kavuşturulmamıştır. Bundan ayrı dava tarihinden sonra yörede 6831 sayılı Kanun kapsamında 2/B uygulama çalışmaları yapılmış olup mahkemece 2/B uygulamasına dair tüm evraklar getirtilerek çekişmeli taşınmazın konumu belirlenmemiş, çekişmeli taşınmazın tapu kaydına 19.07.2017 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü lehine kamulaştırma şerhi konulduğu halde ilgili kuruma husumet yaygınlaştırılarak taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmuştur.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazın babasından davacıya kaldığı mahalli bilirkişiler tarafından ifade edilmiş olduğundan bu konuda davacıdan, taşınmazın ne şekilde babasından kendisine intikal ettiği ve ne sebepte taşınmazın müstakilen adına tescilini talep ettiği sorularak açıklattırılmalı, böylelikle taşınmazın davacıya satış, bağış, taksim ve benzeri bir yolla intikal edip etmediği belirlenerek davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalı, bu hususta davacının yaptığı açıklama doğrultusunda kendisine ispat hakkı tanınmalı, ayrıca taşınmaz üzerinde lehine kamulaştırma şerhi bulunan Karayolları Genel Müdürlüğüne husumet yaygınlaştırılarak göstereceği deliller toplanmalı, yörede yapılan 2/B uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın konumunu gösterir orman tahdit harita örneği, yöreye ait en eski tarihli ve kadastro tespitinden 15-20-25 yıl öncesine ait memleket haritaları ve hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, taşınmazın bulunduğu yeri gösteren kadastro paftası ile taşınmaza komşu bulunan parsellerin kayıtları ve mevcut ise dayanakları ilgili yerlerden getirtilmeli; bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşturulacak bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, söz konusu kayıt ve belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; taşınmazın 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasa"nın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesi"nin 01.06.1988 gün ve 31/13 Esas, Karar, 14.03.1989 gün ve 35/13 Esas, Karar ve 13.06.1989 gün ve 7/25 Esas, Karar sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasa"nın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritalarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritaları ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığı, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı konusunda rapor alınmalı, 6831 sayılı Kanunun 1. maddesinin ikinci fıkrasının (J) bendi gereğince orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, 2/B madde haritaları ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların 2/B hattına göre konumu belirlenmeli ve ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, çekişmeli taşınmazın davacıya babasının ölümünden sonra tüm mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu ya da satış, bağış ve benzeri bir hukuki işlemle kalıp kalmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişiden, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, davacı ve murisi adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden (senetsiz defteri) sorularak, varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediğini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi