11. Hukuk Dairesi 2019/3031 E. , 2020/1135 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/03/2018 tarih ve 2017/128 E.- 2018/57 K. sayılı kararın asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 10/05/2019 tarih ve 2018/1138 E.- 2019/565 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, müvekkilinin TPMK nezdinde 2005/95380 sayı ile "SÜZME KÜP KÜP" ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun TPMK Resmi Markalar Bülteninde yayınlandığını, davalı şirketin 2007/14789 sayılı "KÜPKÜP" ibareli markasını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kabul edilerek, başvurularının reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı yeniden inceleme taleplerinin bu kez TPMK"nin 2017-M-877 sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiği, oysa davalı kurumun müvekkiline ait “süzme” ve küp” ibareleri geçen marka başvurularını kabul etmişken işbu başvuruyu reddetmesinin hukuki bir gerekçesi olmadığını, kaldı ki tescilli marka sahibinin önceki tarihli markalarından ötürü kazanılmış hak sahibi olduğunu, söz konusu YİDK kararında hangi gerekçeden ötürü müvekkili markasının söz konusu “küpküp” markasına iltibas edeceği hususunu belirtilmediğini, müvekkili şirketin marka başvurusunda yer alan "süzme" ibaresinin markayı ayırt edici hale getirdiğinden ve iltibasa konu "küpküp" ibaresinin de zayıf bir marka olduğundan hatalı olduğunu, markalarda yer alan “küp” ve ”küpküp” ibarelerinin markaların jenerik unsurları olduğunu, müvekkilinin markasının başında yer alan “süzme” ibaresi nedeniyle markaların karıştırılmayacağını ileri sürerek TPMK YİDK’nın 2017-M-877 sayılı kararının iptali ile marka başvurusunun müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu markalar arasında 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğu, davacının müstakil olarak “süzme” markasının tanınmışlık iddialarının ispatlanamadığı, öte yandan tanınmışlığın ispatının bu davaya etkisinin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen dosyada davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 64,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 10/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.