(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/4904 E. , 2021/3544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, davacı tarafın tutunduğu T.Evvel 1289 tarih ve 86 sayılı tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğünden getirtilmesi, kayda dayanan tarafın kayıt maliki ya da malikleri ile akdi, irsi ilişkisi saptandığı takdirde, dayanılan kaydın dava dışı başka taşınmazlara revizyon görüp görmediğinin (dava konusu taşınmazın bulunduğu ... Köyü ile komşu ... Köyü yazılarak) Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğünden sorulup saptanması, revizyon görmüş ise dava konusu taşınmaz ile revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlara komşu taşınmazları da bir arada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita ile komşu taşınmazların tespit tutanakları ve varsa dayanağı kayıtların Kadastro Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğünden getirtilmesi, daha sonra yöreyi iyi bilen yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü, taraf tanıklarının katılımıyla taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, dayanılan tapu kaydının yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanması, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınırlar yönünden tanık bilgisine başvurulması, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının “dere, sırt ve bayır” sınırları nedeniyle yüzölçümü ile geçerli tapu kayıtlarından olduğu dikkate alınarak kapsamının belirlenmesi ve uzman bilirkişiden keşfi denetlemeye imkan verecek şekilde rapor alınması, davacı ..."ın kendisine ait olduğunu ileri sürdüğü dava konusu taşınmaz bölümünün tümü ya da bir bölümü tutunulan tapu kaydının kapsamı dışında kaldığı takdirde, dava ve temyize konu taşınmaz bölümü üzerinde tespit gününde davacı ..."ın ekonomik amacına uygun olarak kullanmak koşuluyla iktisap sağlayan süreye ulaşan zilyetliğinin bulunmadığının, davacı yararına 3402 Sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediğinin yapılan keşif, uygulama, ziraat bilirkişi raporu ve ekindeki fotoğraflar ve toplanıp değerlendirilen diğer delillerle belirlendiğinin düşünülmesi ve davacının, adlarına tescil hükmü kurulan ... ..., ..., ... ve ... adına dava açma yetkisi bulunup bulunmadığı hususu da dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 102 ada 265 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanğının kısmen iptali ile 10.10.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 4.151,22 metrekare yüzölçümlü kısmının aynı adada son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazdan geriye kalan kısmın ise tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacının dayandığı T. Evvel 1289 tarih ve 89 sıra numaralı 2 dönüm yüzölçümündeki tapu kaydının hudutları “dere”, “sırt” ve “bayır”okumaktadır. Davacının dayandığı tapu kaydının sınırları gayri sabit sınırlar olup, her yere uyabilecek nitelikte olduğundan, tapu kaydının çekişmeli taşınmaz bölümüne ait olduğunun kabulüne imkan bulunmamaktadır. Diğer yandan dosya arasında yer alan ziraat mühendisi bilirkişi raporunun içeriği ile ekinde yer alan fotoğraflardan çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacının iktisaba elverişli zilyetliğinin de bulunmadığı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle kabul kararı verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.