Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/1901
Karar No: 2018/45
Karar Tarihi: 17.01.2018

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1901 Esas 2018/45 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Boşanma davası sürecinde Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesi \"mahkemenin yetkisizliğine\" dair karar vermiş, ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi bu kararı bozmuştur. Davacının yerleşim yeri adresinin Bafra olduğuna dair belgeler sunulmuştur ve bu nedenle yetki itirazının kabul edilmemesi gerektiği karara bağlanmıştır. Boşanma davalarında, eşlerden birinin yerleşim yeri veya son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde dava açılabileceği belirtilen, TMK 168. maddeye göre, taraflara seçimlik hak tanınmaktadır. Yerleşim yeri kavramı, TMK 19. maddesi tarafından tanımlanmıştır ve yerleşim yerinin değişmesi yenisinin edinilmesine bağlıdır. Ayrıca, Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği'nin 13. maddesi uyarınca, kişilerin adres beyan formundaki yazılı beyanı esas alınmaktadır. Somut olayda, davacının yerleşim yeri adresinin Bafra olduğu beyanı aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli kabul edilmiştir. HMK 6. maddesinde yer alan genel yetki kuralının yanı sıra, boşanma davaları için özel yetki düzenlemesi TMK 168. maddesinde yer almaktadır.
Hukuk Genel Kurulu         2017/1901 E.  ,  2018/45 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla)


    Taraflar arasındaki “boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Aile Mahkemesi sıfatıyla Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesince “mahkemenin yetkisizliğine” dair verilen 23.12.2013 gün ve 2013/342 E., 2013/520 K. sayılı karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 22.09.2014 gün ve 2014/6733 E., 2014/17968 K. sayılı kararı ile;
    "…Boşanma veya ayrılığa ilişkin dava, eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gibi, davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde de açılabilir (TMK.m.168).
    Dava, 22.07.2013 tarihinde açılmıştır. Davacının dava tarihi itibarıyla adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin Bafra"da olduğu dosyaya alınan nüfus kaydından anlaşılmaktadır. Yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişilerin yazılı beyanı esas alınır. Adres beyan formundaki yerleşim yeri adresine ilişkin beyanlar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir (Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği m. 13/1). Şu halde merkezi adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine ilişkin kayıt yerleşim yerine karine oluşturur. Davalı, bu karinenin aksini ispatlayamamıştır. Öyleyse, yetki itirazının reddiyle işin esasının incelenmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır...."
    gerekçesiyle karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek temyiz dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki bilgi ve belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava Türk Medeni Kanununun (TMK) 166. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir.
    Davacı vekili davalının bağımsız ev açmadığını, sürekli alkol kullandığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini; müvekkilinin Almanya"da doğup büyüdüğünü, davalıdan ayrıldıktan sonra babası ile yaşamaya başladığını, bir işte çalışmadığı için zor durumda olduğunu belirterek boşanma kararı verilmesini ve kendisi lehine tazminat ve nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacı ile evlendikten sonra Çanakkale ili Çan ilçesinde yaşadıklarını, ayrılık sonrası davacının Almanya"ya geri döndüğünü, Bafra mahkemelerinin yetkili olmadığını, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının iddialarının da doğru olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının dava dilekçesinde gösterdiği adreste fiilen oturmadığının bildirildiği, dava dilekçesine ekli vekâletnamenin 01/08/2013 tarihinde Münih Konsolosluğunca verildiği, davacının daha önceki mernis adresinin ve davalının mernis adresinin "Çanakkale ili, Merkez Bucağı Köy Sokağı No: 5/1" olduğunun anlaşıldığı, TMK"nın 19. maddesi dikkate alındığında davacının bildirdiği "Gaziosmanpaşa Mahallesi Osman Paşa Caddesi No: 78/2 Bafra" adresinin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yer olmadığı, davacının yurt dışında yaşadığı, davalının ise Çan ilçesinde kaldığı ve tarafların son kez birlikte kaldıkları yerin Çan ilçesi olduğu gerekçesiyle süresinde ve usulüne uygun yapılan yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık kısmında açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Yerel mahkemece önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle mahkemenin yetkisizliğine dair verilen direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, boşanma davasına konu olayda davacının ikamet adresinin Bafra ilçesi mi, Çan ilçesi mi olduğu, burada varılacak sonuca göre davalının yetki itirazının kabulünün doğru olup olmadığı noktasındadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 5. maddesine göre mahkemelerin yetkisi, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, bu Kanundaki hükümlere tabidir. Sözü edilen Kanunun 6. maddesinde de genel yetkili mahkeme olan "davalı gerçek kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi" şeklindeki düzenlemeye karşılık boşanma ve ayrılık davalarına özgü olarak yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
    Buna karşılık 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile boşanma ve ayrılık davalarında yetki konusunda özel bir düzenleme getirmiştir.
    Şöyle ki, TMK"nın 168. maddesi gereğince, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.
    Boşanma davalarında madde metninde de anlaşıldığı üzere taraflara tanınmış bir seçimlik hakkın varlığı söz konusu olduğundan bu hüküm kesin yetki kuralı niteliğinde değildir. Bilindiği üzere yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması dava koşuludur (HMK m. 114/1-ç). Dava şartlarının mevcut olup olmadığı davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır (HMK m. 115/1). Oysa boşanma davalarında yetki kamu düzenine ilişkin olmadığından, yetki itirazı süresinde ve usulüne uygun şekilde ileri sürülmedikçe mahkemenin kendiliğinden araştırma yapıp, yetkisizlik kararı vermesi olanağı da bulunmamaktadır.
    Yukarıda da ifade edildiği üzere, boşanma ve ayrılık davasında yetki hususunda tercih hakkı, boşanma davasını açan kişiye ait olup, davacı dilerse kendi yerleşim yerinde, dilerse davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde dava açabilir.
    Görülmektedir ki, HMK"daki genel yetki kuralından ayrılan ve davanın, eşlerden birinin yerleşim yerinde açılabileceğine ilişkin TMK ile getirilen bu düzenleme karşısında "yerleşim yeri" olgusunun açıklanmasında yarar vardır.
    TMK"nın 19. maddesine göre, “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz” hükmünü içermektedir. TMK’nın 20. maddesinin birinci fıkrasında ise “Bir yerleşim yerinin değiştirilmesi yenisinin edinilmesine bağlıdır” hükmü yer almaktadır.
    Açıktırki, bir yerde bulunmanın süresi ne kadar uzun olursa olsun o yerin yerleşim yeri olduğunu göstermez. O yerde oturmanın yanında sürekli kalma amacının da eklenmesi ve bunun ispatlanması gerekir.
    Öte yandan 15.08.2007 yürürlük tarihli Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13. maddesinin birinci fıkrasında "Yerleşim yeri ve diğer adreslerin tutulmasında kişilerin adres beyan formundaki yazılı beyanı esas alınır. Bildirim nüfus müdürlüklerine, kurumlara ve dış temsilciliklere şahsen yapılır. Adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir." düzenlemesi yer almaktadır.
    Şu hâlde, aksi kanıtlanıncaya kadar merkezi adres kayıt sisteminde kayıtlı olan yerleşim yerine ilişkin beyana geçerlilik tanınmalıdır.
    Somut olayda da, dava 22.07.2013 tarihinde açılmış olup, dosya içerisinde bulunan 15.07.2013 düzenleme tarihli nüfus kaydında davacının yerleşim yerinin "Gaziosmanpaşa Mahallesi Osman Paşa Caddesi No: 78/2 Bafra" olduğu anlaşılmaktadır. Davacı kadının daha önceden Almanya"da yaşaması veya ayrılığın ardından Almanya"ya geliş gidiş yapması, yerleşim yerinin Bafra olmadığının kabulü için yeterli değildir. Dosya kapsamından davalının bu durumun aksini kanıtlayamadığı anlaşılmıştır. Davanın yetkili yerde açıldığının kabulü gerekmektedir.
    Hâl böyle olunca Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru olmamıştır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 17.01.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi