17. Hukuk Dairesi 2016/14409 E. , 2019/4303 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davasının reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı .... vekili, davalı borçlu ... ve cirantalar aleyhine çekin karşılıksız çıkması nedeniyle icra takibi başlatıldığını davalı borçlunun adresine hacze gidildiğini ancak hacze tabi herhangi bir mala rastlanmadığı için haciz yapılamadığını bu haciz tutanağının geçici aciz vesikası hükmünde olduğunu, davalı borçlu adına kayıtlı taşınmazın Musa tarafından Koray"a gerçek değerinin çok altında bedelle satış suretiyle devredildiğini bu temlik işleminin muvazaalı olup alacaklılardan mal kaçırmak için yapıldığından tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalılar ve dahili davalı davaya cevap vermemiş ve duruşmada davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, tasarrufun iptali talep edilen taşınmazın dava tarihinden önce ...."a satıldığını, her ne kadar diğer davalılar ... baba-oğul olsalar da taşınmazın devredildiği ... ile taraflar arasında herhangi bir akrabalık bağı davacı tarafça iddia ve ispat edilemediğini, ... taşınmazı borçlunun kendisinden satın almadığına göre davacı tarafça borçlunun zarar verme kastının taşınmazı satın alan ... tarafından bilindiğini ya da bilinmesi gerektiğini gösterir herhangi bir delil sunulmadığından ve ..."un diğer davalılar ile kanunun aradığı akrabalık ilişkisi de iddia ve ispat
edilmediğinden davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı .... vekilinin aşağıda açıklanan nedenler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir.Satılan taşınmaz üzerinde ipotek ve haciz kayıtları varsa,alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığı kabul edilir. Bu nedenle oransızlığın belirlenmesinde tapu kaydındaki ipotek ve haciz miktarının da gözönünde tutulması gerekir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Öte yandan, tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir.
Mahkemece dava tarihinden önce ..."a dava konusu taşınmazın satıldığını, diğer davalılar ..."ın baba-oğul olsalar da taşınmazın devredildiği ... ile taraflar arasında herhangi bir akrabalık bağı davacı tarafça iddia ve ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Somut olayda Borçlu... ile davalı ..."ın baba-oğul olduğu dosya kapsamında anlaşılmakta ve bu konuda ihtilaf bulunmamaktadır.İ.İ.K 278 ve 280 maddeleri gereği baba-oğul arasındaki tasarrufun iptale tabi olup 4. kişinin kötü niyetli olduğu ispat edilmediğine göre davalı 3. kişi olan Koray"ın elden çıkarttığı tarihteki gerçek değeri bilirkişi marifetiyle tespit edilerek ve takip dosyasındaki alacağı geçmemek üzere tazminata mahkum edilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle de davacı .... vekilinin temyizinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.