Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14409
Karar No: 2019/4303
Karar Tarihi: 08.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/14409 Esas 2019/4303 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, borçlu adına kayıtlı taşınmazın başka bir kişiye, gerçek değerinin altında satışı yoluyla devredildiğini ve bu işlemi borçlu tarafından mal kaçırmak için yapıldığını iddia ederek tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar ise cevap vermemiş ve davayı reddettirilmiştir. Ancak Yargıtay, dava tarihinden önce satılan taşınmazın dava konusu olabileceğini, baba-oğul arasındaki tasarrufların İİK 278 ve 280 maddeleri gereği iptale tabi olduğunu ve kötü niyetli 4. kişinin ispat edilmediği durumlarda 3. kişinin tazminata mahkum edileceğini belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir.
İİK 277 ve devamı maddeleri, İİK 278 ve 280 maddeleri, İİK 283/2 maddesi.
17. Hukuk Dairesi         2016/14409 E.  ,  2019/4303 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davasının reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı .... vekili, davalı borçlu ... ve cirantalar aleyhine çekin karşılıksız çıkması nedeniyle icra takibi başlatıldığını davalı borçlunun adresine hacze gidildiğini ancak hacze tabi herhangi bir mala rastlanmadığı için haciz yapılamadığını bu haciz tutanağının geçici aciz vesikası hükmünde olduğunu, davalı borçlu adına kayıtlı taşınmazın Musa tarafından Koray"a gerçek değerinin çok altında bedelle satış suretiyle devredildiğini bu temlik işleminin muvazaalı olup alacaklılardan mal kaçırmak için yapıldığından tasarrufun iptalini talep etmiştir.
    Davalılar ve dahili davalı davaya cevap vermemiş ve duruşmada davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, tasarrufun iptali talep edilen taşınmazın dava tarihinden önce ...."a satıldığını, her ne kadar diğer davalılar ... baba-oğul olsalar da taşınmazın devredildiği ... ile taraflar arasında herhangi bir akrabalık bağı davacı tarafça iddia ve ispat edilemediğini, ... taşınmazı borçlunun kendisinden satın almadığına göre davacı tarafça borçlunun zarar verme kastının taşınmazı satın alan ... tarafından bilindiğini ya da bilinmesi gerektiğini gösterir herhangi bir delil sunulmadığından ve ..."un diğer davalılar ile kanunun aradığı akrabalık ilişkisi de iddia ve ispat

    edilmediğinden davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı .... vekilinin aşağıda açıklanan nedenler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir.Satılan taşınmaz üzerinde ipotek ve haciz kayıtları varsa,alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığı kabul edilir. Bu nedenle oransızlığın belirlenmesinde tapu kaydındaki ipotek ve haciz miktarının da gözönünde tutulması gerekir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Öte yandan, tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir.

    Mahkemece dava tarihinden önce ..."a dava konusu taşınmazın satıldığını, diğer davalılar ..."ın baba-oğul olsalar da taşınmazın devredildiği ... ile taraflar arasında herhangi bir akrabalık bağı davacı tarafça iddia ve ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Somut olayda Borçlu... ile davalı ..."ın baba-oğul olduğu dosya kapsamında anlaşılmakta ve bu konuda ihtilaf bulunmamaktadır.İ.İ.K 278 ve 280 maddeleri gereği baba-oğul arasındaki tasarrufun iptale tabi olup 4. kişinin kötü niyetli olduğu ispat edilmediğine göre davalı 3. kişi olan Koray"ın elden çıkarttığı tarihteki gerçek değeri bilirkişi marifetiyle tespit edilerek ve takip dosyasındaki alacağı geçmemek üzere tazminata mahkum edilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle de davacı .... vekilinin temyizinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi