Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6591
Karar No: 2015/3439
Karar Tarihi: 17.06.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/6591 Esas 2015/3439 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2014/6591 E.  ,  2015/3439 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Bozüyük 2. Asliye Hukuk Hakimliği
    Tarihi :15.05.2014
    Numarası :2013/307-2014/257

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince temyiz edilmiş davalı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan gecikme cezasının tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptâline ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 58.500,00 TL asıl alacak ve 1.929,06 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın iptâli ve takibin devamına dair verilen karar taraf vekillerince temyiz olunmuştur.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında, düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK"nın 355 ve devamı maddelerinde öngörülen eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı vekili, davalı yükleniciye Bozüyük Belediyesine ait taşınmazın üzerine çok katlı bina yapılması karşılığında satıldığını, sözleşmenin 18. maddesi uyarınca imzalanmasını müteakip 45 gün içerisinde inşaat ruhsatı alınarak başlanacağının ve en geç 31.12.2010 tarihinde iskan ruhsatına müracaat edilebilir hale getirileceğinin kararlaştırıldığını, 20. maddesiyle günlük 500,00 TL gecikme cezasının kabul edildiğini, 31.12.2010 tarihli dilekçesi ile yüklenicinin süre uzatım talebinde bulunduğunu, 90 günlük çalışılamayacak günlerin ilave edildiğini, işin bitim tarihinin 31.03.2011 tarihi olarak belirlendiğini, yükleniciye geç bitirilen kısım için 4.000,00 TL gecikme cezası uygulandığını ve bu cezanın davalı yüklenici tarafından 24.01.2012 tarihinde belediye veznesine ödendiğini, dava konusu yerin 31.12.2010 tarihinde bitirilmesi gerekirken 2011 yılının Haziran ayında bitirildiğini, sözleşme gereğince günlük 500,00 TL gecikme cezasının uygulanacağı kararlaştırılmasına karşın yapı kullanma izin belgesinin 14.09.2010 tarihinde alındığını, bu tarihler arasında tahakkuk eden 111.500,00 TL gecikme cezasından ödenen 4.000,00 TL"nin mahsubu ile bakiye 107.000,00 TL"nin tahsili için başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürmüştür. Davalı vekili ise, kendilerine 31.03.2011 tarihine kadar süre uzatımı verildiğini, 28.02.2011 tarihinde işin büyük bölümünün tamamlandığını, 20.04.2011 tarihinde işin tamamen bitirilip davacıya başvuruda bulunulduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 20.04.2011 ve 16.08.2011 tarihleri arasında günlük 500,00 TL ceza üzerinden hesaplama yapılarak davanın kısmen kabulü ile, 58.500,00 TL asıl alacak ve 1.929,06 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın iptâline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Yanlar arasında imzalanan 06.08.2010 tarihli sözleşmenin 18. maddesinde sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 45 gün içerisinde inşaat ruhsatı alınarak inşaata başlanacağı ve en geç 31.12.2010 tarihinde iskan ruhsatına başvurulacağı kararlaştırılmıştır. Ayrıca 20. maddesinde de iskan ruhsatına hazır hale getirilmesinin gecikmesi halinde günlük 500,00 TL gecikme cezasının uygulanacağı, kesin teminatın yetmemesi durumunda ise, iskan ruhsatı aşamasında yükleniciden tahsil edileceği, hüküm altına alınmıştır. Taraflar arasında kararlaştırılan bu hükümler sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesi uyarınca tarafları bağlar. Söz konusu sözleşmenin 18. maddesine göre 31.12.2010 tarihinde iskana müracaat edilir hale getirileceği öngörüldüğü halde; idarece bu sürenin 31.03.2011 tarihine kadar uzatıldığı çekişmesizdir. Ayrıca 31.12.2010 ile 20.04.2011 tarihleri arasında gecikme cezası olarak 4.000,00 TL"nin uygulandığı ve bu cezanın yüklenici tarafından Belediyenin veznesine yatırıldığı da tartışmasıdır. Uyuşmazlık 21.04.2011 tarihli gecikme cezası tutanağının idareyi bağlayıp bağlamayacağı konusunda toplanmaktadır. Mahkemece bu tarihler arasında uygulanan ceza yönünden idareyi bağlayıcı kabul edilmişse de, bu tutanakta imzası bulunan İmar ve Şehircilik Müdürü Vekilinin imzası idareyi bağlamaz. Bu nedenle idare gecikme cezasını istemekte haklıdır. Ancak bu sürede 01.04.2011 tarihi ile 16.08.2011 tarihleri arasında olmalıdır. Başka bir deyişle idare bu iki arasındaki günlük 500,00 TL gecikme cezasını istemekte haklıdır. Sözleşmede gecikme cezasının oranlama yöntemiyle yapılacağına dair bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu nedenle Mahkemece yapalacak iş, 01.04.2011 ila 16.08.2011 tarihleri arasındaki günlük 500,00 TL"den gecikme cezasının hesaplanıp 4.000,00 TL ödemenin mahsubuyla ve özellikle cezanın kesin teminattan mahsup edilip edilmediği araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibarettir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, taraflar yararına bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davalının sair temyiz itirazlarına gelince;
    İİK"nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması yanında alacağın da likid olması yani belirlenebilir olması gerekmektedir. Somut olayda alacak yargılamayla belirlendiğinden ve hesaplama gerektirdiğinden borçlunun itirazında haksız olduğu söylenemez. Bu durumda icra inkâr tazminatı isteminin reddi gerekirken kabulü doğru olmadığı gibi, BK"nın 101. maddesi gereğince, davalının usulüne uygun temerrüde düşürülüp düşürülmediği araştırılmadan gecikme cezasına takipten önce faiz uygulanmış olması da hatalı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle taraflar yararına, 3. bentte açıklanan nedenlerle davalı yüklenici yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi