Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/8112
Karar No: 2012/1616

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/8112 Esas 2012/1616 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2011/8112 E.  ,  2012/1616 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı ... A. O. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davalı şirketin Kurkan ve Beykan isimli petrol sahalarındaki işletme ruhsat süresinin sona ermiş olması, tenkisat zarururiyeti duyulduğunu, tenkisat uygulanacak kadroların ilan edildiğini, gönüllü ayrılmak isteyenlerin başvurduğunu, geriye kalan kadrolar için emeklilik hakkını kazanan işçiler arasında kıdem sırasına göre üretim formenleri sıralamasında davacının ön sırada yer alması nedeni ile iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının iş sözleşmesinin feshinden dört ay öncesine kadar Şahaban sahasında görevli olduğunu, her iki davalı şirketin işletme ortaklığı yaptığını, yeni kuyular açıldığını, kapatılan bölümlerde davalı işverenin hisseleri olduğunu, petrol sahasının kapanmadığını, kuyuların işletilmeye devam ettiğini, işletimi taşerona verilerek asgari ücretle işçi çalıştırmaya başlanacağını, işyerinin bir bölümünün kapatılması durumunda kapatmanın gerçek ve sürekli olması işverenin diğer işyerlerinde işçilerin değerlendirme imkanının bulunmaması gerektiğini belirterek feshin geçersizleğine davacının işe başlatılmasına, işe başlatılmama durumunda sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemeye, çalıştırılmayan süreler için dört aylık ücreti ve diğer haklarının ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Turkse Perenco vekili; Petrol Kanunu gereğince, zorunlu olarak işyerinin bir bölümünü kapattığını, kapatılan bu yerlerin işletmesinin Türkiye Petrol Anonim Ortaklığına (TPAO) verildiğini, davacının kuyularda rotasyon ile çalıştığını, dört ay öncesine kadar Şahaban sahasında görevli olmasının sürekli orada istihdam edildiği anlamına gelmediğini, davacının müvekkili şirkete ait başka bir ruhsat alanında çalıştırılmasının; bu ruhsatların 20 yıldan uzun süredir şirkete ait olması ve her ruhsatta görevli işçilerin yalnızca o ruhsat kapsamında çalışmasının ve diğer ruhsat alanlarında kadro açığının olmaması sebebiyle mümkün olmadığını, davalı şirketin iş gücü fazlalılığını gidermede toplu işten çıkartmalar yerine toplu iş sözleşmesi gereğince SGK"ya göre emekliliğini hak etmiş bulunan erkek işçiler için 55, bayan işçiler için 50 yaşını dolduran personele öncelik verdiğini, başka işyerlerinde de ruhsat süresi dolmakta ve koşulları gerçekleşen işçiler çıkarlmakta olup davacının başka işyerinde çalışmasına ihtiyaç bulunmadığından hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; davanın ortaklıkları açısından husumet nedeniyle reddine karar verilmesini, davacının kendileri ile herhangi bir bağlılığı ve çalışması bulunmadığını, Peyanko ve Yalankoz sahaları ile ilgili çalışmasının TPAO Adıyaman Bölge Müdürlüğüne bağlı olduğunu bu nedenle davanın yetki yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece dosya içerisindeki belgelerden davalının işletme ruhsatı dolan bu kuyunun haricinde başka kuyuları işletmeye devam ettiği ve bir kısım kuyularda hisse sahibi olduğu mevcut kuyudaki üretimin devam ettiği sadece diğer davalı ..."ya devredilmiş olduğu davacının başka kuyularda değerlendirilme imkanının bulunmadığına dair davalı tarafından bir delil ibraz edilmediği, dolayısıyla feshin son çare ilkesine uyulmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Somut olayımızda; 16.03.1978 -28.08.2009 tarihleri arasında çalışan ve emekliliğe hak kazanan davacının, davalının işlettiği Kurkan petrol kuyusunda üretim formeni olarak çalıştığı, Kurkan-Baykan isimli petrol kuyusu işletme ruhsat süresinin 28 Ağustos 2009 tarihinde sona ereceği ve bu kuyuların işletme faaliyetinin TPAO tarafından yapılacağından Kurkan-Baykan sahaları kapsamında Toplu İş sözleşmesi"nin (TİS) 12/b maddesine göre tenkisat zaruriyeti duyulduğu; tenkisat uygulanacak kadroların 17/07/2009 tarihinde ilan edildiği, gönüllü olarak ayrılmak isteyenlerin 29/07/2009 tarihine kadar başvuruda
    bulunduğu; geriye kalan kadrolar için SGK "dan emeklilik hakkını kazanan işçiler açısından kıdem süresine göre üretim formenleri arasında yapılan sıralamada davacının ön sırada yer aldığı TİS 12/c maddesine göre haklarının ödeneceği belirtilerek 28/09/2009 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacının çalıştığı kuyudaki işletme ruhsatının sona erdiği ve mevcut kuyunun TPAO"na devredildiği dolayısı ile davalı şirketin burada işçi çalıştırmasının söz konusu olamayacağı, davalının tenkisata gitmesinin ise işletmesel bir karar olduğu, davalının dava tarihinden sonra işletme ruhsatı sona eren diğer kuyularda da aynı şekilde emeklilik hakkını kazanan işçiler yönünden tenkisata gittiği, davalı işverenin TİS gereğince SGK"nca emekliliğe hak etmiş bulunan ve yaşını dolduran personeli işten çıkarmaya öncelik verdiği, ayrıca davacının davalı işçinin yaptığı iş bazında başka işçi alımı yapmadığı Diyarbakır 1. İş Mahkemesince verilen red kararlarının onandığı, davalının işletmesel kararı uygulamakta tutarlı davrandığı, feshin son çare olması ilkesine uygun hareket ettiği ve feshin geçerli nedenle yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 09.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi