Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/23905 Esas 2019/17309 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/23905
Karar No: 2019/17309
Karar Tarihi: 26.09.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/23905 Esas 2019/17309 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/23905 E.  ,  2019/17309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü::
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 24/03/2012-16/01/2014 tarihleri arası tırmıkçı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, asgari geçim indirimi, yıllık ücretli izin ve fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının iddia ettiği günlük çalışma süresinin olağan olmadığını, işçilik alacaklarının eksiksiz ödendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Anayasamızın “Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması” başlıklı 141. maddesinin 3. fıkrasında; ”Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” hükmüne yer verilmiştir.
    Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 388. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Aynı kural 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde de tekrarlanmış; 294/3. maddesinde de “hükmün tefhimi hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur.” 298/2 maddesinde ise “gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
    Davanın reddine veya kabulüne dair karar tefhim edildikten sonra bundan dönülerek yeni ve bundan farklı bir hüküm kurulamayacağı gibi, gerekçeli kararın kısa karara uygun yazılması ve kısa kararla çelişik olmaması da gerekir. Aksinin kabulü mahkemelere güveni sarsacağı gibi Anayasa ve kanunlarda yer alan kurallara açıkça aykırılık oluşturur.
    Mahkemece tefhim edilen kısa kararda, 1.696,28 TL fazla çalışma alacağına hükmedilmediği halde sonradan yazılan gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 10.696,28TL fazla çalışma alacağı olduğu kabul edilerek kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 10/04/1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararı gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma sebebidir. Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi sebebiyle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26/09/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.