MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Hükümlülük


Gereği görüşülüp düşünüldü:
Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen şikayetçi ...’nün, gerekçeli kararın tebliği üzerine vekili aracılığıyla hükümleri temyiz ettiği anlaşıldığından, şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK.nun 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1- Sanıklar hakkında katılan ... Bankasına yönelik olarak kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıkların, ATM cihazına düzenek ve kamera yerleştirmek suretiyle görüntüleri kaydedip işlem yapan şahıslara ait şifre bilgileri ile kart bilgilerini elde etmek şeklindeki eylemleri nedeniyle, sahte olarak ürettiği banka ve kredi kartlarından nakit para çekmek şeklindeki eylemlerinin, TCK.nun 245/2 ve 245/3. maddelerindeki suçları ayrı ayrı oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde sadece TCK.nun 245/3. maddesi gereğince hüküm kurmak suretiyle ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanıklar müdafıilerinin, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 2- Sanıklar hakkında müşteki Garanti Bankasına yönelik olarak kurulan temyiz incelenmesinde ise;
Şikayetçi Garanti Bankası Genel Müdürlüğünün duruşmadan haberdar edilip iddia ve delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak, sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, iddia hakkı kısıtlanmak suretiyle, 5271 sayılı CMK.nun 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafiinin, müşteki ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı, CMK.nun 302/2. ve 307/4. maddeleri gereğince BOZULMASINA, 14.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.