19. Hukuk Dairesi 2017/5028 E. , 2019/2698 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalının kredi kartı borcunu ödememesi sebebiyle başlattıkları icra takibine davalının haksız şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini, borcun ve işletilen faizin fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı bankanın davalıdan 37.474,37 TL asıl alacak, 18.224,22 TL işlemiş faiz, 911,21 TL işlemiş faizin %5 gelir vergisi ve 126,33 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 56.736,13 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 16.11.2015 tarih ve 2015/6230 Es-2015/14819 Kar. sayılı ilamı ile “Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda “Davanın kısmen kabulüne, Kilis İcra Müdürlüğünün 2011/1494 esas sayılı icra dosyasında borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 37.474,37 TL asıl alacak, 18.224,22 TL işlemiş faiz, 911,21 TL BSMV ve 126,33 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 56.736,13 TL olarak devamına, yalnızca asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” denildiği halde, gerekçeli kararda “Davanın kısmen kabulü ile, 1-Kilis İcra Müdürlüğünün 2011/1494 esas sayılı icra dosyasında borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 37.474,37 TL asıl alacak, 18.224,22 TL işlemiş faiz 911,21 TL BSMV ve 126,33 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 56.736,13 TL olarak devamına, 2-Yalnızca asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 3-Asıl alacak miktarının %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Fazlaya ilişkin talebin reddine, ” denilmiştir. Böylece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Bu hal, HUMK"nun 381/2. (HMK m. 298/2) maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya göre, davacı bankanın davalıdan 37.474,37 TL asıl alacak, 18.224,22 TL işlemiş faiz, 911,21 TL işlemiş faizin %5 gelir vergisi ve 126,33 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 56.736,13 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraflar gerekçelerini göstermek suretiyle bilirkişi raporuna itirazda bulunmuşlardır. Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Mahkemece, konusunda uzman bankacı bir bilirkişinin tayin edilerek, gerektiğinde şube kayıtları üzerinde inceleme yapma yetkisi verilerek önceki bilirkişi raporunu da irdeleyecek şekilde taraf itirazlarını karşılayacak yeni bir rapor alınıp varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna istinaden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.