3. Ceza Dairesi 2019/19240 E. , 2020/642 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama suçundan sanık ..."ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-e, 29/1, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 3.400,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ...3. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.02.2019 tarihli ve 2017/204 Esas, 2019/47 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 18.11.2019 tarihli ve 2019/16173 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.11.2019 tarihli ve 2019/116555 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre;
1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/2. maddesinde, “Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez” hükmünün yer alması ve anılan Kanun’un 86/2. maddesinde hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörülmüş bulunması karşısında, sanık hakkında tayin olunan hapis cezasının adlî para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
2) Sanığın mahkumiyetine esas kasten yaralama suçundan hüküm kurulurken temel cezanın 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 86/3-e, 29/1 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay 18 gün olarak bulunmasına rağmen, aynı Kanun"un 50/1-a ve 52/2. maddelerinin uygulanması sonucunda 168 gün adli para cezası karşılığı 3.360,00 Türk lirasına hükmedilmesi gerekirken, 170 gün karşılığı olarak 3.400,00 Türk lirası adlî para cezasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) (2) numaralı talep yönünden yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/2. maddesinde, “Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez” hükmünün yer alması ve anılan Kanun’un 86/2. maddesinde hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörülmüş bulunması karşısında, sanık hakkında tayin olunan hapis cezasının adlî para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması ve sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas mahkumiyet bulunması nedeniyle, TCK"nin 58/3. maddesi
-1-
gereğince, TCK"nin 86/2. maddesinde belirtilen seçimlik cezalardan hapis cezasının seçilerek sonuçta TCK"nin 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanması gerekirken, TCK’nin 86/2. maddesi gereğince seçimlik cezalardan hapis cezasının seçilmesinden sonra adli para cezasına hükmolunarak sonuç ceza itibariyle tekerrür hükümlerinin uygulama imkanının ortadan kaldırılması nedenleriyle, CGK’nun 04.03.2008 tarihli 2008/6-47 Esas ve 2008/43 Karar sayılı kararından ayrıntıları açıklandığı üzere; sanığın, önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açmış olacağı da dikkate alınarak talebin aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir.
Açıklanan bu nedenle, ...3. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.02.2019 tarihli ve 2017/204 Esas, 2019/47 Karar sayılı kararına yönelik, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen (2) numaralı düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
2) (1) numaralı talep yönünden yapılan incelemede;
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; ...3. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.02.2019 tarihli ve 2017/204 Esas, 2019/47 Karar sayılı kararının (1) numaralı talep yönünden 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesinin (c) bendi gereğince, aleyhe sonuç doğurmamak üzere, kanun yararına BOZULMASINA, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.