14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/14142 Karar No: 2019/6106 Karar Tarihi: 02.10.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/14142 Esas 2019/6106 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı Hazineye ait bir taşınmazın tescil edilirken yanlışlıkla mükerrer tescil işlemi yapılmıştır. Davacı taraf tapunun iptal edilerek düzenlenmesini talep ederken davalılar ise iyiniyetli olduklarını savunarak reddedilmesini istemişlerdir. Mahkeme davacının talebini reddetmiştir çünkü tescilin dayandığı Belediye Encümen Kararı idari yargıda iptal edilmemiştir. Ancak Yargıtay bu kararı bozmuştur çünkü iki ayrı tapu kaydının geçerliliği devam ettiği saptanmıştır. Bu nedenle hangi tapu kaydının üstünlüğüne ilişkin taraf delilleri toplanarak yeni bir yargılama yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine atıfta bulunulmuştur.
14. Hukuk Dairesi 2016/14142 E. , 2019/6106 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.06.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili; ... İlçesinde, ... Köyü sınırları içerisinde bulunan ve belediyenin 21/02/1989 tarih ve 115 sayılı Kararıyla 3194 sayılı İmar Kanununun 16. maddesi gereğince tevhit, ifraz ve tescil işlemi yapılarak oluşturulan 1006 No"lu parselin 2.795,39 m2"lik kısmının kadastro müdürlüğünün krokili raporunda belirtildiği şekilde hata yapılması sonucunda mülkiyeti maliye Hazinesine ait 964 No"lu parselin içerisinde tescil edilerek mükerrer tescil işleminin oluştuğunu, 1006 No"lu parselin davalılar adına olan 2.795,39 m2"lik kısmının iptaliyle ... adına tesciline, karar verilmesini istemiştir. Davalılar, iyiniyetli malik olduklarını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iptali istenen davalı tapusunun dayandığı Belediye Encümen Kararının idari yargı yerinde iptaline ilişkin karar bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, mükerrer tapunun iptali istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesi "Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tâbi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medenî Kanununun 1026. maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re"sen iptal edilir......’hükmünü içerir. Mükerrer tapu bazen kadastrodan başka işlemlerden dolayı da oluşabilir. Uyuşmazlığın taşınmaz mal mülkiyetine ,taşınmazın tapuya tesciline ilişkin hatalı iş veya işlemlerden doğduğu gözetildiğinde davanın çözümünün Kadastro Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre adli yargının görevine girdiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacı Hazineye ait 964 parsel sayılı taşınmaz 17.04.1977 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sonucu 164 parsel sayılı taşınmazın miktar fazlası olarak tescil edilmiştir. Davalılara ait 1006 parsel sayılı taşınmaz ise 165 parsel sayılı taşınmazda 1989 tarihinde yapılan 3194 sayılı İmar Kanunun 18. maddesi uygulaması sırasında düzenlemeye girmeyen kısmı olarak 03.07.1989 tarihinde tescil edilmiştir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporuna göre 2795,39 m2 yere ilişkin geçerliliği devam eden iki ayrı tapu kaydı olduğu saptandığına göre mahkemece tapu kayıtlarından hangisine üstünlük tanınacağı taraf delilleri toplanarak yapılacak yargılama sonunda tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildiği