17. Hukuk Dairesi 2016/15077 E. , 2019/4292 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; müvekkili tarafından davalı borçlu ... ile haricen yaptıkları gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi gereğini yerine getirmediği için, davalı borçlu ... hakkında... İcra Müdürlüğünün 2011/84 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/127 E.-2013/311 K sayılı dosyası üzerinden itirazın kısmen iptaline karar verildiğini, bu sırada borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak maksadı ile ...mevkii 658 ada 6 parsel sayılı taşınmazını 7.500,00 TL karşılığında imam nikahlı eşine devrettiğini, satışın gerçek bir satış olmadığını, borçlunun satışını yaptığı evde halen oturduğunu, satın alan ..."nin taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunmadığını, bu nedenle davalılar arasında 08/01/2013 tarihinde yapılan satış işleminin cebri icra yoluyla alacağın tahsiline yetki vermek üzere iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...; kendisinin ..."dan boşandığını, bu evi nafaka olarak eski eşine verdiğini, eski eşi ... ile husumetten dolayı yüz yüze gelemediği için söz konusu evin devrinin ... tarafından yapıldığını, hileli bir satışın olmadığını, yıllık 2.000,00 TL kira ile evde oturduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/1187 E.-2005/883 K. sayılı dosyası ile davalı ... ile boşandıklarını, ....İcra Dairesinin 2012/1652 sayılı takip dosyası ile bu dosyadaki nafaka alacağı
miktarına mahsuben evi aldığını, davalının kendisinin düşmanı olduğunu, davalının kardeşinin, kendisinin kardeşini öldürdüğünü, kendisinin kardeşinin de davalının kardeşini öldürdüğünü, davalı ile aralarında şiddetli geçimsizlik olduğu gibi, cana kast gibi olaylar ve husumet meydana geldiğini, evli kalmasının mümkün olmadığını, söz konusu evin satışını kıymet takdiri ile yapacak iken araya başkalarının girdiğini ve satışın .... isimli bir köylüsü vasıtası ile yapıldığını anlaşmaya göre davalının iki yıl içinde evi tahliye edeceğini ve kirasını vereceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davaya konu taşınmazın Aile Mahkemesi kararında hükmedilen nafaka alacağına mahsuben davalı ... tarafından davalı ..."ye devredildiği, taraflar arasında yapılan işlemin gerçek bir iradeye dayandığı gerekçesiyle davanın reddine, dair verilen karar davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nın 277 vd. maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK"nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu önkoşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK 280/1"e göre “Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm
işlemler, borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâllerde iptal edilebileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmeli, öte yandan İİK.nun 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Somut olayda, dinlenen tanık beyanları ve ....Asliye (Aile) Mahkemesinin 2002/1187 E.,2005/883 K sayılı ilamına göre her ne kadar davalılar ... arasında, kan davası bulunmakta ve davalılar arasındaki boşanma gerçek bir boşanma ise de; davalı ...’ye nafaka borcuna karşılık olarak devredildiği iddia edilen dava konusu taşınmazın satış değeri ile gerçek değeri arasında üç misli fark olmasına, davalı ...’nin nafaka alacağının devredilen taşınmazın değerinden daha düşük miktarda olmasına, borçlu ....’in halen taşınmazda oturmaya devam etmesine ve davalılar arasında bulunduğu beyan edilen kiracılık ilişkisinin ve kira ödemelerinin belgelenememiş olmasına göre, dosyadaki maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak dava konusu tasarrufun İİK 280/1 madde gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.