10. Hukuk Dairesi 2010/15009 E. , 2012/5951 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
Dava konusu somut olayda,davacının ... tarihinde kat görevlisi olarak çalışmaya başladığını, aynı tarihte sigortalılığın tescil edildiğini, 24.02.2008 tarihinde iş akdinin işveren tarafından feshedilene kadar sürekli olarak aynı işyerinde kat görevlisi olarak çalışmaya devam ettiğini, davalı tarafından toplamda 2001-2004 yılları arasında 319 gün sigorta primlerinin yatırılmadığı açıklanarak,kuruma eksik bildirilen sürelerin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece,davacının; “2001-2004 yılları arasında, davalı Kurumda 319 gün hizmetinin bulunduğunun” tespitiyle istem gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir.
506 sayılı Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacıya ait, hizmet cetveli incelendiğinde;davalı ..."na bağlı ... işyerinden, davacının, 02.11.2000-03.06.2001, 15.09.2001 - 08.06.2002,19.02.2003-30.06.2004 tarihleri arasındaki hizmetlerin kesintili, 01.07.2004- 24.02.2008 tarihleri arasındaki hizmetlerinin kesintisiz olarak gösterilmiştir.
Davalı işverenin kamu kurumu olduğu ve kamu kuruluşlarındaki çalışanların kayıtlara geçirilmesinin ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılmasının asıl olduğu da göz önünde tutularak, çalışmanın geçtiği iddia edilen döneme ilişkin işveren nezdindeki ücret tediye bordroları ve konuya ilişkin tüm belgeler eksiksiz olarak getirtilip, davalı Kurumdan, varsa işe giriş belgelerinin asılları ya da onaylı suretleri celp edilerek, anılan belge ve bordrolardan sigortalının imzasını içerenlerden, imza aidiyeti yönünden çekişme bulunmayanlar ile hata, hile, ikrah halleriyle sakatlığı iddia ve kanıtlanamayan belgelerin içeriklerinde gösterilen gün kadar çalışmanın karinesini teşkil edeceği göz önüne alınarak, şayet işveren hiçbir kayıt ibraz edemiyorsa, bunun sebebi sorularak ve fiili imkansızlık varsa davacı ile birlikte çalışan bordro tanıkları dinlenilerek, varsa, tarafların göstereceği tüm deliller toplanarak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin hangi nedenle bildirim dışı kaldığı yeterince araştırma konusu yapılarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
Kabule göre de; kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297. maddesinde tanımlanan unsurları taşıması ve “taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi” yönündeki hükmün, kararın yazımında dikkate alınmayarak, hükmün infazında tereddüt yaratacak şekilde, davacının giriş-çıkış tarihleri belirtilmeksizin 2001-2004 tarihleri arasında tarihleri arasında 319 gün hizmetinin bulunduğununu şeklinde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Açıklanan, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.