Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6807 Esas 2019/866 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6807
Karar No: 2019/866
Karar Tarihi: 13.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6807 Esas 2019/866 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olduğuna ilişkin verilen mahkumiyet kararının istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebepleri incelendikten sonra temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildiği belirtildi. Dosyanın incelenmesi sonrasında, vicdani kanıyla birlikte delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı tespit edildi. Kararda, sanığın Bylock programını kullandığına ilişkin ikrarının delil olarak yeterli görüldüğü, ancak Bylock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesinin sonucu etkilemeyeceği belirtildi. Hüküm TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca verildi.
16. Ceza Dairesi         2018/6807 E.  ,  2019/866 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3,58/9, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine
    Temyiz edenler : Sanık ve müdafii

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre örgütle iltisaklı .... gazetesine abone olmak ve..... adlı yardım kuruluşuna bağışta bulunmanın örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
    Dosyada mevcut diğer deliller ile birlikte sanığın bylock programını kullandığına ilişkin ikrarının atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.