6. Ceza Dairesi 2015/2679 E. , 2018/2410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Mağdur ...’ın 29.10.2012 günü kollukça alınan beyanında özetle; olay günü gece vaktinde diğer yakınan ... ile birlikte ... ... ... sokakta bulunan ... internet kafeye gittiklerini, bir süre sonra ...’ın sandalyede uyumaya başladığını, sonrasında yanlarına mahalleden tanıdığı sanık ...’ın geldiğini, sanığın ... ile kendi arasına bir sandalye çekip oturduğunu, sanığın uyumakta olan ...’ın cebinden cep telefonu aldığını gördüğünü ve sanığa “ne yapıyorsun” dediğini, sanığın “gel sana bir şey diyeceğim” demesi üzerine sanık ile birlikte kafe dışına çıkarak Kurabiye sokağa gittiklerini, burada sanığın kendisine “bu konuyu kimseye anlatmayacaksın” dediğini, kendisinin de sanığa “neden anlatmayım hırsızlık yaptın” şeklinde cevap verdiğini, sanığın boğazına sarıldığını sonra bıraktığını, sanık ile yürüdüğü sırada sanığın elindeki cep telefonunu aniden aldığını kendisine de kırık bir telefon verdiğini ve kaçarak yanından uzaklaştığını, olay nedeniyle yaralanması olmadığı için rapor almak istemediğini, sanıktan şikayetçi olduğunu,ifade ettiği,
Mahkeme aşamasında Talimat ile alınan 21.01.2013 günlü beyanında özetle; sanık ile diğer yakınanı tanımadığını, iddianame konusu olayla ilgili hiçbir bilgi ve ilgisinin olmadığını beyan ettiği,
11.11.2013 günlü duruşmada ise; şikayetçi olmadığını, kamera görüntülerindeki şahsın kendisi olduğunu, sanık tarafından telefonunun zorla alınmayıp takas ettiklerini ayrıca sanığın ...’ın telefonunu aldığını da görmediğini, şimdiki beyanının doğru olduğunu, talimat mahkemesinde alınan beyanın ise kendisine ait olmadığını, ileri sürdüğü aşamalarda yakınan ...’ın kimlik tespitinin kendi beyanına istinaden yapıldığı,
Mağdur ...’ün 29.10.2012 günü kollukça alınan beyanında özetle; olay tarihinde ... internet kafede otururken masada uyuyakaldığını, sanığın cebindeki cep telefonunu kendisine fark ettirmeden uyurken aldığını ve sanığın daha sonra olayı gören arkadaşı ... ...’ı yanına çağırıp tehdit ettiğini, boğazını sıktığını ve arkadaşının telefonunu alıp ona eski bir telefon verip gittiğini arkadaşının yanına gelerek kendisini uyandırıp anlatmasıyla öğrendiğini, sanıktan şikayetçi olduğunu, ifade ettiği,
Mahkeme aşamasında ise; kimseden şikayetçi olmadığını, herhangi bir parasının da çalınmadığını, parasını iç cebine koyduğu için önce parasının çalındığını sandığını ancak daha sonra parasının çalınmadığını ve kendisinde olduğunu öğrendiğini, bu beyanının doğru olduğunu, söylediği,
Sanığın ise özetle; üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek,yakınan ... ile telefonlarını anlaşarak takas ettiklerini, yakınan ...’ın telefonunu almadığını, savunduğu,
Yakınan ...’ın gerçek kimliğinin tespiti için yapılan yazışma üzerine İl Emniyet Müdürlüğü’nce gönderilen 27.11.2013 günlü yazıda sözü edilen yakınanın gerçek kimlik bilgisinin tespiti hususundaki araştırma sonucuna dair dosyaya yansıyan bir bilginin bulunmadığı,
TİB tarafından gönderilen kayıtlarda; yakınan ...’ın kolluk beyanında belirttiği telefon hattının sahibinin ..., diğer yakınan ...’ün kolluk beyanında belirttiği hattın sahibinin ise.... adlı şahıslar olduğunun belirtildiği,
28.03.2013 günlü ara kararı ile; yakınan ...’ın gerçek kimliğinin araştırılması yönünden TİB tarafından gönderilen kayıtlarda adları geçen ... ve ...’in tanık olarak dinlenilmelerine karar verildiği halde adı geçen şahısların tanık sıfatıyla dinlenilmediği ve dinlenilmelerinden vazgeçildiğine dair ara kararı verilmediği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemesinin asıl amacı gerçekte maddi olayın ne olduğunun öğrenilmesidir. Bu günden dünü öğrenme ise, delillerle mümkün olmaktadır. Yargılama süresince toplanması gereken delil varsa, bunların da toplanıp, iddia, savunma ve tüm deliller ayrı ayrı ve bir bütün halinde değerlendirildikten sonra, birini diğerine üstün kılan nedenler denetime olanak verecek şekilde açıklanıp, sonucuna göre, sanık ve/veya sanıkların hukuki durumunun tayini gerekmektedir.
Hal böyle olunca;
1-) 5271 sayılı CMK’nın 232/7. maddesi gereğince gerekçeli kararın, mahkeme mührü ile mühürlenmesi ve yazman tarafından imzalanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-) Mağdur ...’ın gerçek kimliğinin resen araştırılıp, gerektiğinde olay yerine ilişkin kamera görüntülerden de yararlanılmak suretiyle saptanıp, mağdur ...’ün kolluk beyanında belirttiği telefon hattının sahibi ... isimli kişi beyanı alınıp, hattı ile ilgili olay tarihi öncesi ve sonrası ait görüşme kayıtları da getirtilip, telefonun mağdur ... ve/veya sanık ile ilgisi olup olmadığı belirlenip, mağdurların aşamalarda kendi içinde ve birbiriyle çelişip değişerek gelişen anlatımları arasındaki açık aykırılıklar giderilip, sonucuna iddia ve savunma ile birlikte deliller bir bütün olarak değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği düşünülmeden eksik soruşturma ile yetinilip yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
3-) Kabule göre de; hüküm fıkrasında, hakkında CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararı verilen suçtan dolayı tutuklu kalan sanığa 5271 sayılı CMK’nın 141/2. maddesi gereğince tutuklulukta geçirdiği süre yönünden tazminat haklarının bulunduğuna ilişkin ihtara yer verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.