16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5826 Karar No: 2019/862 Karar Tarihi: 13.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5826 Esas 2019/862 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/5826 E. ve 2019/862 K. sayılı kararda, suçlu olarak belirlenen kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçu işlediği ve 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 314/2, 53, 58/9, 62 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmektedir. Kararda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz sergilendiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı ifade edilmiştir. Ayrıca, suç tarihinin yanlış yazıldığı belirtilerek, mahallinde düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır: 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 314/2, 53, 58/9, 62 ve 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/5826 E. , 2019/862 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin yakalanma tarihi olan "03.07.2017" yerine "03.07.2016" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi olanaklı görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.