Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8462
Karar No: 2020/6282
Karar Tarihi: 23.12.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/8462 Esas 2020/6282 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İl merkezinde bulunan bir taşınmaz, tesis kadastrosu sırasında gerçek kişi adına tescil edilmiş ancak daha sonradan ormanlık alan olduğu belirlenmiştir. Davacı, tapu kaydının iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tescil edilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, taşınmazın belirli kısımlarının tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar vermiştir. Ancak, gerekçeli karar ile hüküm kısmı arasında çelişki oluştuğu ve hangi kısımların hangi raporlarda belirtildiği net bir şekilde belirtilmediği için kararın infaza uygun olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri: HMK'nın 297/2. ve 298/2. maddeleri.
16. Hukuk Dairesi         2020/8462 E.  ,  2020/6282 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    1958 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında, ... İli Merkez İlçesi ... Köyü 26 parsel sayılı 8.400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle gerçek kişi adına tesbit ve tescil edilmiş; satışlar yoluyla davalılara intikal etmiş; uygulama kadastrosunda 101 ada 13 parsel sayısı ve 8.721,99 metrekare yüzölçümü ile tespit edilerek tapu kütüğüne aktarılmıştır. Beyanlar hanesinde orman sınırları içinde kaldığına dair şerh vardır. Davacı ... İdaresi vekili 09.08.2012 havale tarihli dava dilekçesiyle, taşınmazın öncesinin orman olduğunu, kesinleşen orman sınırı içinde kaldığını ve eylemli durumunun da orman olduğunu ileri sürerek; tapu kaydının iptaline ve orman vasfı ile Hazine adına tesciline, davalıların müdahalesinin önlenmesine, şerhlerin terkinine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın 12.08.2014 tarihli fen bilirkişisi raporu ekindeki hava fotoğrafında (A) harfi ile gösterilen 1.665,95 metrakarelik kısmının tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline, müdahale taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm davacı ... idaresi ile davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Yörede 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 02.11.1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile, henüz sınırlaması yapılmamış ormanların orman kadastro çalışması vardır.
    Dava kesinleşmiş tahdite ve eylemli orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası olup, mahkemece 17.11.2014 tarihli kısa kararda “Davanın kabulüne, en son raporda belirlenen ve her bilirkişi raporunda gösterilen ve orman olduğu belirlenen kısımların tapu kaydının iptaline orman niteliği ile Hazine adına tapu kayıtlarının tesciline” karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm kısmında “Davanın kabulüne, ...,... parselin 12.08.2014 tarihli fen bilirkişisi raporu ekindeki hava fotoğrafında (A) harfi ile gösterilen 1.665,95 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptaline ve orman niteliğinde Hazine adına tesciline” karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu gibi; hükme dayanak yapılan 12.08.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda "taşınmazın (A) rumuzu ile gösterilen 767,60 metrekarelik bölümü ile (B) rumuzu ile gösterilen 1.694,32 metrekarelik bölümünün ormanda kaldığının belirlendiğinin" bildirilmesi karşısında, mahkemece taşınmazın hangi bilirkişi raporunda gösterilen hangi kısımları olduğu açık ve tereddüte mahal vermeyecek bir şekilde belirtilmeden “en son raporda belirlenen ve her bilirkişi raporunda gösterilen ve orman olduğu belirlenen kısımların tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapu kayıtlarının tesciline” şeklinde kurulan hükmün infaz kabiliyeti de yoktur. 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi gereğince hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde olması gereklidir. 298/2. maddesi gereğince de kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur. Kararların infaza elverişli olmaması, farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, önceki kararla bağlı kalınmaksızın çelişkiyi kaldırmak suretiyle yeniden ve infaza elverişli bir hüküm kurulması gerekmekte olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi