Esas No: 2021/49
Karar No: 2022/605
Karar Tarihi: 17.02.2022
Danıştay 7. Daire 2021/49 Esas 2022/605 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2021/49 E. , 2022/605 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/49
Karar No : 2022/605
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Bakanlığı adına ...(...) Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Tekstil Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı tarafından muhtelif tarih sayılı 13 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamında ithal edilen eşya ile ilgili olarak tercihli tarife uygulamasından yararlanılamayacağından bahisle yapılan gümrük, ilave gümrük, dampinge karşı vergi ve katma değer vergisi tahakkukları ile bu tahakkuklar üzerinden 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; davacı adına tescil edilen ...tarih ve ...sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaların menşei hususunda tereddüt oluşması üzerine, beyanname eki EUR.1 dolaşım belgesinin kontrolü amacıyla ihraç ülkesi olan Mısır'daki ilgili makamlara gönderildiği, Mısır makamlarınca yazılan 17/11/2015 tarihli yazıda söz konusu belgenin doğru olmadığı ve makamlarınca düzenlenmediğinin bildirildiği, bunun üzerine davalı idarece davacının ilgili şirketten geçmiş üç yıl içerisinde yaptığı alımlar yönünden incelendiği ve dava konusu gümrük, ilave gümrük, dampinge karşı vergi ve katma değer vergisi tahakkukları yapıldığı ve bu karar içeriği vergilerin üç katı tutarında para cezası kararının alındığı, davacı tarafından yapılan itirazın reddi üzerine işbu davanın açıldığı, olayda, Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi tarafından düzenlenen Cevaplı Rapordaki tespitler doğrultusunda, dava konusu işlemin içeriği serbest dolaşıma giriş beyannamesine ek EUR.1 dolaşım belgesinin gerçekliği konusunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nün 13/05/2016 tarihli yazısında da belirtildiği üzere, yetkili Mısır makamları tarafından EUR.1 belgesinin doğru olmadığı ve ithal edilen eşyaların menşeinin Mısır olmadığı bildirildiğinden, buna göre davacı adına tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Her ne kadar Mahkemece, Cevaplı Rapordaki tespitler doğrultusunda, dava konusu işlemin içeriği serbest dolaşıma giriş beyannamesine ek EUR. 1 dolaşım belgesinin gerçekliği konusunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nün 13/05/2016 tarihli yazısında da belirtildiği üzere, yetkili Mısır makamları tarafından EUR.1 belgesinin doğru olmadığı ve ithal edilen eşyaların menşeinin Mısır olmadığı bildirildiğinden davanın reddine karar verilmişse de, Mısır yetkili makamlarından gönderilen 05/08/2015 tarihli yazıda, EUR.1 dolaşım belgesinin imza ve mühür itibariyle doğru olduğu, ihracatçı firma tarafından sunulan belgelere göre bahsi geçen belge muhteviyatı eşyanın Mısır menşeli olduğunun bildirildiği, ancak Mısır yetkili makamlarından gönderilen 17/11/2015 ve 16/03/2016 tarihli yazılarda ise, özetle, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtmadığı şeklinde beyanda bulunulduğu, gelinen noktada, Mısır makamlarından verilen cevapların birbirleriyle çelişmek suretiyle sağlıklı veriler içermediği , öte yandan Cevaplı Raporda dava konusu beyannamelere yönelik olarak da somut tespitlere yer verilmediği sonucuna varılmakla, davacı şirket ve Mısır makamları nezdinde yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle mahkeme kararının kaldırılmasından sonra davaya konu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 05/08/2015 tarihli yazı ile 17/11/2015 tarihli yazı arasındaki çelişkinin 16/03/2016 tarihli yazıyla giderildiği ve ERU.1 belgesinin gerçeği yansıtmadığının bildirildiği, Mısır menşeli olmadığı tespit edilen eşyanın tercihli tarifeden yararlandırılmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı, eşyanın gerçek menşeinin de; yüklerin Çin üzerinden transit olarak Mısır Limanına gelmesi ve burdan İstanbul Limanına taşınması ayrıca para transferinin de Hindistan'daki firmaya yapılması nedeniyle Çin olarak kabul edilmesi gerektiği, menşe belgesinin sonradan kontrolünde ithalatçı gümrük idaresine yüklenen sorumluluğun sadece belgelerin kontrolü için ihracatçı ülkeye gönderilmesi olarak belirlendiği, ek bir araştırma yapılması yükümlülüğünün bulunmadığı, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından muhtelif tarih sayılı 13 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamında ithal edilen eşya ile ilgili olarak tercihli tarife uygulamasından yararlanılamayacağından bahisle yapılan gümrük, ilave gümrük, dampinge karşı vergi ve katma değer vergisi tahakkukları ile bu tahakkuklar üzerinden 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
27/12/2005 tarihinde Kahire'de imzalanan Türkiye Cumhuriyeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Arasında Bir Serbest Ticaret Alanı Tesis Eden Anlaşmanın Onaylanması hakkındaki 2007/11557 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 3. maddesinde ;"Bu bölümün hükümleri, işbu Anlaşmanın eklerinde sıralanan ürünler hariç tutulmak üzere, Armonize Mal Tanımlaması ve Kodlama Sisteminin 25 ila 97. fasıllarında yer alan taraf ülkeler menşeli ürünlere uygulanacaktır" denilmekte olup; söz konusu Serbest Ticaret Anlaşmasına da dayanan Pan Avrupa Akdeniz Menşe Kümülasyon Sistemi Kapsamı Ticarette Eşyanın Tercihli Menşeinin Tespiti Hakkında Yönetmeliğin Menşe İspat Belgeleri başlıklı 18. maddesinde, Taraf ülkelerden biri menşeli ürünlerin, diğer bir Taraf ülkeye ithal edilmeleri sırasında, aşağıdaki belgelerden birinin ibrazı üzerine Anlaşma ya da Karar'dan yararlanılacağı: (a) Örneği Ek III (a)'da yer alan EUR.1 dolaşım belgesi, (b) Örneği Ek III (b)'de yer alan bir EUR.MED dolaşım belgesi c) metni Ek IV (a)'da yer alan fatura beyanı veya Ek IV (b)'de yer alan EUR.MED fatura beyanı olarak kabul edildiği, bu şekilde eşyaya gümrük vergileri muafiyeti sağlanmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.
İthalat Rejim Kararına Ek 2015/8306 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca; ithal edilen eşyanın AB ve EFTA Üyesi ülkeler ile STA kapsamındaki İsrail, Makedonya, Bosna-Hersek, Fas, Batı Şeria ve Gazze Şeridi, Tunus, Mısır, Gürcistan, Arnavutluk, Ürdün, Şili, Sırbistan, Karadağ ve Kosova menşeli eşyalar için %0, Gelişme Yolundaki Ülke menşeli eşyalar için %6,4, Diğer Ülke menşeli eşyalar için ise %8 oranında gümrük vergisine tabi olduğu kabul edilmiştir.
15/09/2011 tarih ve 28055 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 2011/2203 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalat Rejimi Kararına Ek Kararın 1.maddesinde, sözü edilen Karara ekli tabloda gümrük tarife istatistik pozisyonu ve ismi belirtilen maddelerin ithalatında ilave gümrük vergisinin alınacağı; 2. maddesinin 4. bendinde, gümrük idarelerince, ithalatta alınan gümrük vergileri ve diğer mali yükümlülüklerden ayrı olarak tahsil olunacağı ve genel bütçeye irat kaydedileceği; aynı maddenin 5. fıkrasında, karar kapsamı ilave gümrük vergisi hakkında gümrük vergisinin tabi olduğu usul ve hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş; 15/09/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere AB ve EFTA ülke (TVO) menşeli olanlar için %0, En Az Gelişmiş Ülkeler (E.A.G.Ü.) menşeliler için %11 (Min 1,25$/Kg-Mak 4,25$/Kg), Özel Teşvik Düzenlemelerinden Yararlanacak Ülkeler (O.T.D.Ü.) menşeli eşyalar için %11 (Min 1,25$/Kg-Mak 4,25$/Kg), Gelişme Yolundaki Ülkele (G.Y.Ü.) menşeli eşyalar için %18 ( (Min 1,25$/Kg-Mak 4,25$/Kg) ve Diğer Ülkeler (D.Ü.) menşeli eşyalar için %20 (Min 1,25$/Kg-Mak 4,25$/Kg) oranında ilave gümrük vergisi alınacağı düzenlenmiştir.
3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun'un 15. maddesinin 1. fıkrasında, gümrük mevzuatının, gümrük vergisinin tahsiline, takibine ve teminata bağlanmasına ilişkin bu Kanun'a aykırı olmayan usul ve şekle müteallik hükümlerinin, dampinge karşı verginin tahsili, takibi ve teminata bağlanması işlemlerinde de uygulanacağı; 16. maddesinin 2. fıkrasında, bu Kanun'un tatbikatında, Gümrük Kanunu ile diğer kanunların bu Kanun'a aykırı olan hükümlerinin uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır. Atıfta bulunulan 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 3. maddesinin 8. fıkrasının olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde, "gümrük vergileri" deyiminin, ilgili mevzuat uyarınca eşyaya uygulanan ithalat vergilerinin tümünü, 9. fıkrasında, "ithalat vergileri" deyiminin, eşyanın ithalinde ödenecek gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükleri, tarım politikası veya tarım ürünlerinin işlenmesi sonucu elde edilen bazı ürünlere uygulanan özel düzenlemeler çerçevesinde ithalatta alınacak vergileri ve diğer mali yükleri ifade ettiği belirtilmiştir.
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 181. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, ithalatta gümrük yükümlülüğünün, ithalat vergilerine tabi eşyanın serbest dolaşıma girişi için verilecek gümrük beyannamesinin tescil tarihinde başlayacağı belirtilmiş; 195. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, geçici bir anti-damping vergisi veya fark giderici vergi uygulandığı, (b) bendinde, kanunen alınması gereken vergi tutarının, bir bağlayıcı tarife ve menşe bilgisine istinaden belirlenen tutarlardan yüksek olduğu, (c) bendinde, vergi tutarının Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen seviyenin altında kaldığı hallerde, hesaplanan vergilerin Gümrük Vergileri Tahakkukunu İzleme Defterine kaydedilip özel durumunun defterde belirtileceği öngörülmüş; 198. maddesinin 5911 sayılı Kanun'la eklenen 4. fıkrasında ise, 195. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen durumlar hariç olmak üzere; eşyanın tercihli tarifesinin karşı ülke idareleri ile idari işbirliği çerçevesinde oluşturulduğu durumlarda, dolaşım belgesinin karşı ülke idaresince yanlışlıkla onaylandığı tespit edildiğinde, yükümlü, gümrük mevzuatının gerektirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmesinde tüm özeni gösterdiğini ispat edebildiği takdirde, tercihli tarife uygulanması nedeniyle tahakkuk ettirilmeyen vergilerin sonradan istenmeyeceği hükme bağlanmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde, 15. maddede belirtilen Gümrük Tarifesini oluşturan unsurlarda veya vergilendirmeye esas olan sayı, baş, ağırlık gibi ölçülerinde aykırılık görüldüğü ve beyana göre hesaplanan ithalat vergileri ile muayene sonuçlarına göre alınması gereken ithalat vergileri arasındaki fark %5'i aştığı takdirde, ithalat vergilerinden ayrı olarak bu farkın üç katı para cezası alınacağı düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
4458 sayılı Kanun'un 198. maddesinin yukarıda yer alan 4. fıkrası ile menşe ispat belgelerini yanlışlıkla onaylayan ihracatçı ülke gümrük idaresinin belgeyi yanlışlıkla onayladığını kabul etmiş olması durumunda tüm özeni gösterdiğini ispat edebilen yükümlünün sorumluluktan kurtulması mümkün kılınmıştır.
Kanun koyucu, bunun gerçekleşebilmesini, dolaşım belgelerini yanlışlıkla onaylayan ihracatçı ülke gümrük idaresinin, belgeyi yanlışlıkla onayladığını açık veya örtülü bir şekilde kabul etmiş olması, bir başka ifadeyle, belgelerin yanlış olarak onaylanmasına ihracatçı tarafından sunulan yanlış verilerin neden olmadığını, belgenin yanlışlıkla onaylanmasının kendi kusurundan kaynaklandığını açık veya örtülü bir şekilde beyan etmiş olması şartına bağlamıştır. Ayrıca, ihracatçı ülke gümrük idaresinin yanlış onaylamanın kendi kusurundan kaynaklandığını açık veya örtülü bir şekilde beyan etmiş olmasını yeterli görmeyerek, tüm özeni gösterdiğine ilişkin ispat yükünü de yükümlüye yüklemiştir. Dolayısıyla, Türkiye ile idari iş birliği anlaşması bulunan bir ülkeden tercihli tarife kapsamında ithal edilen eşyaya ait dolaşım belgesinin karşı ülke idaresince yanlışlıkla onaylandığının tespit edilmesi durumunda, yükümlünün, herhangi bir ihmalinin bulunmadığını ve gümrük mevzuatının gerektirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmesinde tüm özeni gösterdiğini ispat edebilmesi şartıyla, tercihli tarife uygulanması nedeniyle alınmayan veya tahakkuk ettirilmeyen vergiler sonradan istenemez.
Olayda ise, söz konusu durumdan farklı olarak davacının; Mısır yetkili makamlarınca düzenlenmediği anlaşılan ERU.1 dolaşım belgesi nedeniyle tercihli tarifeden yararlandırılmadığı anlaşılmaktadır. 08/01/2015 tarihli serbest dolaşıma giriş beyannamesinin eki EUR.1 dolaşım belgesinin doğruluğunun tespiti için sonradan kontrolü yapılmak üzere Mısır Gümrük idaresine gönderilmesi, cevaben alınan yazıda dolaşım belgesinin doğru olmadığının ve Mısır yetkili makamlarınca düzenlenmediğinin bildirilmesi üzerine aynı menşeli aynı gönderici firma tarafından benzer kumaş cinsi eşyalarda da EUR.1 belgelerinin menşe şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunda şüphenin hasıl olması üzerine 2015 ila 2016 yılı ithalat beyannamelerinin GÜVAS üzerinden sorgulandığı, 13 adet serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı kumaş cinsi eşyaların da gönderici firmalarının aynı olması nedeniyle beyannameler eki EUR.1 dolaşım belgelerine göre menşeinin Mısır olduğu tevsik edilemediğinden tercihli tarifeden yararlanılamayacağı sonucuna varılarak ek tahakkuk yapıldığı ve para cezası kararı alındığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davada, dolaşım belgesinin sahte olarak düzenlenmesi durumu söz konusu olduğundan, karşı ülke idaresince yanlışlıkla onaylanması durumunda değerlendirilebilecek nitelikteki hükmün işbu uyuşmazlıkta uygulanma koşulları bulunmamaktadır.
Buna göre, tercihli tarife uygulamasından sahte belge ibraz edilmesi suretiyle yararlanılması sonucu alınmayan vergilerin tahsil edilmesi gerekmekle birlikte; 13 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi eki EUR.1 dolaşım belgesiyle ilgili sahte oldukları yönünde tespitin olup olmadığının belirlenmesinden sonra ek tahakkuka ve para cezasına konu vergiler yönünden işin esası incelenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, aksi yoldan verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan; dava konusu işlemin dampinge karşı vergi ve bu verginin matraha ilavesi suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisine ilişkin kısmı yönünden;
4458 sayılı Kanun'un 198. maddesine 5911 sayılı Kanun'la eklenen 4. fıkrada yer alan, tercihli tarife uygulanması nedeniyle tahakkuk ettirilmeyen vergilerin madde metninde belirtilen koşulların gerçekleşmesi halinde sonradan istenilemeyeceği yolundaki düzenleme iyiniyetli yükümlülerin korunması amacıyla getirilmiştir. Dampinge karşı vergi ise, 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun hükümleri uyarınca yapılan soruşturma sonucunda dampingli ithalatın varlığı ve bu ithalatın zarara neden olduğu belirlendiğinde, bu zararın önlenmesi amacıyla, damping marjı kadar veya zararı ortadan kaldıracak daha az bir oran veya miktarda alınmakta olan bir ticaret politikası önlemi olup, uyuşmazlık konusu beyannamelerin tescil tarihinde tercihli tarife nedeniyle tahakkuk ettirilmeyen bir vergi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle, anılan fıkrada öngörülen koşullar yönüyle değerlendirme imkanı bulunmayan, söz konusu vergiye tabi olduğu belirtilen eşyanın iddia edildiği gibi Çin Halk Cumhuriyeti menşeli olup olmadığının belirlenmesi suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.
İşlemin, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca dampinge karşı vergi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına isabet eden kısmına gelince;
Yukarıda yer alan hükümlere göre, yalnızca 4458 sayılı Kanun'un usul ve şekle müteallik hükümlerinin uygulanması bakımından, anılan Kanun'da tanımlanan "ithalat vergileri" niteliğinde değerlendirilmesi gereken dampinge karşı vergi nedeniyle özel kanun olan 3577 sayılı Kanun kapsamında anılan vergi tutarı üzerinden ceza kararı alınmasına olanak bulunup bulunmadığının da yeniden verilecek kararda ayrıca gözetileceği tabiidir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2....Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 17/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.